Güney Kürdistan cephelerinde yaklaşık 5 bin erkek ve kadın Rojavalı (Suriye Kürdistanı) eğitimli peşmerge IŞİD’e karşı savaşıyor. Uzun zamandır Rojavalı peşmergeler, Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) omuzundaki yükü almak ve YPG-YPJ güçleriyle Rojava Kürdistanı’nında savaşmak istiyor.
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), Rojava’da yeni bir parti gücünü oluşturuyor. Bununla birlikte ulusal destekli ENKS, ya Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) kendi dışında hiçbir gruba Rojava’da izin vermediğini söylemeli ya da YPG’nin tarafsız bir güç olduğunu söylemeli. YPG’nin tarafsızlığıyla ilgili söylenmekten kaçınılan her söz, halkın kandırılmasından başka birşey değildir.
Oysaki şu durumda aslolan, Kürdistan’ın önemli parçalarından biri olan Rojava’daki sivil halkın içinde bulunduğu zor şartlardır.
Burada sorulması gereken soru YPG’nin ulusal bir desteğe sahip olup olmadığı. Kanımca YPG ulusal bir güç değil! Ulusal bir güç olmamakla beraber siyasi çekişmelerin de bir bölümünü oluşturuyor.
Kahramaların özgür bir şekilde IŞİD’e karşı savaşmalarına kimsenin diyeceği birşey yok. Ancak Kürdistan’ın bu parçasının korunması ve savunulmasının bir tek YPG’nin elinde olduğunu söylemek de yanlış!
Doğru, YPG IŞİD’e karşı savaşıyor ve Kürdistan’ın bir parçasını koruyor. Amaçları da Rojava’nın kendi idarelerinde olması. Ancak bu durumun bölgedeki halkın IŞİD'den daha fazla zarar görmesiyle ve evlerini terketmesiyle sonuçlanmaması gerekiyor.
Görünen o ki durum çok daha karışık. PYD bu durumu kabul etsin ya da etmesin tek bir güç haline gelmek istiyor. Veya bu durumda PKK’nin daha ince düşünmesi ve halkın onayını alması gerekiyor.
Buradaki güçlerin kendilerine ve halka gelen zararları daha iyi idrak etmeleri gerekiyor. Realist bir şekilde bölgeyi gözlemlediğimizde de durumun başka bir boyutta olduğunu, meselenin hiç de göründüğü gibi olmadığını görüyoruz.
Rojava’daki tablo bize şartların gün geçtikçe daha kötüye gittiğini gösteriyor.
Rojava'daki oyuncular birbirinden farklı karakterlere sahip ve hepsinin bölgede ayrı bir amacı var. Ayrıca bölgede kendilerine pay çıkarmak için yoğun çaba gösteriyorlar.
Rojava Kürdistanı’nda Esad rejiminin etkisi halen devam ediyor. Ayrıca PYD ile ilişkileri de herkesçe biliniyor. Özgür Suriye Ordusu’yla (ÖSO) da Serekaniyê, Tel Abyad, Kobani ve Efrin çevresinde hareket ediyorlar.
Suriye’nin önemli bir oluşumu olarak El Nusra da Efrin’nin güneyi ve çevresinde hakim. Ancak bölgede onlarca birbirinden farklı grubun tek hedefi sadece IŞİD değil, aynı zamanda Kürtler…
Bu güçlerin bölgedeki varlığı ise Kürtleri mülteci konuma getirdi. Kürdistan’nın Rojava parçasındaki halk başta çevre bölgeler olmak üzere Avrupa’nın farklı yerlerinde yaşamak için yollara düştü.
Söylenenlere göre 3 buçuk milyon Rojavalı Kürt’ün bir milyonu göçmen hayatı yaşıyor. Bunun bir diğer anlamı bölgedeki demografik yapının değişmesidir. Yani Kürtler’in yurduna Araplar yerleşecektir. Bu durum fazlasıyla şartların zorlaşmasına neden olmuştur.
Ayrıca gençlerin siyasi baskılara maruz kalmasının yanısıra, YPG de halk üzerindeki ağır vergileri zorunlu hale getirdi. PYD’nin halka bu yaklaşımı ise halkın daha çok sürgün hayatı yaşamasına neden oldu.
Bu gerçeklere gözlerimizi kapatmamamız ve gerçekleri dillendirmemiz, PYD’ye karşı bir yaklaşım olarak algılanmamalı.
YPG’nin bu siyasetini görmezden gelip gözardı edenler, ya bu durumu tam olarak analiz edemiyor ya da olanlardan siyasi çıkarları var!
Kürtler Suriye’de tarihi bir süreçten geçiyor. Eğer bölgedeki karmaşa ve çekişmeli süreç doğru analiz edilmez ise Kürtler açısından büyük kayıplar ve tamir edilemez yaralar oluşacaktır.
Bölgedeki güçler, özellikle Türkiye ve İran Kürtler’in aktif bir role sahip olmasını istemiyor. Kürtler’in bölgede uslu çocuğu oynayıp yerinde saymasını istiyorlar.
Özellikle Türkiye, son günlerde Kürdistan’da daha fazla derin yaralar açmak için hamlelere hazırlanıyor.
Görünen o ki Türkiye’nin bu hamlesi de yakın zamanda kendini gösterip bölgede daha fazla karışıklığın çıkmasına neden olacaktır.
