Seçim, geçim ve Gazze’nin Gazabı / AK Parti gidiyor, Yeniden Refah mı geliyor ?

02-04-2024
Öztekin Çaçan
Etiketler Sosyolog Öztekin Çaçan 2024 Yerel Seçimler AK Parti YRP DEM Parti CHP Gazze
A+ A-

Türkiye’de dindarlık en basit ifadesi ile dünyevileşmiş, şirke batmış paraya tapmış bir dindarlıktır. Gerçek durum böyle olmakla birlikte söylem düzeyinde “İslamcılık”, “Müslümanlık”   ciddi bir ezberdir. Ali Şeraitinin tarif ettiği “şirk dini”nin çarşaflı, sakallı inananları bu akşamki seçim sonuçları itibariyle cübbe değiştiriyorlar diyebiliriz. AK Parti seçmeni denilen seçmen kitlesinin bütünlüklü algısı dağılıyor. Bu durumun doğal sonucu da Yeniden Refah Partisinin (YRP) bence geçici yükselişi oluyor elbette. Elazığ, Bingöl, Urfa, Kayseri, Konya ve daha birçok ilde YRP ve AK Parti oyları birleştirilse ya rakip parti kazanamıyor ya da AK Parti ezici bir çoğunluk elde ediyor. YRP’nin Türkiye geneli oy oranı %6 civarında görünüyor.

YRP oyların neredeyse tamamı AK Parti'den gelmiştir. Şimdi bu %6 oy oranını Türkiye genelindeki AK Parti oylarına ekleyin, AK Parti'nin gücünden fazla bir şey kaybetmediği görülecektir. 2019 yerel seçimlerinde AK Parti'nin aldığı oy oransal olarak %44,33. Bu seçimde AK Parti ve YRP oylarının oransal olarak toplamı ise %41,48. Yıpranmış 22 yıllık bir iktidar, o kadar ekonomik başarısızlık dünya kadar problem, olay olmasına rağmen matematik bu.

Top yeşil sahalarda dönmüş anlaşılan. O yüzden seçmen tercihinde olası bir erken yada zamanında yapılmayacak seçim açısından büyük değişim beklemiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, YRP ‘yi kastederek “bazı partilerin amacı kazanmak değil bize kaybettirmek” demişti, bu seçim için olan durum bu. 

Hemen şunu söyleyebilirim YRP’nin oransal büyümesinde üç temel faktör var.

Birincisi, muhafazakar seçmen İsrail’le ticaretin faturasını Erdoğan’a kesmiştir. Gazze meselesi olmazsa YRP’nin bu kadar hızlı yükselmesi görüşüme göre pek olası değildir.

YRP oylarındaki artışının ikinci bir sebebi de, AK parti içerisindeki Kürt seçmenin büyük şehirlerde ve Kürt kentlerinde AK Partiden umudu kesmiş olmasıdır. Görüşüm şu ki, “Müslüman” siyaseti çok seven ve AK Parti içerisinde bulunan Kürt seçmen, Erdoğan’a ciddi bir uyarı yapmıştır.

Üçüncü sebep ise kolay kolay CHP veya diğer muhalefet partilerine asla oy vermeyecek emeklilerin “hükümete uyarı” yapma bahanesiyle, YRP'ye oy vermesidir. AK Parti'ye oy veren emekli oylarının sayısı düşünüldüğünde bu azımsanacak bir oy sayısı değildir.

