Diyarbakır (Rûdaw) – Eşi Mehmet Sincar’ın öldürülmesi davası ile ilgili konuşan Cihan Sincar, “Sonuç ne olursa olsun bizim aile, kurum olarak biz mücadele edeceğiz. Ben zaman aşımını tanımıyorum. Ben Türkiye’nin zaman aşımını tanımıyorum” ifadelerini kullandı.
Batman’da 4 Eylül 1993 yılında katledilen Kürt siyasetçi Mehmet Sincar’ın davasında 12’nci duruşması bugün Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada, dosya için ilk defa görevlendirilen savcı dosyanın detaylarına vakıf olmadığını belirtti.
Savcı, dosya hakkında detaylı inceleme yapmak için mahkemeden duruşmayı ileri bir tarihe ertelemesini istedi ve duruşma 6 Haziran 2024'e tarihine ertelendi.
Rûdaw’a konuşan Sincar’ın eşi Cihan Sincar, konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ne diyebiliriz ki! Her şey ortada. 30 yıllık meseleyi on dakikada anlatamıyorsun. Zaman aşımı bu hükümet döneminde geldi. Zaman aşımının faili meçhul davalarda olmaması gerekiyor. Devlet, derin devletin işi diyor.
Mehmet Sincar, Apê Musa, Vedat Aydın ve daha binlerce Kürt şahsiyet… Gerçekten de bunlar şahsiyetti. Suçları Kürt olmaktı. Halkı arasında işlerini yapıyorlardı. Partilerine üyelerdi, İHD’ye üyelerdi.
Ama devlet tahammül edemedi ve cezalarını bu şekilde kesti. 30 yıl geçti.”
“Biz mücadele edeceğiz, zaman aşımını tanımıyorum”
Davanın olası sonucuna ilişkin soruya ise Sincar, şu karşılığı verdi:
“Türkiye’de hukuki olarak sonuç alınamıyor ve daha da kötüye gidiyor. Bizim derdimiz tetikçi değil ki. Mehmet’i öldüren bir kişi değildi. Mehmet iki silahla vurulmuştu. Bir gruptu.
O dönemde Tansu Çiller, Süleyman Demirel, bölge valisi herkes vardı ve devlet adına yaptık dediler. Devlet adına yaptıysan iyi yapmışsın, sana ceza yok denildi.
Sonuç ne olursa olsun bizim aile, kurum olarak biz mücadele edeceğiz. Ben zaman aşımını tanımıyorum. Ben Türkiye’nin zaman aşımını tanımıyorum.
Ben onlara kendimi borçlu olarak görüyorum, hepimiz onlara borçluyuz, bizim için canlarını verenlere borçluyuz.
Evet, biri de benim eşimdir. Apê Musa benim amcamdı, Vedat Aydın bizim arkadaşımızdı. Hepsi bizimdir, bize aitler. Bu yüzden hepimiz mücadelemize devam etmeliyiz. Direneceğiz.”
Mehmet Sincar kimdir?
1953 yılında Mardin’de doğan Mehmet Sincar, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu.
1991 seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Mardin Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Halkın Emek Partisi (HEP) kurucuları arasında yer aldı, parti kapatılınca Demokrasi Partisi'ne (DEP) geçti.
4 Eylül 1993'te faili meçhul cinayetleri soruşturmak üzere gittiği Batman'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Cinayeti ilk olarak Türk İntikam Tugayı adlı bir oluşum üstlendi.
Ancak Susurluk Skandalı sonrası konuyla ilgili bir rapor hazırlayan Kutlu Savaş, Mesut Yılmaz'a ilettiği raporunda, 1994'te Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan Muhsin Gül'ün verdiği ifadelerde "Batman'da milletvekili Sincar'ı, Alaattin Kanat, Mesut Mehmetoğlu, İsmail Yeşilmen ve Ahmet Demir'in birlikte planlayıp öldürdüklerini, bu olaydan sonra Kanat'ın 'kendisinde garantili imzalı kağıt olduğunu' söylediğini" yazmıştı.
Rapor, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'a iletilmişti. Bahsi geçen isimlerden olan JİTEM kurucularından Mahmut Yıldırım’a ise hiçbir zaman ulaşılmadı.
Cinayetten Hizbullah üyesi Cihan Yıldız ve firari sanık Ejder Arpa sorumlu tutuldu. Yıldız yapılan yargılamada müebbet hapis cezasına çarptırıldı, firari sanık Arpa ise yakalanamadı.
Diğer faillerin araştırılmadığı dosya, tutuklu tek sanık olan Cihan Yıldız üzerinden sürdürüldü, Mart 2019’da Yıldız’ın "adil yargılanma" talebi kabul edilerek, tahliyesi gerçekleşti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın