Tahir Elçi katledildiği yerde anıldı
Haber Merkezi - Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi'nin Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015’te katledilmesinin üzerinden 9 yıl geçti. Elçi, katledilişinin 9’uncu yıl dönümünde anıldı.
Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, Elçi'nin katledildiği Dört Ayaklı Minare’ye kadar yürüdü.
Tahir Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, baro başkanları ve milletvekilleri yürüyüşe katıldı.
🔴Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi, katledilişinin 9’uncu yıl dönümünde anıldı
— Rudaw Türkçe (@RudawTurkce) November 28, 2024
🔴Tahir Elçi'nin katledildiği Dört Ayaklı Minare'nin bulunduğu sokağa "Tahir Elçi Sokağı" adı verildi https://t.co/QrefpaZg06 pic.twitter.com/TEPelHVxL7
Dört Ayaklı Minare önünde yapılan anmada konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, "Bakanların 'failleri bulunacak' söylemlerinin aldatmaca olduğu görülmüştür. Tahir Elçi suikastı karanlık bir dönemin başlangıcına zemin olarak hazırlanmış, o günden bugüne kadar hukukun üstünlüğü ciddi zarara görmüş, toplumun adalete inancı zedelenmiştir" dedi. Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi de şunları söyledi:
“Mazlumun yanında durmaya devam edeceğiz”
“Zulme uğrayanlar, başkaları için de huzur isteyenler, hukukun gücüne inananlar, kardeşçe ülke hayal edenler, yaşam ve adalet hakkımızın talebi için mücadele eden bizler buradayız. Hukuku yok sayanlara, kardeşi kardeşe kırdırtanlara, şehirlerimizi savaş meydanına çevirenlere, yaşam hakkının kutsal olduğunu ve hukuka inandığımızı, kardeşçe bir ülke tahayyülümüzün olduğunu anlatmak için yine bu sokaktayız. Toplumu kandırma niyetiyle türlü türlü hileye, kandırmacaya teveccüh etmeden, insanın yaşam hakkının kutsallığını anlatmak için kardeşçe geldik. Barışa inanlar olarak geldik. Her yıl biraz daha inanarak geleceğiz. Kürt, Türk, Laz ve Çerkes geleceğiz. Rengimiz, dilimiz mezhebimiz bir birimizden farklı olsa da insan olduğumuz için geldik, gelmeye devam edeceğiz. İnsan ve yurttaş olmaktan, haklarımızın var olduğunu, bu memleket hepimizin demek için geldik, gelmeye devam edeceğiz. Kimlerin hatıralarımızda, zulüm tahtında oturduğunu anlatmak için geleceğiz. Bu dünyadan hiç kimsenin vebalini boynumuza yüklemeden geleceğiz. Değil 9 yıl, yıllar geçse de derdimizi bu sokakta, bu topraklar için dilinden barış dökülürken düşene anlatmak için geleceğiz. Mazlumun yanında durarak, zalimlerin zulmünün karşısında durmaya devam edeceğiz.”