Türkiye ve Kobani!

Türkiye 48 saat içinde PYD’yi terörist bir grup olarak ilan ederken, Kürdistan’dan IŞİD’e karşı savaşta PYD’ye silah ve destek gücünün gitmesine de izin verdi.

 

Türkiye siyasetinin bu büyük değişimi ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile PYD arasındaki ilişkilerin iyileşmesi IŞİD’e karşı savaşı Kürtler’in lehine çevirebilir. Belki de 30 yıllık bir savaş içindeki Türkiye ve PKK arasında kalıcı bir çözüm de üretebilir. Bu da uluslararası stratejik koalisyonun ünündeki büyük bir engeli kaldırır.

 

Türkiye yetkilileri Ankara’da bir ayı aşkın süre IŞİD’e karşı savaşta mücadelenin merkezi haline gelen Kobani’ye yardım etmede içerde ve dışarıda baskının karşısında durdu. Türkiye Kürtler’i sokaklara dökülerek sınırın ötesinde bulunan akrabalarının kurtarılmasına karşı Türkiye’nin sessizliğini eleştirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kobani’de katliam yaşaması ihtimaline karşı umursamazlığı karşısında PKK’nin tutuklu lideri Abdullah Öcalan, “Kobani düşerse çözüm sürecini bitiririm” açıklamasında bulunmuştu.

 

Peşmerge Güçleri ve ABD’nin yardımlarından dolayı Kobani’nin düşmesi ihtimali artık uzak. Türkiye artık bir nefes alarak soluklanabilir, ancak bunun için önünde uzun bir fırsatı yok. Türkiye Batı’nın ve özellikle Avrupa’nın PYD diplomasisine çok sıcak bakmazken, ABD’nin PYD’ye askeri yardım kararı yeni bir koalisyona işaret ediyor.

 

IŞİD’in tehditleri karşısında PKK, peşmerge ve PYD sağlam bir cephe oluşturmuş durumdalar. PYD savaşçıları peşmergenin yardımına koşarak IŞİD’in Kürdistan Bölgesi’ne doğru ilerleyişini durdurdu. IŞİD, Kürdistan Bölgesi’nin batısına saldırıldığına PYD binlerce Êzidi Kürt’ün kurtulmasına yardım etti. Bu da PYD’nin askeri boşluğu doldurabilmesi bakımında Avrupa için önemliydi. PYD böylece dünya medyasının dikkatini çekti. Avrupa merkezlerinde, Irak’ın kuzeyinde IŞİD’e karşı savaşan PKK’nin isminin terör listesinden çıkartılması gündeme geldi.

 

Şu an Amerika’nın PYD’yle apaçık müttefikliği Türkiye’nin korkularını arttırıyor. Türkiye liderleri Kürtler’e kaşı tarihi korkularının perde arkasına baksalar, PYD – Amerika diyaloğunu fırsat bularak kendi çıkarları yönünde değerlendirebilirler. PKK son dönemde elde ettiği uluslararası meşruiyet ve PYD – Amerika arasındaki ittifakını riske atarak Türkiye’ye karşı şiddeti başlatmak istemiyor.

 

Türkiye açısından Kürt Sorunu sadece bir iç güvenlik meselesi değil. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bir özerkliğin oluşması endişelerinden dolayı, Esad ve IŞİD’e karşı kurulan koalisyonlarda etkin bir rol alamıyor. Dış politikasındaki yanlış yorumundan dolayı bölgesel meselelerde devre dışı kalan Türkiye, Suriye’ye ilişkin olarak yapılan toplantılara PYD’den dolayı katılmak zorunda.

 

Suriye’yle büyük bir sınır paylaşan ve 1 milyon 600 bin Suriyeli mülteciyi barındıran Türkiye, ülkenin etnik ve mezhebi gruplarla geçmişe dayanan bir ilişkisi mevcut. Birçok selefi grup barındıran Türkiye, IŞİD’in saldırılarına uğrama ihtimali yüksek olan ülkelerden biri. Bundan dolayı Ankara bir an önce PKK’yle barış sürecini hızlandırmalı ki hassas meselelere yoğunlaşabilsin.

 

Türkiye politikacıları hala Kürt sorununu diğer meselelerin önünde tutuyor. Türkiye’nin politikaları yüzünden PYD, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile ilişki kuramadı. Yine bu politikalardan dolayı Ankara ABD’nin IŞİD’e karşı kurduğu koalisyondan uzak durdu. Çünkü Türkiye IŞİD’i Esad rejimine karşı etkili olmanın yanı sıra PYD’ye karşı etkin bir güç olduğunu düşünüyor.

 

Amerika – PYD – Türkiye ortaklığı, Ankara’nın öncelik verdiği Esad rejiminin değişimine yönelik bir adım olabilir. Türkiye, Amerika’yı Esad’ın Şam’da kalmasını, asıl sorunu, kulak ardı etmekle eleştiriyor. Ama Amerika PYD’yle birlikte her ikisini değiştirmek için çalışabilir.

 

Washington ve Ankara’nın makul baskıları sonucu, laik ideoloji ve etkin güce sahip olan Suriye’deki Kürtler, Batı’nın çoktan beklediği kara hareketi olabilir. Amerika PYD’ye karşı olan davranışlarını gözden geçirmek adına olumlu bir adım attı. Kürt sorunu yüzünden IŞİD’e karşı kurulan koalisyondan kendisini uzak tutan Türkiye açısından, şu an durma noktasına gelen barış sürecini ilerletmesi oldukça önemli. Bu adım PKK için de önem arzediyor.


Amerika ve Türkiye’nin PYD’ye destek verme kararının bir taktik olmadığını hep beraber umut edelim.