Cemal Nebez’in hayatı ve eserleri

09-08-2023
İsmet Yüce
Etiketler Prof. Dr. Cemal Nebez Milliyetçi Kürd Düşüncesi Kaniya Kurda Grubu
A+ A-

Cemal Nebez (1933-2018) Kürdçenin Sorani lehçesinde yazmış, eserlerinin çok azı Kurmanci lehçesine ve diğer dillere çevrilmiştir. Büyük Kürdistan düşüncesini Kürd tarih ve kültürüne dayandırır. Temel kitapları olan “Bir-i Natawai Kurd” ve “Govari Niştiman” eserlerinde milli düşüncenin temeline Ehmedê Xani’yi, Şerfname’yi ve Taj-al Tawarih’i alır. Egemen düşüncenin etkisinde olan kesimlerin milli düşünceye engel olduğunu söyler ve Bağımsız Kürdistan’a bunlarla değil milli bilince sahip olan anlayışla gidileceğini belirtir.

Milliyetçi Kürd düşüncesinin son temsilcisi olan Prof. Dr. Cemal Nebez, 8 Aralık 2018’de Berlin’de hayatını kaybetti.

Çok geniş alanda eğitim aldı ve çeşitli üniversitelerde, Kürdistan, Irak, Almanya ve İsveç’te, Kürd dili, tarihi üzerine dersler verdi. Felsefe, fizik, psikoloji, matematik, siyaset bilimi, gazetecilik eğitimi ve hukuk eğitimi var.

Fizik ve mekanik üzerinede Kürdçe kitap ve yazıları bulunmaktadır.

Dilbilimci olarak biliniyor. Kürdçenin, düşündüğü gibi milli ve ortak bağımsız topluluğun yetkin dili olması için dilimizin yapısı, tarihi, sistemi ve kelimler üzerine tarihi bağlantı çalışmaları yazmıştır.

En önemli çalışması, Mir Muhammed Rewandizi üzerine yaptığı kapsamlı doktora çalışmasıdır. Bu çalışmada alanında oldukça yetkin ve özgündür.

Kürdistan ve Avrupa’da birçok Kürd toplum kuruluşları oluşumunda ve yönetiminde bulunmuştur. En bilineni “KAJYK” 1970 dir.

Çok yetkin milli teorik çalışmalarının yanında bir pratik ustası olduğu, bu kurumlaşmalarda bilinmektedir. Gittiği her alanda milli ve akademik örgütlenmeler yapmış, kurumlar, dernekler kurulmasında hem öncülük hemde pratik çalışmalar ile değerli katkılar sunmuştur. Yine bu kurumlarda milli düşün üzerine tarihi ve kültürel derinlikli eğitim çalışmaları da yapmıştır.

Kürdçe, İngilizce, Almanca ve Arapça 60 kitabı ve yüzlerce araştırmaları vardır. Temel olarak Kürdçe-Sorani ile yazılarını kaleme almıştır.

Başka dillerdeki temel sayılabilecek bazı eserleri Kürdçeye ilk çevirenlerdendir. Bunu dilimize bir katkı olarak görmüştür. Gogol ve Shakespeare’den seçip çevirdiği kaynaklar buna örnek sayılır.

Bütün bunların bir üst aşaması, katıksız bir Milliyetçi olmasıdır. Kürd Milliyetçi düşüncesini, milli referanslardan hareketle, teknik ve teorik olarak formüle ederek, bütün ömrünü ve yazının bu temelde yürütmüştür.

Ehmedê Xani ile başlayan, Şeyh Ubeydullah Nehri ile devletleşen, Haci Qadirê Qoyi, Muhammed Emin Zeki ve Ferhad Şakili ile devam eden Kürd milliyetçi düşüncesinin en formülasyona ulaşmış teorik ve pratik ustasıdır. Düşünce hocamdır.

Modern Kürd Ululusu fikrini anlaşılır hale getirmiş, bu çerçevede Kürd dilini bir standarda kavuşturma ve kelimelerin kökenleri üzerine ayrıntılı çalışmalar yapmıştır.

Eric Hobsbawm’ın deyişi ile “Uluslar ve devletleri milliyetçiliği meydana getirmezler, devlet ve milliyetçilik ulusu meydana getirir” belirlemesi tam da Nebez’in düşüncesine ve bizi tanımlayan teoriye ulaştırır.