Gazze’nin gazabı…

YRP, bu yükselişini sürdürebilir mi? YRP lideri yeni koşullarda Türkiye’yi yönetebilecek bir kafa yapısına sahip mi? diye kendime bir soru sorduğumda cevabım hayır.  Düşünceme göre kafası da söylemi de çok eski. Artık seçmenine yeni bir şey söyleyemeyen AK partinin yanına, yine yenilikçilik değişim vasfını çoktan yitirmiş bir diğer parti olan YRP'nin gelmesi değişime kapalı muhafazakâr seçmeni dönüştüremez. Olası bir seçimde oylar partilere göre nasıl bölünür bilemiyorum ama, YRP’nin bu seçimde gözlenen başarısını oldukça konjonktürel olduğunu düşünüyorum. Gazze’nin, ekonomik koşulların ve Kürt seçmenin arkasında durduğu bir “balon büyüme” ile karşı karşıyayız. Yani bir dahaki seçimde konjonktür oluşmazsa, Gazze'de katliam olmazsa, ekonomi birazcık olsun düzelirse YRP’nin ciddi bir şansı yok.

Bunun yanında muhafazakâr seçmenin ezberini, mantığını değiştirme niyetinin olmadığı da görülüyor. En azından klasik muhafazakârlıktan, Türk-İslam sentezciliğinden biraz sıyrılıp “Muhafazakâr Demokrat” bir kimliğe bürünebilmesi de bu yüzyıl için pek mümkün görünmüyor. Başka bir deyişle, seçmenin oy verme davranışlarını etkileyen temel mantık yani modernleşmeye direnen ve kendini “dinine adamış, mücahit” mantığından sıyrılması pek olası değil. Oy verdikleri partilerinde böyle bir iddiası yok zaten. Dolayısıyla yarın dahi seçim olsa aynı duyguları ikame eden partiler arasında tercih geliştireceklerdir.

AK Partiyi esas korkutan şey ise ne YRP ne de başka bir şey. AK Parti değişik bir şok yaşıyor. Bu şokun sebebi “neler oluyor” bizi tasfiye etmek isteyenler mi var? Korkusudur. Çünkü Kürt illerindeki ahlaksızca örgütlenmiş “taşıma oyları” saymazsak, birileri AK Partiye sandıklarla oynama şansı tanımadı. Trafoya kedi - köpek dadanmadı. Sonuçlara neredeyse hiçbir parti itiraz etmedi. İşte bu durumi AK Partinin dillendirmediği “neler oluyor” sorusunun en önemli sebebidir

'Terörist' söylemi tutmadı…

Bu yazının konusu CHP ve İstanbul değildir. Ama %95 medyanın kara propagandasına karşı CHP, çok büyük bir başarı elde etmiştir. Özgür Özel kısa sürede partiyi toparlamıştır. İstanbul sonuçları ise çok önemli parametreler içermektedir. Örneğin İmamoğlu’nun başarısında YRP’nin AK Parti'den kopardığı oylar çok etkili olmamıştır. İstanbul seçimleri çok özel değerlendirilmelidir. Ama kısa yoldan şunu söyleyebilirim. Erdoğan’ın DEM ve CHP işbirlikleri için geliştirdiği “Terörist” söylemi seçmende karşılık bulmamıştır. Bu çok önemli bir gelişmedir.

Toparlayacak olursak şu özeti yapabilirim; Türkiye erken bir genel seçim rotasına girmiştir. Bunun sebebi muhalefetin, CHP’nin başarısı vb. de değildir. Bu tip sebepler Hubris Sendromlu Erdoğan için çok önemli değildir. O, sadece kendini düşünür. Erdoğan kendine bir şans daha tanıyacaktır. Dolayısıyla AK Parti kendisi için en uygun zamanda bir erken seçim sandığını ortaya koyacaktır. Üçüncü kez aday olması için bu şart. Ve bunu yapacaklardır. Ekonomik durum, siyasal durum ne olursa olsun bu ekibin tek derdi sadece ve sadece seçim kazanmaktır. Erdoğan’a bir şans daha vereceklerdir. Yukarıda yazdığım sebeplerden “erken seçim gibi bir sonuç çıkar mı?” diye sorabilirsiniz. Bence çıkar. AK Parti bir yere gitmiyor, muhalefetin daha çok yolu var… Zaman en büyük doğrulayıcıdır…

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli