Dünya, Koronavirüs dönemi ekonomik krizinin sonuçlarından henüz kurtulmuş değilken dünyanın belli başlı ekonomi merkezleri, bankalar ve bu alandaki uzmanlar yeni bir kriz tehlikesinin yanı sıra zor bir ekonomik durumdan söz ediyor. Dünyadaki birçok ülke, bir ön plan olarak ekonomi ve bankacılık politikaları ile bankacılık sistemlerini yeniden şekillendirmeye başladı. Bu ülkeler, Koronavirüs’ün neden olduğu ani krizin tekrarlanmasını istemiyor. Bunlar; geçmiş deneyimlerden, akademik merkezler ile finans ve ekonomi alanındaki uzmanların araştırmalarından yararlanarak kendilerini en zorlu olasılıklara ve gelişmelere hazırlamakta.
Peki, Kürdistan yeni bir ekonomik krizin ortaya çıkması durumunda ne yapacak? Belki de şunu sormak daha doğru: Buna karşı ne yapılabilir? Kürdistan gelirinin ana kaynağı petrole bel bağlamışken bir yandan satış fiyatlarının hiçbir zaman istikrarlı olmaması, diğer yandan da Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin Kürdistan'daki enerji sektörüyle ilgili son kararı nedeniyle Kürdistan Bölgesi için uzun vadeli bir güvence ortadan kalkmıştır. Ayrıca, Bağdat'ın bütçe payına güvenmek için Bağdat ile bir anlaşmaya varılması konusunda da açık bir beklenti yok. Dolayısıyla dünyada baş gösterecek herhangi bir ekonomik kriz, Kürdistan Bölgesi için boğucu olacaktır.
Kürdistan Bölgesi'nin daha savunmasız olması, ana gelir kaynağı olarak yalnızca petrole bağımlı olması veya Federal Yüksek Mahkeme kararının tehdidinden kaynaklanmıyor. Bundan daha tehlikelisi Kürdistan ekonomisini yönetme şeklidir. Aksi takdirde Kürdistan Bölgesi gibi az nüfuslu, doğası, suyu, havası, tarımı ve sulamaya elverişli iklimi olan bir coğrafya için, üstelik Körfez Savaşları sonrası Irak’ta oluşan özel durum nedeniyle Irak pazarı da Kürdistan Bölgesi'ne açık hâle gelmişken, olası bir ekonomik krizden korkmak olası olmamalı. Ne var ki temelde yanlış bir ekonomi politikası izlendiği için, Kürdistan Bölgesi dünyadaki diğer tüm ülkeler ve bölgeye kıyasla daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalıyor.
Geçmişte de şimdi de Kürdistan'daki ekonomik durum kötü olduğunda veya en azından istikrarsız olduğunda bunun nedeni Kürdistan'da para olmaması değil. Aksine, Kürdistan Bölgesi pazarına her ay büyük paralar akıyor. Sadece kamuda aylık yaklaşık 600 milyon dolar maaş ödeniyor, özel sektör ile yerli ve yabancı şirketlerde ödenen meblağ da bundan aşağı kalır değil ancak Kürdistan'ın bu özelliğiyle ilgili temel sorun, Kürdistan'daki paranın dolaşımda olmamasıdır. Belki de bu paralar Kürdistan’da toplanıp dışarıya aktarılıyor.
Bu sorun çözülmediği sürece de Kürdistan’daki para şimdikinin kaç katı olursa olsun, hatta Kürdistan'ın kendi para birimi olsa ve her gün gazete basılır gibi para basılsa bile ekonomik sorun çözüme kavuşamaz. Kamu sektörü ve özel sektörde halka verilen paranın yurt dışına çıkışının engellenmesi ve Kürdistan içinde dolaşıma sokulması sorununa çözüm bulunamadığı sürece istikrarlı bir ekonomiye sahip olunamaz.
