Sağlık Bakanlığı’na tepki: Bu ülkede 30 milyon Kürt yaşıyor, Kürtçe yok
İstanbul (Rûdaw) – Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın E-Reçetem sistemine eklenen 5 dil arasında Kürtçenin olmaması eleştirilere neden oldu. Sağlıkçılardan hukukçulara, siyasilerden sivil toplum temsilcilerine bir çok kişi ve kurum, Kürtçeye yönelik ayrımcılığa dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı’nın e-Reçete Sistemi’ne İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Fransızca dillerini ekleyip Kürtçeyi eklememesi tepkilere neden oldu.
Gerek ilgili kurumlar gerekse sivil toplum ve siyasetçiler bu kararı eleştirdi. Pek çok kişi ve kuruluş da milyonlarca Kürdün de hizmetten yararlanması için çağrıda bulundu.
Türk Tabipler Birliği yöneticilerinden Cigerxwin Polat, “Dil bariyeri engeli kalktığı anda daha iyi ve daha rahat iletişim kuruyorsunuz ve daha iyi hizmet verebiliyorsunuz. Kürt illerinde yaşayan çok önemli bir nüfus da hala Kürtçe konuşuyor. İnsanların dörtte birinin anadilde sağlık hizmeti alamadıkları için doğru düzgün bu hizmetten yararlanamadıklarını da biliyoruz. O nedenle bu taleplerin önünü kapatmaya dönük bir tavır çıkıyor ortaya” dedi.
Kürtçeye yönelik kısıtlama sadece sağlık alanında değil, diğer alanlarda da sık sık gündeme geliyor. Sağlık konusu hayati önem taşıdığı için hastanelerde ve diğer kurumlarda Kürtçeye yer verilmemesi tartışma konusu oluyor.
Yeşil Sol Parti Muş Milletvekili Sezai Temelli de, “Sağlık Bakanlığı her dilden tedavi hizmeti verilmesi konusunda bir adım atıyor Kürtçe yok. Bu ülkede 25-30 milyon Kürt yaşıyor, Kürtçe yok. Bu yaklaşımla siyaset yapamazsınız” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eleştirilerin ardından sistemin yabancı hastalar için ihtiyaç olduğundan eklendiğini açıkladı. Koca, “Kendi vatandaşlarımız içinse bu dillerden birinde reçete yazılması söz konusu değildir” dedi.
Kurd-Der eski Başkanı Mustafa Karahan, "Kürtleri ve dillerini yok sayıyorlar. Kürt dilini yok saymak Kürtleri yok saymaktır. Bu tek dil, tek ulus politikasıdır. Cumhuriyetin başlangıcından beri bu böyledir ve Kürtler hep yok sayılmıştır ama halkımız bunu kabul etmiyor" ifadelerini kullandı.
Gözlemcilere göre bu karar Türkiye'ye yerleşen göçmen ve Arap vatandaşlarının sayısındaki artış nedeniyle "özellikle Araplar için” alındı. Ancak Türkiye'de göçmenlere karşı artan muhalefet nedeniyle yeni bir tartışma başlamasın diye diğer diller de sisteme eklendi. Ancak bu defa da karar Kürtlerin tepkisine yol açtı.