Erdoğan’ın Başdanışmanı Uçum: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtlerin milli devletidir

28-11-2024
Etiketler Mehmet Uçum Recep Tayyip Erdoğan Kürtler Türkiye
A+ A-

Haber Merkezi – Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, Kürtlerin kendi kaderlerini tayin haklarını kullandıklarını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti, Kürtlerin milli devletidir. Türkiye, Kürtlerin ülkesidir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nun "Anadolu Sohbetleri" etkinliğinde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi, soruları yanıtladı.

"Terörsüz bir Türkiye hedefine nasıl ulaşılacak?" sorusu üzerine Uçum, "1 Ekim'den itibaren başlayan bir dönem var. Bu dönemin ne olduğu şeklinde birçok tartışma yapılıyor. Devletin aldığı bir inisiyatiften söz ediyoruz. Bu eski tarzda ya da yeni versiyonda bir çözüm süreci değil" yanıtını verdi.

“Türkiye’de Kürtler kendi kaderini tayin hakkını kullandı

"Emperyalist güçlerin" Kürtlere ülke ve devlet vaadinde bulunduğunu savunan Uçum, "Peki Türkiye'nin Kürtleri için bu doğru mu? Türkiye'nin Kürtleri kurtuluş ve kuruluşla birlikte bu sürece gönüllü katılarak kendi kaderlerini tayin etme hakkını kullanmıştır. Hem de ebediyete kadar kullanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin milli devletidir. Türkiye, Kürtlerin ülkesidir. Kürtleri devlet arayışına yönlendirmek emperyalist bir projedir" dedi.

Kürtlere devlet vaadinin emperyalizmin Türkiye'yi bölme projesinin bir sonucu olduğuna iddia eden Uçum, "Türkiye'deki Kürtlerin statü ile ilgili bir sorunu yoktur. Sorunu olmayan bir konuda da bir haktan söz edilemez" ifadelerini kullandı.

Uçum, geçmişte dindarlara, Alevilere, Kürtlere yönelik sorunların olduğunu, bunlarda mesafe katedildiğini, şu anda sorun olarak ifade edilen konuların artık Türkiye halkının ortak sorunları olarak görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi bizim kurucu ilkelerimizi dağıtmaya, tasfiyeye dönük bu projenin tamamen bitirilmesi aşamasındayız. Neydi bizim kurucu ilkemiz? Kurucu Lider Atatürk'ün dediği 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.' Buradaki Türkiye halkı kimi kapsıyor? Bütün kimlikleri kapsıyor. Türkiye halkı bir çeşitlilik ifadesidir. Türk milleti nedir? Bir birlik ifadesidir. Dolayısıyla kurucu ilkemiz budur. Bu ilkeyi sarsmaya, bizim Kürtlerimizi asli unsuru olduğu Türk milletinden koparmaya çalıştılar. 40 yıldır da bunun için çok yoğun çaba veriyorlar. Gelinen noktada artık bu projeleri tamamen ortadan kaldırmak, tamamen tasfiye etmek konusunda devletin aldığı güçlü bir inisiyatif var.

“Devlet bu konuda inisiyatif almıştır”

Türkiye Kürtlerinin ne Türk milletinin asli unsuru olması bakımından ne Türk vatandaşlığı hakları bakımından herhangi bir probleminin olmadığını, bu konuda herhangi bir ayrımcılığın bulunmadığını öne süren Uçum, "Bizim mücadele ettiğimiz konu 'Kürtlere statü hakkı' şeklinde ifade edilen, buradan yola çıkarak Kürtleri devlet arayışına yönelten ya da Kürtlere devlet vadeden ve Türkiye'yi bölmeyi hedefleyen emperyalist projedir. Devlet bu konuda inisiyatif almıştır. Bu projeyi bütün yönleriyle ve kökten çöpe atacak bir süreç yürütecektir" diye konuştu.

“Devlette artık yepyeni bir paradigma var”

"Bu süreçte DEM Parti ve Abdullah Öcalan'dan ne bekleniyor?" sorusu üzerine Uçum, şunları ifade etti:

"Cumhurbaşkanı'mız dün de açıkladı, geçmişte de demişti. Silahlar gömülecek, silah bırakılacak, Türkiye'ye yönelik terör pratikli süreçler sonlandırılacak. Türkiye'yi tehdit eden sınır ötesi silahlı gruplar, paralı askerler, paramiliter güçler Türkiye'ye tehdit olmaktan çıkacak. Biz somut olarak bunları istiyoruz. TBMM çatısı altında artık terör vesayetinde siyaset yapan bir parti olmayacak. Ya bunlar bunu bir iradeyle, kendi tercihleriyle, geliştirecekleri politikalarla hayata geçirecekler ya da gerekirse her türlü hukuki tedbir alınacak. Terörle mücadelenin askıya alınması diye bir şey tamamen gerçek dışı bir iddia. 1 Ekim'den sonra yaşananları görüyorsunuz. Hangi noktada devlet taviz vermiş? Kayyımlar sürecinde mi teröre yönelik operasyonda mı taviz vermiş?

Terörle organik bütünlük ilkesi çerçevesinde mücadelede mi taviz vermiş? Irak'a gitmiş, Suriye'yi mi bırakmış? Bu da yok. Gerçekliğe aykırı bu iddiaların anlamlı görünmesi de ayrı bir sorun. Ne istediğimiz çok açık, terörsüz Türkiye hedefinde terörü Türkiye'nin sosyal, siyasal, kültürel yaşamından tamamen tasfiye etmek. Aynı zamanda pratik olarak da tamamen sıfırlamak. Sınır ötesinde de kalıcı güvenliği sağlayabilecek tedbirleri almak."