Paranın dışarıya çıkarılmasından maksat, bazı yetkili ve yöneticilerin yolsuzluk ve kamu malı hırsızlığından kazandıkları parayı dışarıya çıkarması değil. Bu, sorunun küçük bir kısmı. Bundan ziyade, vatandaşların mal satın almak ve ihtiyaçlarını karşılamak için giden ve geri dönmeyen para ise genel kısımdır. Acaba şampuan, sabun ve diğer hijyen maddelerini almak için aylık olarak Kürdistan Bölgesi’nin ne kadar parası dışarıya aktarılıyor? Ayçiçeği ve fıstık alımı için ne kadar gidiyor? Pirinç, yağ, un, ve nohut alımının maliyeti ne kadar? Kürdistan Bölgesi’nin ne kadar parası süt, yoğurt, peynir, sarımsak, soğan, domates, salatalık, meyve ve sebze alımı için yurt dışına gidiyor? Petrol, benzin, mazot ve daha onlarca şey... Elektrikli ev aletleri, ısıtma, soğutma ve nakliye de bunun cabası. Halbuki bunların tamamı Kürdistan içerisinde üretilebilirdi ve şimdi de üretilebilir.
Sorun burada ve bu sorun çözülmediği sürece de Kürdistan kendi ayakları üzerinde durabilen bir ülke olamaz. Kürdistan’ın coğrafyası, suyu, havası ve doğası ile bütün bu ürünlere sahip olmak için uygunken ayrıca kendi toprağı, pirinç üretimi için uygunken Çin ve Hindistan'dan gelen suni pirince yılda 300 milyon dolardan fazla para harcanması garip değil mi? Kürdistan Bölgesi dört mevsimin yaşandığı bir toprak ve doğaya sahipken süt ürünlerinin, hayvancılık için işlenmiş su alan Suudi Arabistan’dan alınması üzerinde durulmaya değmez mi? Bu karşılaştırma, araba lastiklerimiz ve akülerimiz de dahil olmak üzere tüm mallar ve ürünler için geçerlidir.
Sorun kafamızda, günlük bir siyaset yürütüyoruz. Uzun süreli bir plan ve programa sahip değiliz. Şirketlere ve yatırımcılara fırsatlar sağlayarak bu sorunu çözmek hükûmetin görevidir.
Kürdistan Bölgesi’nde 2 milyonu aşkın otomobil var. Acaba yıllık olarak ne kadar para tekerlek alımı için dışarıya gidiyor? Eğer yılda bir defa lastik değiştirirsek yıllık olarak yaklaşık 10 milyon lastiğe ihtiyacımız var. Yıllık 2 milyondan fazla aküye ihtiyacımız var. Kürdistan Bölgesi’nin 1 milyar doları aşkın parası yıllık olarak sadece tekerlek ve akü alımı için dışarıya çıkıyor. Yatırımcılarımızı bu pazarı doldurma arayışından alıkoyup bunları yurt dışından temin etme arayışına iten ne? Özellikle de Irak pazarı Kürdistan'a açık olduğu için, başarılı bir ekonomi politikası yönetimi ile daha elverişli fırsatlara sahip oluruz.
Kürdistan’da çok sayıda zengin ve yatırımcı var. Eğer bunlar için güven temin edilirlerse, tüm varlıklarını ülkeye yatırmaya hazır olmakla kalmayıp aynı zamanda bu güven temini nedeniyle dış borç alıp Kürdistan'a yatırım yapmaya hazırlar ancak kendilerine bu güvence verilmediği gibi mal varlıklarına el konulma tehdidi altındadırlar. Yatırımcılar da huzur ve istikrar peşinde koşma özelliğine sahip. Bundandır ki günden güne servetlerini taşımayı düşünmelerine tanık oluyoruz. Bu da Kürdistan’ı ekonomik açıdan daha da zayıflatmaktadır.
Kürdistan Bölgesi, çözüm üretme fırsatlarına hâlen sahip. Ayrıca, petrol fiyatlarını ve ticaret hareketlerini etkileyecek her türlü gelişmeye göğüs gerebilecek kurucu rolde bir bölge hâline gelmek için de zaman var fakat bunun için hızlı hareket edebilme ve cesurca kararlara gereksinim var.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın