Haber Merkezi - CHP Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, dün gece saatlerinde çıkarıldığı mahkemece "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklandı.
Türkiye İçişleri Bakanlığı, Ahmet Özer'in görevden uzaklaştırıldığını, yerine kayyum atandığını duyurdu. Ahmet Özer'le ilgili soruşturma dosyasında, “İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler” de yer alıyor.
İstanbul'un Esenyurt ilçesinde 31 Mart 2023 seçimlerinde DEM Parti'nin “kent uzlaşısı” kapsamındaki desteğiyle CHP'den belediye başkanı seçilen Ahmet Özer dün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
İçişleri Bakanlığı, Ahmet Özer'in görevden uzaklaştırıldığını, yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un getirildiğini duyurdu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gözaltı gerekçesi olarak sıraladığı iddialar arasında Özer'in, PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı adasında yapılan görüşmede adının geçmesi de yer alıyor.
Dosyada, Özer'in 10 yıllık zaman diliminde defalarca PKK’lilerle irtibat kurduğu, 14 kez de Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal ile irtibat kurduğu iddiası yer aldı.
Soruşturma kapsamında, "PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nda yapılan görüşmede Özer'in demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görülmesine dair evraka" rastlandığı belirtildi.
İmralı tutanaklarında Özer’in ismi
Özer’in adı, 7 Haziran 2013’te dönemin HDP’li milletvekilleri ile PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı görüşme tutanaklarında geçiyor.
Söz konusu tutanaklar görüşmede hazır bulunan güvenlik bürokrasisinden bir yetkili tarafından kaleme alınıyor.
Çözüm sürecine denk gelen tarihte yapılan bu görüşmede Öcalan HDP’den süreçte rol alabilecek 25 kişilik bir liste hazırlanmasını istiyor.
Öcalan burada "Biraz derinlikli tartışma, fikir jimnastiği yapabileceğimiz kişiler olmalı. Farklı kesimlerden insanlar olabilir. Ermeniler, Aleviler, gayrimüslimler, anayasacılar vb. Ahmet Özer, Mesut Yeğen, Büşra Hoca (Ersanlı) da olabilir” diyor.
11 Ocak 2014’te de HDP’li İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder ile Öcalan arasında yapılan bir başka görüşmede Özer’in adı tutanaklara yansıyor.
Söz konusu tutanak şöyle:
“İ. Baluken: Bazı bilim insanlarının demokratik özerklik projesine katkı sunma istekleri var. Sizin bilim çevreleri ve akademiyadan beklentilerinizin neler olduğunu öğrenmek istiyorlar.
A. Öcalan: Kimler var mesela? Bir isim söyleyebilir misiniz?
İ. Baluken: Ahmet Özer var, Mersin Üniversitesinden. Akademiyadan bazı akademisyenlerin kendisine ulaştığı bilgisini bize aktardı. Şöyle bir durumu ifade ediyorlar, bu durum sanırım önemlidir. Bilim adına üretilen bilgilerden çok fazla yeni bir perspektif almadıklarını, ancak sizin kitaplarınıza yoğunlaştıklarında yeni perspektifler edindiklerini ifade ediyorlar.
A. Öcalan: Evet. Bu durum önemlidir. İleride bu konulara değineceğim.”
Öcalan bu görüşmede Özer’in "Kürtler Cumhuriyete Neden İsyan Etti" kitabını okuduğunu söylüyor.
Yine Öcalan, Baskın Oran, Ahmet Özer ve Mesut Yeğen’in tarih uzmanlığından faydalanmak istediğini belirtiyor.
Aynı görüşmede Sırrı Süreyya Önder "yaptığımız görüşmenin tutanaklarını Kandil'e gönderdik. Hükümet heyeti ve Hakan (Fidan) Bey ile görüşme gerçekleştirdik" diyor.
Özer’in savunması
Öte yandan hakimlikteki ifade veren Prof. Dr. Ahmet Özer, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, bu konuda şunları dile getirdi:
“Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialar ile suçlanıyorum. Örneğin 40 civarında kitap yazmış bir yazarım, bunların bir kısmı bölgesel kalkınmayla ilgili bir kısmı roman, bir kısmı Kürt meselesi ile ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem ve 300 civarında bildirim yayınlanmıştır. Türkiye'nin çeşitli ulusal televizyonlarında görüşüne başvurulmuş kişiyim, hal böyleyken 2012 yılında Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddia ve suçlama yapılıyor, yazarım. Herkes okuyabilir görüş de arzedebilir, orada ismimin geçmiş olması herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi bu suçu mu yaratır?"
Ahmet Özer kimdir?
Prof. Dr. Ahmet Özer, 1960 yılında Van’da doğdu.
1986 yılında Hacettepe Üniversitesi felsefe bölümünden mezun oldu; sosyoloji bölümünde de yan dal yaptı.
1995 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde “GAP’ın Sosyoekonomik ve Politik Boyutları” çalışması ile doktor unvanını aldı; yüksek lisans ve doktora tezleri kitap olarak yayınlandı.
1980’li yılların sonunda DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) bünyesinde sürdürülen ve merkezi Urfa’da bulunan GAP Projesi’nde uzman sosyolog olarak çalıştı.
Kürtlerin siyasi kimliği ile ilgili sosyolojik ve kamusal çalışmalarda yer aldı.
Sonraki yıllarda çok sayıda üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştı, idari görevlerde de yer aldı.
Dördü roman, biri göç konusunu işleyen film senaryosu olmak üzere 38 kitabı bulunuyor.
2024 yılında Esenyurt Belediye Başkanı seçildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın