Kürtler Sünni mi, Şii mi?
Belki bu soru yersiz gelebilir, ancak daha yersiz olan sorunun yanıtıdır; Sünni veya Şii. Aslında Kürtler ne Sünni’dir ne de Şii; çünkü esasında Sünni veya Şii diye bir şey yoktur. Ancak “farklı politika” denilen bir mesele var. Artık Sünni olmak veya Şii olmak Hüseyin’in acıları veya “Sünni ehlinin” asılına dönmesinden ibaret değildir. Sünnilik veya Şiilik sadece siyaset yapmanın ve başkalarına bakışın farklı bir formudur.
Şiiler olmadan İran nasıl Lübnan’ın güneyi ve Yemen’in dağlarına, Bahreyn’deki petrol kuyularına, Şam ve Bağdat medeniyetlerine ulaşabilir?!
Ve de bu kadar insanı nasıl kurban edebilirdi?
İran Şiilik ideolojisinden daha iyi bir şeyi bulsaydı, onu hiç elinde tutmazdı.
Suudi, herkese ‘Sünniler’in ortadan kaldırılacağını’ söylemeden nasıl bütün “İslam alemi” üzerinde liderliğini sürdürebilir?
Türkiye ise birçok devranın döndükten sonra yeniden bölgeye el uzatabilmesi için Sünnilik sihrini keşfetti. Katar da Sünniler ve Şiiler arasında radikal, şiddetli ve belirleyici bir oyunla, nüfusu bir milyonun altında bir ülke olduğunu herkese unutturmanın peşinde.
Fırtına ise birtakım farklı aktörler tarafından yönetilerek, devam ediyor. Gittikçe gerginlikler ve rekabetin dairesi genişliyor. Asıl soru da şu: Kim hangi şeyden, ne kadar elde edecek?
Şiiler ile Sünniler arasındaki çatışmanın birkaç yüzyıla dayandığı bir gerçek, ancak hep güç uğruna çatışmışlar. Tarihte Kürtler’in Sünni – Şii oldukları veya olmadıkları için ödüllendirildikleri bir örneğe rastlamak mümkün değil. Şimdi ise Sünnilik veya Şiilik sadece Ortadoğu ve “namaz kılan” ülkelerin sorunu değil. Bu mesele uluslararası koalisyon ülkelerine bile yansımış. Rusya ve Amerika jeopolitik hesaplarını bu iki cepheye bağlı görüyor.
Sürekli karşımıza çıka soru ise şu: Kürtler ne yapmalı?
Eğer çıkarlarımızın nerede olduğunu ve nasıl bu durma gelindiğini görmezsek, ne yapacağımızı da bilemeyiz. Dünyadaki denklemlerin bir bölümü farklı kimliklere dayanıyor. Dünyadaki savaşlar da belli ölçüde farklı kimlikler arasındaki çatışmadan ibaret.
Eğer, “Kürt ölmedi” denilecekse, yeni bir tanım, yeni bir bakış gereklidir. Kürtler bu kez ve onlarca kez daha kendisini “diğerleri”nden ayırt etmeli. Bunu yapmazsak, ayrı bir evi talep etme hakkımız da ortadan kalkacaktır.
Bugün farklı olmak için tek yol var, o da; Sünni veya Şii olmamak! Farklı olduğumuz sürece ümit de var olacaktır.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)