Adıyaman'daki Alevi Kürtler kutsal mekanlara akın etti
Adıyaman (Rûdaw) – Adıyaman’ın Çelikhan ilçesindeki Kürt Alevi aşiret ve aileler 2 bin 500 rakımlı bölgedeki ocak ve türbelerde yaz ayının gelmesiyle birlikte her yıl olduğu gibi ibadet ediyorlar. Bu yıl ki ibadetler, depremde büyük yara alan Adıyamanlı Aleviler için daha özel bir öneme sahip.
Adıyaman vilayeti sınırlarında yaşayan Alevilerin kaldığı Çelikhan ilçesinin neredeyse her tepesinde bir evliya ya da ocakzadenin bir türbesi veya cemevi gibi kutsal mekanlar bulunuyor.
Deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışan Adıyaman’da bu yıl, diğer yıllara oranla daha fazla bu kutsal mekanlar ziyaret ediliyor, kurbanlar kesiliyor, cemler bağlanıyor ve dualar okunuyor.
Hüseyin Qazi'ye ait olduğu belirtilen bir türbede görevli olan Yusuf Demir, “Burada yatan Kırağan’da savaşmış Malatya serdarı Hüseyin Qazi'dir. Osmanlıya karşı bundan 300 yıl önce veya 400 yıl önce savaşmış, atının üzerinde burada şehit düşmüş. Türbesine her yıl geliyoruz, bakımını yapıyoruz” diyor.
Pirlerin çaldığı sazlar ve beyitler eşliğinde cem bağlayan Aleviler, semah dönerek, kaza ve belaların kendilerinden uzak olması için dualar ediyor ve dileklerinin kabul edilmesi için adaklar adıyorlar.
Yusuf Demir, “Ziyarette hiçbir ayrımcılığa yer yoktur. Türk, Kürt veya bir diğeri. Biz kimseye sen gel veya gelme demeyiz” dedi.
Adıyaman'ın Çelikhan ilçesindeki Alevilerin yaşadığı bölgede bulunan kutsal yerlerin sayısı, Alevilerin yoğunlukta yaşadığı diğer bölgelere göre kat be kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
Bölgede yaşayan halk, geleneklerini ve ibadetlerini Alevilerin kadim usulüne göre sürdürüyor. Her bir aile, her yıl muhakkak bir kutsal yeri ziyaret ediyor ve kurban kesiyor. Ziyarette kesilen kurbanlar, lokma şeklinde dağıtılıyor ve bir tek gramı dahi eve götürülmüyor.
İlçede ayrıca, seceresinin İmam Zeynel Abidin’e dayandığı söylenen aslen Dersimli olan Ağuiçen Ocağı da bulunuyor. Bu ocakta yetişen pirler, yüzlerce yıl Adıyaman'daki Alevi aşiret ve ailelere dini rehberlik etmişler. Bölge halkı hâlâ inançlarının öncüleri olarak gördükleri bu pirleri üzerine yeminler ediyorlar.
Zine Yavaş, her yıl ocağı ziyaret ettiklerini ve kurban kestiklerini söylüyor.
Zine Yavaş “Başımız onların ayağına değer. Kurbanımızı adıyoruz. Biz Aleviyiz. Allah nasip ederse, hep birlikte buraya geliyoruz. Adağımızı adıyor, birlikte yiyor, içiyoruz ve sonra gidiyoruz. Bizim inancımız gereği buna inanıyoruz” diyor.
Kutsal mekanları her yıl ziyaret eden ve kurban adayan Aleviler, bu şekilde dileklerinin kabul edildiğine, kazadan-beladan korunduklarına inanıyorlar.
Ağuiçen Ocağı mekanında kurban kestiren Fidan Buğdaycı ise, “Bir çok kez şifasını gördük, faydası oldu. Burada kurban kesiyoruz. Etini dağıtıyoruz. Geri kalanını pişiriyor hep birlikte yiyoruz. Allah kim niyet etmişse kabul etsin” şeklinde konuşuyor.
Ziyaretlere kurban adama bir gelenek olarak her yıl dini bir ritüel şeklinde tekrarlanıyor. Ancak bu yıl ki ziyaret, deprem felaketinden kurtulanlar için ayrıca özel bir öneme sahip. Onlar, yaşamda oldukları için şükür ediyor, dualar okuyor ve kurbanlar kesiyorlar.
Bu bölgedeki Alevilik, hiçbir yerdeki Aleviliğe benzemiyor.
İnançlarına çok bağlı olan bölge halkının yaşadığı yerlerin çevresindeki neredeyse her tepenin üzerinde, bir kutsal mekan veya ziyaret bulunuyor. Yaz aylarının başlamasıyla bu kutsal mekanlar ziyaret ediliyor, adaklar adanıyor ve kurbanlar kesiliyor.
Adıyaman nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan Aleviler, bu kutsal mekanların etrafında hem kadim inançlarını hem de Kürtlüklerini koruyorlar.