Türk kızı ile Fildişili gencin aşk hikayesi
Erbil (Rûdaw) – Türk asıllı Büşra Tekin ile Fildişili Kouassi Prince Junior’un aşkı, engel tanımadı. Kendi kararları ile nişanlanan genç çift aşklarını evlilikle taçlandırdı.
Dil, ırk ve ten rengi farklılıklarına aldırış etmeden birbirini seven Türk kızıyla Fildişili gencin hikayesi sosyal medyada gündem oldu.
Rûdaw’a konuşan Büşra Tekin Fildişili Adingra ile tanışma hikâyesini şu sözlerle anlattı:
“Adım Büşra Tekin Konyalıyım. Üniversitede ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanıştık başta arkadaş̧ olarak konuşuyorduk sonra aşka dönüştü. 24 yaşındayım nişanlım ise 26 yaşında. 2017 yılından beri birlikteyiz 2019 yılında nişanlandık normalde 4 Temmuz da düğünümüz vardı fakat Koronavirüsünden dolayı ekim ayına erteledik.
Eleştirileceğimiz biliyorduk ancak bunu göze aldık diyen Tekin, “Fotoğraflarımızı sosyal medyada paylaştıktan sonra insanlardan çok olumlu güzel görüşler de aldık. Fakat linç yediğimiz insanlar da oldu. İçi kötülük dolu ırkçı insanlarla da karşılaşıyoruz hem sosyal medyada hem de dışarıda. Fakat el âlem ne der sözü kadar duvarları yüksek bir hapishane yoktur o yüzden biz de el alem ne der diye yaşamıyoruz. Bunu baştan kabul edip bu yola çıktık bunları göze aldık” dedi.
Tekin ailesi kızlarının Fildişili siyahi gençle evlenmesine karşı çıktı ancak Büşra sevgisi için ailesini karşısında aldı.
Büşra Tekin, “Ailelerimiz özellikle benim ailem başta biraz kabul etmekte zorlandı ufak bir tepkileri oldu kültür farklılığından dolayı fakat tanıştıktan sonra hepsini aştılar ve kabullendiler” diye konuştu.
Koronavirüs salgını nedeniyle düğün yapamadıklarını ancak, salgının bitmesiyle her iki ülkede düğün yapacaklarını ifade eden Tekin, “Düğünümüz daha olmadı. Nişan merasiminiz bizim adetlerimize göre oldu onun aileside çok iyi ayak uydurdu ve çok sevdiler düğünü de iki tarafta yapmayı planlıyoruz. Önce Türkiye de daha sonra Fildişi Sahili’nde. Böylece her iki tarafın kültürlerünü görmüş olacağız” dedi.
Büşra Tekin şöyle devam etti:
“Çocuğumuzun eğitimi hakkında iki tarafta da eğitim alabilir diye düşünüyoruz. Fakat Türkiye de yaşayacağız. Nişanlımın ülkesine de sürekli gidip geleceğiz. Nişanlımın ülkesinde resmi dil Fransızca çocuğumuzu çift dilli hatta üç dilli yetişmesini istyoruz. Türkçe İngilizce ve Fransızca öğrenirse her iki tarafta da hatta dünyanın başka bir yerinde dahi eğitim alabilme şansı olacak.”