Prof. Dr. İlter Turan, seçim sonrası Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini değerlendirdi

28-05-2023
Etiketler Prof. Dr. İlter Turan Seçim sonuçları Erdoğan Türkiye ABD AB Suriye
A+ A-

İstanbul (Rûdaw) – Emeritüs Profesörü Prof. Dr. İlter Turan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde Türkiye’nin AB ve ABD ile ilişkilerini değerlendirdi.

Siyasi Bilimler Derneği (IPSA) Genel Başkanı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü Emeritüs Profesörü Prof. Dr. İlter Turan, Rûdaw TV’nin İstanbul stüdyosunda Hêvidar Zana’nın sunduğu Türkiye Seçimleri 2023 programına konuk oldu.

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Erdoğan’ın kazanması halinde Türkiye’nin uluslararası özellikle ABD ile ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceğine ilişkin gelen soruya Prof. Dr. İlter Turan, “Bu soruyu Türkiye’deki diğer gelişmelerden bağımsız olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Şurası muhakkak, Türkiye şu an büyük bir döviz ihtiyacı içerisinde. Bir an önce F-16 jetlerinin yenilenmesi ve  yeni jetlerin Türk hava filosuna katılmasını arzulamaktadır. Çünkü Türkiye ile Yunanistan arasındaki güvenlik dengesi büyük ölçüde bozulmaya yüz tutmuştur. Bu çerçevede düşünüldüğü zaman Erdoğan’ın Amerika ile ilişkilerini daha muntazam bir hale getireceğini düşünmek mümkündür” şeklinde yanıtladı.

Seçim kampanyası sürecinde AK Parti’den bazı üst düzey isimlerin ABD’ye karşı sert açıklamalarda bulunduğunun hatırlatılması üzerine Prof. Dr. İlter Turan, “Seçim kampanyalarında esen havanın hükümetin ne yapacağına ilişkin önemli ip uçları teşkil ettiğine ben inanmıyorum. Seçim kampanyası neticede seçmenleri galeyana getirmek için yürütülüyor” şeklinde yorumladı.

Türkiye’nin ABD ile işbirliği yapmaya ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Turan, “Erdoğan yeniden seçilirse, İsveç’in NATO üyeleği konusundaki tavrında göreceğiz. Çünkü ABD’den yapılan açıklamalarda F-16’ların Türkiye’ye verilmesi konusundaki tek önemli direnme sebebi İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanmaması. Bu sürecin ilerleyebilmesi için zannediyorum Türkiye’nin de harekete geçmesi gerekecektir. Belki kabul etmek için belirli bir isteksizlik sergileyecektir ama, kabul etmeme gibi bir tercihinin olmadığını zannediyorum. Çünkü şu anda da NATO ile İsveç arasında o kadar yakın ilişkiler oluşmuştur ki, Türkiye’nin direnmesi İsveç üzerinde önemli ölçüde etkili olmayacak. Ama Türkiye’ye direnmenin verdiği zararlar büyük olacak” dedi.

Türkiye ile ABD arasındaki krizin diğer bir nedenin de Suriye Demokratik Güçleri (DSG) ile ABD arasındaki ilişkiler olduğunu ve Erdoğan’ın seçimi kazanması halinde bu konuda bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soruya Prof. Dr. İlter Turan, “Bu konuda tarafların görüşlerinin farklı düşünüyorlar. O nedenle çok yakında uzlaşacaklarını düşünmüyorum. Ama Türkiye, Suriye ile anlaşacak olursa Türkiye, Amerika’nın Suriye’deki faaliyetlerini takip etmesi için gayret gösterecektir.  İttifak demek, müttefikleriniz ile her konuda anlaşmak demek değildir. Zannediyorum ABD ile olan ilişkilerimizde bazı konularda anlaşarak ve birlikte çalışarak, bazı konularda da mücadele ederek ilişkilerimizi yürüteceğiz. Soğuk savaş sonrası ortaya çıkan durumda, sadece Türk-Amerikan ilişkilerinde değil, ABD’nin diğer müttefiklerinin tümüyle olan ilişkilerini belirleyen bir davranış kalıbıdır zaten” şeklinde konuştu.

ABD’nin DSG ile Türkiye arasında zaman zaman diyalog kurulması ve sorunların çözülmesi yönündeki çabaları doğrultusunda Erdoğan’on Rojava’da oluşan defacto durumu kabul etme olasılığına ilişkin soruya ise Prof. Dr. İlter Turan, “Ne yapmak istediği konusunda bilgimiz var ama neyin mümkün olacağı konusunda yeterince bilgimiz yok. Sayın Erdoğan’ın Suriyeliler ile müzakere yolu ile ilişkileri normalleştirmesi ve Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak tedbirlerin müştereken alınması sonucunda Suriye’de bulunan bölgelerden çekilmesi de mümkündür.Aynı sekilde yine seçim sürecinde açığa çıkan bir hussus da var. Türkiye’ye sığınmış olan Suriyelilerin önemli bir bölümünün, Suriye’ye gönderilmesi gerecek. Bu konuşlarda belki uluslararası destek sağlanarak bazı adımlar atılabilir. Suriye Türkiye isteklerini yerine getirmeye mecbur olduğunu düşündüğü için müzakerelerde daha yavaş davranıyor. Rusya ve İran’ın ısrarıyla belki bu tavrını bir nebze değişecektir” şeklinde yanıt verdi.  

Erdoğan’ın seçilmesi halinde Türkiye’nin yeniden AB’ye yönünü dönüp dönmeyeceği konusunda ise Prof. Dr. İlter Turan, “Resmi söylemine baktığınızdaTürkiye’nin Avrupa Birliğine üye olma iradesinde bir değiş,klik olmamaktadır. AB ile yakınlaması için Türkiye’nin atması gereken adımlar atıldı mı diye soracak olursanız, hayır tam tersi Avrupa’nın yaygınlaştırmaya çalıştığı ve üyesi olacak ülkelerde aradığı değerler Türkiye’nin uyguladığı değerler değildir. Türkiye şuanda bir demokrasi ülkesi değildir, Türkiye’de şu anda Avrupa standartlarına uygun özgürlük ortamı bulunmamaktadır. AİHM kararlarını uygulamamaktadır. Bu şekilde düşünüldüğünde Türkiye’nin AB ile yakınlaşması pek mümkün görünmemektedir. Bununla beraber birlikte çalışmamız lazım. Avrupa’da Türkiye’den uzaklaştığı endişesi taşıyor. O bakımdan vize sisteminin iyileştirilmesi, gümrük birliği anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesi, belki savunma alanlarında bazı işbirlikleri yapılması gibi konular gündeme gelecektir. Ama bunun üyelik yönünde bir gelişmeye evrileceğini zannetmiyorum. Çünkü Türkiye şu anki sistemiyle AB içerisinde yer alabilecek bir ülke değil” dedi.

Prof. Dr. İlter Turan'ın açıklamalarının tamamının yer aldığı video şu şekilde:

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli