Şehit olmak gurur verici değil!
IŞİD’in 21 Ekim’de Kerkük’e düzenlediği saldırı sırasında Vali Necmeddin Kerim tarafından yapılan ilk açıklamada; saldırganların uyuyan hücreler olduğu belirtildi.
O gece harekete geçen IŞİD’liler gerçekten örgütün uyuyan hücreleri miydi?
Sayın valinin şunu gerçekten bilmesi gerekiyordu; IŞİD’liler uyanıktı. Asıl uyuyanlar Kerküklü yetkililer ve güvenlik güçleriydi.
Bir de şehitlere değinelim...
Olay günü nefes nefese kalan bir peşmerge kameralara, “Bu topraklar için kanımı dökmeye geldim” diyordu.
Oysa sarfedilen bu sözler, gerçekten bir yenilgidir! Ziyandır! Senin, düşmanının kanını bu toprakta dökmen gerekiyor, kendi kanını değil! Yenilgiyi kendin kabul ettin!
Peşmergelerimize; “Şehit olmak onurdur!” denildi. Oysaki askeriyede onur değildir! Yenilginin bir parçasıdır, manevi onurdur. Asker savaştığında en iyi askerdir.
Peki Kürtlerin ve peşmergenin kahramanlıktan dem vurması acıları sonlandırır mı?
Bir peşmergenin; “Bu toprak uğruna kendimi öldürtürüm” deyişi aklımdan çıkmıyor. Tamam da kimin için ağabey? Senin bu toprak uğruna ölmen değil, yaşaman gerekiyor.
Peşmergeyi o kadar çok seviyoruz ki yanlışlarını göremiyoruz. Görsek dahi kabullenemiyoruz. Peşmerge iradeli, korkusuz ve ülkesinin dostudur. Ancak sistemli bir güç haline gelememiştir.
Çok az peşmergenin savaş taktiği ve askeri bilgisi var. Köklü Kürt tarihi yüzlerce ve binlerce savaşa tanıklık etti. Ancak sistemli bir güç karşısında savaşması nadirdir.
Kürtler, Saddam ve rejimlere karşı devrim yaptı ancak şu an IŞİD’le savaşıyor. Yapılan devrimler vur-kaç vb taktiklerle mücadele yürütüldü. Fakat günümüzün savaşı, doğrudan cephede savaşıdır.
Bir başka deyişle, Kürtler binlerce defa savaştı ama bu savaşları aşiret ve kabilerle yaptı. IŞİD ise vahşi ve kanlı bir örgüt olmakla beraber, sistemli bir güçtür.
Peşmergelerin büyük bir bölümü, kişisel çıkar gözetmeksizin ulusal duygu ve vatan sevgisiyle silahı omuzladı.
Bu, Türkiye ve İran’daki gibi zorunlu askerlik ya da ABD ve Avrupa’nın birçok ülkesinde uygulanan paralı askerliğin aksine bir durum. Peşmerge sahip olduğu ulusal bilinç, his ve dirayetle beraber sistemli bir hale gelirse, hiçbir güç karşısında duramaz.
Peşmergenin şimdiye kadar IŞİD’le savaşması da askeri bir kapasite değil, bir davaya olan meşru inancındandır.
Kürtler büyük bir aşkla savaşıyor. Şunun net bir şekilde anlaşılması gerekiyor: Savaş bir heyecan değil, askeri ve bilimsel bir taktiktir. Canın feda edilmesi yenilgi, hayatta kalmak ise başarıdır!
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)