Irak girdabında Kürdistan Bölgesi

Kürdistan Bölgesi’nin önünde siyasi ve ekonomik açıdan kalkınmasını engelleyen ve iç kargaşaya neden olan siyasi kurumların zaafiyetleri, yolsuzluk, gençlere yeterli iş imkanı sağlayamama ve zayıf ekonomik altyapının yanı sıra farklı temel sorunları da bulunuyor. Irak’ta donmuş olan yasal ve siyasi süreç her an Kürdistan Bölgesi’ndeki güvenlik ve ekonomik durumu da sıfıra çekebilecek niteliktedir.

IŞİD savaşı buna en yakın örnektir ki hala ekonomik ve siyasi sonuçları Kürdistan Bölgesi’nde çok açıkça gözlemlenebiliyor.

Kürdistan Bölgesi, 2003’ten sonra kalkınma ve bağımsız bir ekonominin temellerini atma konusunda Irak’tan daha fazla imkan ve avantaja sahipti. Bu avantaj ve imkan doğru kullanılsaydı eğer Irak’ın siyasi ve ekonomik koşullarına bu denli bağımlı kalmazdı. Ancak Kürtler bağımsızlığa sadece siyasi bağımlılıktan kurtulma gözüyle baktı. Buna neden olan da Irak’taki güvenlik durumu oldu.

Bu yazının temel mesajı şu soruya yanıt aramaktır; Irak daha kaç yıl boyunca etnik, dini ve en son ABD-İran arasında yaşanan vekalet savaşları ile bölgesel çekişmelerin, kutuplaşmaların merkezi olmayı sürdürebilir? Doğrusu Kürdistan Bölgesi umutlarını hiçbir şekilde Irak’a ekememeli. Çünkü Irak çok derin bir siyasi ve özsel sorunla boğuşuyor.  

Bu süreçte Kürdistan Bölgesi’nin siyasi açıdan Irak’tan ayrılması zor gibi görünse de şimdi önünde altın bir fırsat da bulunuyor. O da ileride siyasi bağımsızlığın temellerini güçlü kılabilecek sağlam bir kalkınma ve ekonomik inşadır ki o da ekonomik bağımsızlık oluyor.  

Kürdistan Bölgesi bağımsız bir ekonominin altyapısı olan enerji sektörünün geliştirilmesi ile önemli bir adım attı. Fakat ekonomi yönetimindeki plansızlık da tarım sektörüne etkili bir darbe indirilmesine neden oldu. Kürdistan Bölgesi ekonomisinin bel kemiği enerji sektörüdür ki bu sektör Kürdistan Bölgesi’nin siyasi eylemlerini de önemli ölçüde etkiliyor. Ne var ki eğer sadece enerji sektörüne bel bağlanırsa gelecekte bölgede ve dünyada yaşanacak olası bir ekonomik kriz karşısında dayanabilecek güçte olmaz.

Dolayısıyla yol henüz yakınken Kürdistan Bölgesi’nin sağlam bir ekonomik inşa için tüm imkanlarını seberber etmesi gerekiyor ki gelecekte Irak ve bölgede yaşanacak olası bir krize karşı dayanklı olabilsin.

Aksine Irak’ta yaşanacak herhangi bir kriz karşısında Kürdistan Bölgesi de siyasi ve ekonomik açıdan büyük zarar görür. Öreniğin Irak’ta yaşanan istikrarsızlık, Kürdistan Bölgesi’ndeki memur ve çalışanların maaşlarının gönderilmemesine vesile olabilir. Bu nedenle butür durumlar karşısında Kürdistan Bölgesi daha fazla mali ve ekonomik krizlerle karşılaşmayı göze alamaz.   

Irak’ın Kürdistan Bölgesi açısından sadece sorun değil aynı zamanda altın bir fırsat olduğunu da belirtmek isterim. Fakat Irak’taki bu durumdan nasıl yararlanabilecekleri de Kür siyasi erkinin yaratıcılığına kalıyor.

Bahsettiğimiz tehditlere rağmen Kürdistan Bölgesi’nin Bağdat’a sırt çevirmemesi de gerekiyor. Çünkü hayati konulardaki siyasi kararlar  Bağdat’tan alınıyor. Doğal kaynaklar ve iş piyasası anlamında da Irak önemli bir fırsat olabilir. Kürdistan Bölgesi de Irak’a en yakın Pazar olabilir.

Musul gibi savaşta yıkılan kentlerin inşası ve bu bölgelerdeki ekonomik kalkınma konularında da Kürdistan Bölgesi önemli bir rol oynayabilir.

Öte yandan mevcut yönetsel, ekonomik ve mali sistemi doğru rayına oturtmak açısından Kürdistan Bölgesi hükümetinin önünde çok iyi bir fırsat var ki böylesine tarihsel rolü üstlenebilir.

Çünkü 2003’ten sonra ortaya çıkan, Bağdat’tan önemli bir bütçe payının alındığı ve dünya piyasasında petrol fiyatlarının yüksek olduğu süreç sona doğru gidiyor. IŞİD savaşı esnasında yaşanan ekonomik kriz Kürdistan Bölgesi için bir ders niteliğindeydi ve bu şekilde Irak ile bölgede ardı ardına yaşanan krizler karşısında daha fazla dayanacak güçte olunmadığını gösterdi.  

Bahsettiğimiz konularda reform yapmak çok da zor değil. Dokuzuncu hükümet kabinesi kendi planlarını hayata geçirebilirse eğer bu konuda çok önemli adımlar da atılmış olur.

Dolayısıyla Irak’taki mevcut istikrarsızlık ve krizlere rağmen Kürdistan Bölgesi siyasi, ekonomik ve mali kurumlarının inşası ve kalkındırılması konusunda ciddi işler yapabilir. Hepsinin başında da huhukun üstünlüğü ve reform yasa tasarısının hükümet düzeyinde uygulanması geliyor.