PYD, ne yazık ki Rojava’nın geleceğini tam olarak analiz edemiyor. Eğer yerinde ve iyi bir analiz ile sorunlar çözülmez ise bölgedeki durum diçinden çıkılamaz hale gelecektir.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), Rojava’da yeni bir parti gücünü oluşturuyor. Bununla birlikte ulusal destekli ENKS, ya Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) kendi dışında hiçbir gruba Rojava’da izin vermediğini söylemeli ya da YPG’nin tarafsız bir güç olduğunu söylemeli. YPG’nin tarafsızlığıyla ilgili söylenmekten kaçınılan her söz, halkın kandırılmasından başka birşey değildir.
Oysaki şu durumda aslolan, Kürdistan’ın önemli parçalarından biri olan Rojava’daki sivil halkın içinde bulunduğu zor şartlardır.
Burada sorulması gereken soru YPG’nin ulusal bir desteğe sahip olup olmadığı. Kanımca YPG ulusal bir güç değil! Ulusal bir güç olmamakla beraber siyasi çekişmelerin de bir bölümünü oluşturuyor.
Kahramaların özgür bir şekilde IŞİD’e karşı savaşmalarına kimsenin diyeceği birşey yok. Ancak Kürdistan’ın bu parçasının korunması ve savunulmasının bir tek YPG’nin elinde olduğunu söylemek de yanlış!
Doğru, YPG IŞİD’e karşı savaşıyor ve Kürdistan’ın bir parçasını koruyor. Amaçları da Rojava’nın kendi idarelerinde olması. Ancak bu durumun bölgedeki halkın IŞİD'den daha fazla zarar görmesiyle ve evlerini terketmesiyle sonuçlanmaması gerekiyor.
Görünen o ki durum çok daha karışık. PYD bu durumu kabul etsin ya da etmesin tek bir güç haline gelmek istiyor. Veya bu durumda PKK’nin daha ince düşünmesi ve halkın onayını alması gerekiyor.
Buradaki güçlerin kendilerine ve halka gelen zararları daha iyi idrak etmeleri gerekiyor. Realist bir şekilde bölgeyi gözlemlediğimizde de durumun başka bir boyutta olduğunu, meselenin hiç de göründüğü gibi olmadığını görüyoruz.
Rojava’daki tablo bize şartların gün geçtikçe daha kötüye gittiğini gösteriyor.
Rojava'daki oyuncular birbirinden farklı karakterlere sahip ve hepsinin bölgede ayrı bir amacı var. Ayrıca bölgede kendilerine pay çıkarmak için yoğun çaba gösteriyorlar.
Rojava Kürdistanı’nda Esad rejiminin etkisi halen devam ediyor. Ayrıca PYD ile ilişkileri de herkesçe biliniyor. Özgür Suriye Ordusu’yla (ÖSO) da Serekaniyê, Tel Abyad, Kobani ve Efrin çevresinde hareket ediyorlar.
Suriye’nin önemli bir oluşumu olarak El Nusra da Efrin’nin güneyi ve çevresinde hakim. Ancak bölgede onlarca birbirinden farklı grubun tek hedefi sadece IŞİD değil, aynı zamanda Kürtler…
Bu güçlerin bölgedeki varlığı ise Kürtleri mülteci konuma getirdi. Kürdistan’nın Rojava parçasındaki halk başta çevre bölgeler olmak üzere Avrupa’nın farklı yerlerinde yaşamak için yollara düştü.
Söylenenlere göre 3 buçuk milyon Rojavalı Kürt’ün bir milyonu göçmen hayatı yaşıyor. Bunun bir diğer anlamı bölgedeki demografik yapının değişmesidir. Yani Kürtler’in yurduna Araplar yerleşecektir. Bu durum fazlasıyla şartların zorlaşmasına neden olmuştur.
Ayrıca gençlerin siyasi baskılara maruz kalmasının yanısıra, YPG de halk üzerindeki ağır vergileri zorunlu hale getirdi. PYD’nin halka bu yaklaşımı ise halkın daha çok sürgün hayatı yaşamasına neden oldu.
Bu gerçeklere gözlerimizi kapatmamamız ve gerçekleri dillendirmemiz, PYD’ye karşı bir yaklaşım olarak algılanmamalı.
YPG’nin bu siyasetini görmezden gelip gözardı edenler, ya bu durumu tam olarak analiz edemiyor ya da olanlardan siyasi çıkarları var!
Kürtler Suriye’de tarihi bir süreçten geçiyor. Eğer bölgedeki karmaşa ve çekişmeli süreç doğru analiz edilmez ise Kürtler açısından büyük kayıplar ve tamir edilemez yaralar oluşacaktır.
Bölgedeki güçler, özellikle Türkiye ve İran Kürtler’in aktif bir role sahip olmasını istemiyor. Kürtler’in bölgede uslu çocuğu oynayıp yerinde saymasını istiyorlar.
Özellikle Türkiye, son günlerde Kürdistan’da daha fazla derin yaralar açmak için hamlelere hazırlanıyor.
Görünen o ki Türkiye’nin bu hamlesi de yakın zamanda kendini gösterip bölgede daha fazla karışıklığın çıkmasına neden olacaktır.
PYD, ne yazık ki Rojava’nın geleceğini tam olarak analiz edemiyor. Eğer yerinde ve iyi bir analiz ile sorunlar çözülmez ise bölgedeki durum diçinden çıkılamaz hale gelecektir.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın