Exxon Mobil depremini bekleyin
Uzmanlar Maliki’nin, Irak’taki bütün çevrelere çok fazla haksızlık yaptığını, özelliklede Kürtler’e karşı düşmanca tavırlar takındığını ifade ediyor. Bu yazıda Maliki’nin 8 yıllık iktidarı dönemindeki detaylara girmeyeceğiz. Ancak sadece Maliki’nin değil, dünyada ve özellikle Ortadoğu’da birçok başkan, başbakan ve kralın başına bela olan gizli bir faktörü dile getireceğiz.
İki yıl önce bir yazı kaleme almak istemiş ve Maliki’nin büyük uluslararası petrol ve gaz şirketlerine olumsuz davranmasından dolayı başını belaya sokacağı tahmininde bulunmak istemiştim. Ama Napolyon Bonapart’ın, “Düşmanınızı hata yaparken asla rahatsız etmeyin” sözünü hatırladım.
2011’in sonlarında Exxon Mobil, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’yle 6 ayrı petrol arama ve üretme anlaşması imzaladı. Exxon Mobil’in aldığı ihaleler arasında dünyanın en önemli petrol rezervlerine sahip Kerkük yataklarına paralel konumuyla Karaincir de vardı. Karaincir daha önce de sektördeki dev şirketlerin dikkatini çekmişti. Jeoloji uzmanları bir coğrafyada petrol parametrelerine bakarak Karaincir’in ne denli önemli olduğunu çabucak anlamıştı. Kürdistan Tabii Kaynaklar Bakanı, oradaki petrol yatağını epeyce bekleterek hiçbir şirkete vermedi. Bu önemli yatak stratejik bir bölge olarak henüz doğmayan Kürdistan Ulusal Petrol Ajansı (KEPKO) için bekletiliyordu.
2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başkenti Washington’da Kürdistan petrol pazarına girmeyi çok arzu eden bir şirketin isteği üzerine bir seminer vermiştim. Ben Kürdistan’daki bir ihale hakkında konuştuğumda şirket sahibi sözü Karaincir ihalesine getirdi. Her ikimiz de bölgenin, 25 milyar varil petrol rezervine sahip olduğu konusunda hemfikirdik.
Exxon Mobil 2011’de bütün riskleri alarak Maliki ve Şehristani’ye karşı durdu. Petrol şirketinin dünya petrol rezervi 24.9 milyar varil iken Kürdistan’a gelmeye karar verdi. Exxon Mobil ’in Karaincir’de bütün dünyada sahip olduğu rezervden daha fazlasını elde etmiş olma ihtimali var. Başka bir deyişle; Exxon Mobil, Karaincir’de elde edeceği 25 milyar varille rezervlerini 50 milyara yükseltebilirdi.
Bunun dışında bölgede bulunan diğer 5 ihale az riskli bölgeleri kapsıyor. Eğer Karaincir tek başına yukarıda söylediğimiz rakamlara sahip değilse bile Exxon Mobil’in elindeki 6 ihale, şirketin rezervlerini ikiye katlayabilir.
Petrol şirketlerinin gizli oyunlarından habersiz ve uzun vadeli düşünemeyen Maliki bir konuşmasında, “Eğer Exxon Mobil sorunlu bölge olan Karaincir’e gelirse Irak ordusuyla karşılaşacak” demişti.
Amerikalı ünlü yazar Steve Coll çok satan “Private Empire” kitabında, Exxon Mobil’i dünyanın gizli ve güçlü imparatoru olarak, ABD içinde bağımsız bir devlet olarak tanımlıyor. Exxon Mobil stratejik çıkarlarını tehdit eden her gücün karşısına dikilmek için büyük ve gizli bir güce sahip.
Yeni kaynaklar bulmak ve üretimden dolayı kaybettiği milyonlarca varil petrolü geri kazanmak, Exxon Mobil yetkililerinin öncelikli görevlerindendir. Şirketin eski başkanı bir gazeteciye, “Yeni petrol yatakları elde etme derdinden geceleri uyuyamadığını” söylemişti.
Günlük 4 milyon varil petrol üreten şirket, yeni petrol yatakları bulamadığı takdirde 20 yıl içinde dünya üzerindeki konumunu kaybedecek ve 80 bin çalışanının geleceğini bilinmezliğe sokacaktır.
2011 de Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, ABD eski Başkanı George Bush’a; Hint ulusal petrol ajansının Rusya’daki petrol ve gaz arama çalışmalarına katılması için Exxon Mobil’e baskı yapmasını istemişti. Bush ise, “KimseExxon Mobil şirketine ne yapacağını söyleyemez” ifadesinde bulunmuştu.
Irak Eski Başbakanı Nuri El-Maliki ise, Hindistan eski başbakanı gibi Bush’tan ateşle oynamaması tavsiyesini alacak kadar şanslı olamadı.
“Private Empire” kitabının yazarı Amerikan “The NewYorker” gazetesine ABD savaş uçaklarının Erbil’i Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün tehlikesinden korumak amacıyla başlattığı hava operasyonlardan sonra yayınladığı yazıda, “Başkan Obama Erbil’i koruma kararıyla, aslında henüz ilan edilmemiş petrol dolu de facto ülkesini korumaya karar vermiştir” ifadelerinde bulundu.
Kürdistan Bölgesi, stratejik menfaatiyle beraber Amerika’nın gelecekteki enerji ihtiyacının teminatıdır. Başkan Obama tarihi konuşmasında “Bölge bizim istediğimiz gibi yönetiliyor” dedi. Obama bu konuda haklı çünkü üçüncü dünya ülkelerinde Kürdistan’da olduğu gibi petrolü ve demokrasiyi içinde barındıran ülkelerin sayısı çok az.
Bence Maliki’yi yıkan faktörlerden biri de Kürdistan’daki uluslararası petrol şirketlerine karşı çıkmasıve özellikle Exxon Mobil şirketine uyguladığı politikaydı. Bu politika uluslararası piyasada Maliki’yi düşürmeye çalışan düşmanların ortaya çıkmasıyla sonuçlandı.
Kısacası Exxon Mobil şirketinin dostu olan Cumhuriyetçiler, Beyaz Saray ve Pentagon’da yönetimi aldığında, Bağdat’taki şirket karşıtlarının durumunun Maliki’den daha beter olacağını hep beraber göreceğiz.
Cumhuriyetçiler, Başkan Obama’nın IŞİD örgütüne hava operasyonlarını daha da genişletmesi ve müttefik Erbil’i koruması için baskı yapmaya devam ediyor. Ayrıca Bağdat’ı umursamadan Kürdistan Bölgesi ve Peşmerge Güçleri’ni silahla donatması gerektiği de ifade ediyor.
Ben, Erbil’in Exxon Mobil şirketini davet ettiği gün Erbil – Bağdat arasındaki güçler dengesinin değişeceğini tahmin etmiştim.
Süleymaniye’ye bağlı Karaincir’de Exxon Mobil şirketini tehdit ettiği gün, Maliki’nin güneşi son kez batmıştı.