Ayhan Bilgen: Kürt sorununu, Türk milliyetçileri inisiyatif alarak çözebilir!
Haber Merkezi – SES Partisi lideri Ayhan Bilgen, “Türkiye’de özellikle Türk milliyetçileri insani, demokratik, özgürlükçü, barışçı bir zeminde Kürt sorununda seslerini yükseltirlerse çözümü kolaylaştırırız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Sesi Partisi (SES Partisi) Genel Başkanı ve Eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Urfa’dan yayın yapan Edessa TV’nin Panorama adlı programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamalarında Türkiye’deki Kürt sorununa değinen Bilgen, “Bir soruna adını koyarken aslında sorunun özünü de tarif ediyorsunuz. Türkiye’de Kürt yoktur denilen bir dönemde, ‘Kürt vardır’ demek çok önemli bir şey. Ama bence artık bu aşamayı geçtik. Ülkede ve dünyada siyaset artık 'insanlığa dönüş' odaklı olmalı. İnkar edilemediğine göre artık soruna çözüm için yeni tanımlar yapmak lazım” dedi.
Kürt sorununun konuşularak çözülebileceği inancında olduğunu dile getiren Bilgen, devamında şu ifadeleri kullandı:
“Konuşarak sorun çözmenin önünde ancak bizim özgüven problemimiz olabilir. Ben sizinle konuşmaktan korkuyorsam aslında kendime güvenmiyorum demektir. Çünkü sizin fikirlerinizden etkilenmekten korkuyorum, fikirlerimin değişmesinden kaygı duyuyorum demektir. Oysa konuşuruz, sizin benden duyabileceğiniz yeni bir şey olabilir, benim sizden öğrenebileceğim bir şey olur.
Konuşarak sorunu çözeriz, bir ortak akıl ve vicdan inşa ederiz. Dolayısıyla bizim öyle bir hezeyanımız yok, hatta biz tersini söylüyoruz.
Biz diyoruz ki; Türkiye’de özellikle Türk milliyetçileri insani, demokratik, özgürlükçü, barışçı bir zeminde Kürt sorununda seslerini yükseltirlerse çözümü kolaylaştırırız.
Türklerin Kürtlerle ilgili korkusu var. ‘Kürtler haklarına sahip olurlarsa acaba taviz mi vermiş oluruz, acaba bölünür müyüz. Yarın bu haklar bizim zararımıza mı olur’ korkusudur.
Bu korkuyu nasıl giderirsiniz? Türk milliyetçileri bu konuda inisiyatif alırsa, risk üstlenirse, çözüme dair bir irade ortaya koyarlarsa dönüp Türklere de şunu söyleyebilirler: Endişe edilecek bir şey yok, hakkın teslim edilmesinden bahsediyoruz, bir haksızlığı telafi etmeye çalışıyoruz, burada kimseye bir ayrıcalık tanımıyoruz ama ayrımcılık da yapmayalım.”