Bütün Kürdistan’ı ve milletimizin yaşadığı bölgeleri ziyaret eder ve yerel ve aydınlarla sohbetler geliştirir. Rojhilat ve Tahran ziyaretleri sırasında bu sohbetleri ayrıntılandırır. Yine aynı yıl 1960, Beyrut ziyaretinde, ünlü Rojhilatli Kürd alim ve yazar, Ayetullah Muhamme-i Mardokh-i Kürdistani (1885-1975) ile konuşup-tartışarak Kürd dili ve kültürü çalışması üzerine sözleşerek ayrılır. Dil çalışmalarının başlangıcı bu sözleşmedir.

Cemal Nebez, “Kürd milli düşüncesi kendi yolunu, kendi tarihi ve kültürel referansları ile bulmalıdır”, diyerek, bütün milli, tarihi ve dil çalışmalarını bu anlayışın üzerine kurmuştur.

Büyük Kürdistan düşüncesini, Kürd tarihine ve kültürüne dayandırarak temellendirmiştir.

Bir-i Natawai Kurd (Kürd Ulusal Düşüncesi) ve Govari Niştiman eserlerinde milliyetçi düşünceyi netleştirmiştirdir. Kürd milliyetçiliğinin Bağımsız Kürdistan ile bağlantısını kurmuştur, egemen düşüncenin etkisindeki sınıf ve aydınları bu düşüncenin önünde engel olarak görür. Bu ve buna benzer tartışmaları oldukça gündem yaratmış, çok tartışılmıştır.

Eksik olan bu kadar önemli hem tarihimizin hemde milli düşüncemizde elzem olan düşünce ve oluşumun istenilen yerde olmamasıdır.

Devamcıları olan bizlere milli birlik ve düşünce için temel olan bu anlayışı, kitapları Kürdçenin lehçelerine ve Türkçeye çevrilerek yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Ayrıca üzerine tartışma ve çalışmalar yapılmalıdır. Bu hizmet özel bir görev olarak bizim milliyetçi Kürd güçlerine düşen bu tarihi işlevi yerine getirmeliyiz.

Biz Kaniya Kurda Grubu olarak, az bilinen önemli referans oluşturacak tarihi kaynakları Türkçe ve Kürdçeye çevirme faaliyetlerimize bu sefer Cemal Nebez Hoca’nın üç temel kitabı ile devam ediyoruz.

Yazarın serisinden ilk kitabı olan Kürdi Milliyetçi Düşünce, ana fikrinin tartışıldığı 1970 yılında bir seminer tarzında verilmiştir. Kitap sade bir dil, tartışma üslubu ile dönemin anlayışları çerçevesinde yapılmıştır. Yorum ve okumalar bu dönemin anlayış ve alt yapısı gözönünde bulundurularak yapılmalıdır. Seminer Kürd Özgürlük ve Diriliş ve Birlik Derneğinin KAJYK 1970 yılındaki etkinliğidir. Kitap Kürdçe “Kürd Milletini Hatırlamak” başlığı ile yayınlanmış olsa da, “Kürdi Milliyetçi Düşünce” olarak çevrilmesi içeriğe daha uygun görünüyor. Kaniya Kurda’nın ikinci Nebez çeviri projesi “Kürd Milliyetçi Kimliği ve Sorunları”, üçüncü kitap ise “Milliyetçi Kürd Felsefesi” kitabı olacaktır.

Cemal Nebez Hoca’nın geniş bir külliyatı olduğu bilinmektedir. Fakat Türkçeye hiç çevrilmediği için bu üç, ana Kürd milliyetçi fikrini işleyen eserlerde karar kılındı.

Not: Prof. Dr. Cemal Nebez, Kürd Ulusal Düşüncesi, Sitav Yayınları.

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

 

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: Ariyan Ferec

Medya ve seçim: Örneğin Rûdaw

Malumunuz seçimler demokrasi sisteminin yegane unsuru ve prensibi değildir ancak hepsinin bir bütün olarak önemli ve temel unsurlar olduğu bu unsurlardan hiçbirinin diğerine kurban edilmemesi gerektiği de doğrudur.