Erdoğan’ın ‘umutlu değilim’ açıklaması

"Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanan süreçle ilgili 'umutkar görmüyorum' ifadelerini kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Uçum,

"Cumhurbaşkanı'mızın çok umutkar görmüyorum mealinde söylediği laf, devletin bu terörsüz Türkiye hedefine yönelik aldığı inisiyatifle alakalı bir şey değil. Buna destek vermesi gerekenlerin tutumuyla alakalı. Yani DEM ve diğerleriyle alakalı, belki Öcalan'la alakalı. Ama orada da Cumhurbaşkanı'mız, 'devlet her türlü imkanı ve aracı kullanır' diyor" yanıtını verdi.

Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre Erdoğan'ın bu konuda ilerlenmeyeceği şeklinde bir kanaat belirtmediğini ifade eden Uçum, "Terörsüz Türkiye hedefine destek vermesi gereken aktörler, terör vesayetinden kurtulması gereken aktörler bu konuda üzerlerine düşeni yapmasalar bile, devlet bu inisiyatifini sonuna kadar sürdürecek. Burada artık yepyeni bir paradigma var" dedi.

“Öcalan'ı kendi örgütü istismar ediyor”

Uçum, DEM Parti'nin Öcalan ile yapacağı görüşmeye değinerek, "Mesele görüşme yapılması değil, görüşmenin içeriğidir. Öcalan yeğenine 'ben, terörsüz Türkiye hedefine her türlü katkıyı yaparım' dedi. DEM de terörsüz Türkiye hedefine katkı yapacağını düşünüyorsa, terör vesayetinden kurtulmak istiyorsa, o zaman Öcalan ile görüşmeyi bu içerikte yapmaları, bir mutabakat sağlamaları, bununla ilgili de adım atmaları gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

"Abdullah Öcalan üzerinden geçmişte çağrılar yapıldı, Öcalan yazılı açıklamalar gönderdi. O dönemde Kandil ve yandaşları 'bu tutsaktır, tutsak olan kişi iradesini yansıtamaz' diyerek bunu kabul etmedi. Şimdi bu süreçte Kürt vatandaşlara 'biz, her türlü adımı atıyoruz, sizin adınıza hareket edenlerin ne kadar samimiyetsiz olduklarını görün' mesajı mı veriliyor?" sorusu üzerine Uçum, şunları ifade etti:

"Geçmişte devlet Öcalan'ın mesajlarını okuttu Nevruz'larda. Ama geçmişteki süreçlerde bir tür müzakere havası da vardı. Bu devlet inisiyatifinde müzakere, mütareke yok. Dolayısıyla geçmiştekinin aynısı değil. Geçmişte Öcalan'la görüşmeler o müzakere havası içerisinde karşılıklı değerlendirmelere dayalı görüşmelerdi. Bugün Öcalan'dan sadece ne yapması gerektiğine ilişkin bir yaklaşım bekleniyor. Yani onun ileri süreceği unsurlar, şunlar, bunlar karşılık bulacak bir pozisyonda değil. Ya bunu yapacak ya yapmayacak. Yaparsa etkisi olur mu olmaz mı, o da ayrı bir konu. Öcalan'ı kendi örgütü, emperyalist güçler hepsi istismar ediyor. 'İstismar ediyorlarsa da etsinler bize ne sonuçta o da terörist başı' denebilir. Ama bir realite de var, kendi örgütü Öcalan'a 'irade' diyor, ama bu iradenin göstermelik olduğu şeklinde birçok pratikle karşılaştık. Dolayısıyla bu olay aynı zamanda Öcalan ile örgüt arasındaki durumun da teşhir edilmesi bakımından son derece önemli."

'Mardin'e kayyım Ahmet Türk'ü de kurtarmıştır'

"Öcalan'a çağrıyı da kastederek soruyorum, bu işin başlangıcı Sayın Devlet Bahçeli'nin çağrısı mıdır? Bir yaklaşım farkı var mıdır? Buna bir örnek de Ahmet Türk konusu. Kayyımlar konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan çok net tutum alırken, Ahmet Türk ile ilgili Devlet Bahçeli daha ılımlı mesajlar veriyor" sorusunu Uçum, "Bir yaklaşım farkı yok. Sayın Bahçeli, Ahmet Türk ile ilgili yaptığı açıklamada 'Ahmet Türk istismar edilmiştir' dedi. Kim etmiş Ahmet Türk'ü istismar? Terör örgütü. Mardin'e kayyım görevlendirilmesi Ahmet Türk'ü de kurtarmıştır. Sayın Bahçeli de bundan son derece memnundur. Mardin'e kayyım görevlendirilmesiyle ilgili Sayın Bahçeli'nin farklı görüşü söz konusu değil" yanıtını verdi.

"Kayyımlara ilişkin" bir soru üzerine Uçum, "Ben terörle mücadelede kayyım süreçlerini şöyle yapıyım da terörsüz Türkiye hedefine DEM'i şöyle zorlayım diye bir ilişki yok. Bu inisiyatif alınmasaydı da kayyım süreçleri devam edecekti. Bundan sonra devam edip etmeyeceği o belediyelerin terör örgütüne kadro, finans ve lojistik merkezi olarak kullanılıp kullanılmayacaklarına bağlı" dedi.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli