Mardin’de Duhoklu 5 vatandaş öldürülmüştü: Yakınları sanıklar için idam cezası istedi

27-07-2023
Rûdaw
Etiketler Mardin Duhok Cinayet Mahkeme Duruşma
A+ A-

Erbil (Rûdaw) - Mardin’de geçen Ocak ayında 5 Kürdistan Bölgesi vatandaşının öldürüldüğü saldırı ile ilgili 5 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Sanıklardan 3'ü hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 11 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Mardin-Nusaybin karayolu üzerinde 19 Ocak'ta Duhoklu iki aileden 5 kişinin yaşamını yitirdiği silahlı saldırıya ilişkin Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada geçen ay hazırlanan iddianame Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.

Soruşturma kapsamında tutuklu sanıklar Abdullah Kaplan ve Faris Akseven ile tutuksuz sanıklar Murat Yiğit ve İbrahim Doğan ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuksuz sanık Çiğdem Bozkurt ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada ilk olarak söz alan tutuklu sanıklar Faris Akseven ile Abdullah Kaplan iddiaları kabul etmeyerek birbirlerini suçladılar.

Duruşma sanık ifadelerinin alınmasıyla devam etti. Sanık ifadelerinin ardından hayatını kaybeden Celaleddin ve Abdullah ailelerinden beş kişinin yakınları söz aldı.

Kürtçe tercüman yardımıyla ifade veren Harbi Celaleddin, “Mahkemeden hakikati ortaya çıkarmasını istiyoruz. Mahkemeye teşekkür ediyorum. Uzun bir zamandır bu ani bekliyorduk. İnanıyoruz ki Türk mahkemeleri bu olayın ardındaki hakikati bulacaktır. Bu katliama katılan herkesin, suça dahli olanların tamamının mahkemenin huzuruna getirilip cezalandırılmasını istiyoruz. Bu katliamın müsebbibi  kim ise, kim azmettirici ise bunun açıklanmasını istiyoruz. Biz bu olayın bir soygun olayı olmadığını düşünüyoruz. Bu katliamdır hırsızlık olayı değildir. Biz bu olayın arkasında birilerinin yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Bunlarin katlettiği kişiler Kürdistan alimleridir. Eğer bir plan olmasaydı bu alimleri kimse öldürmezlerdi. Olayın tüm detaylarıyla açıklanması gerekiyor.”

Harbi Celaleddin, Mahkeme Başkanı’nın “Siz neden şüpheleniyorsunuz?” sorusu üzerine, “Biz bilmiyoruz ama belki siyasi bir sebep belki terör olayı olabilir. Çünkü bu olay kesinlikle tasarlanmış bir olaydır. Bize göre bu hakikatin ortaya çıkarılması gerekiyor” diye konuştu.

Harbi Celaleddin, “Arabayı kiralayan, silahı satan, olaya dahli olan herkesin cezalandırılmasını istiyoruz. Bunlara en yüksek ceza verilmeli. Biz Türk yargısına güveniyoruz. Biz aileler arasında kan davası gibi kötü şeyler gelişmesini istemiyoruz. Bize yapılan bu zulme karşı şehitlerimiz için gereken yapılmalı. Bunlar vahşi bunların yaptığı vahşet. Biz Türkiye’de kanunların üstün olduğunu biliyoruz. Bu güvenle halkımızı teskin ediyoruz. Eger kanunlar gerekeni yapmazsa biz kendi akrabalarımızı, kendi halkımızı tutamayız. Fakat mahkemeye güveniyoruz. Kafamdaki soru şu: Bunlar hırsızlık yapmak istedilerse neden parayı almadılar? Bir de şunu merak ediyorum: Zanlılar kurbanları tanıyorlar mıydı? Biz bu insanların en ağır  cezayı almalarını istiyoruz. Bütün Kürdistan halkı bu mahkemenin sonucunu bekliyor. Onlardan şikayetçi ve davacıyım” diye devam etti.

Abdullah ailesinin yakını Necim Abdullah da şunları söyledi:

“Öncelikle Mardin ve Türkiye mahkemelerine teşekkür ediyorum ki olaydan birkaç saat sonra zanlılar yakalandı. Türkiye mahkemelerine inancım tamdır. Mahkemenin vereceği karar buna benzer olaylar için test olacaktır. Mahkeme adil bir karar verirse bu demek olacak ki hakikate uygun karar verilmiş  olacaktır. Sanıkların en ağır cezayı almalarını istiyoruz. Bu olaya destek veren, sebep olan her kimse bunların da mahkeme huzuruna getirilmesini istiyoruz. Sanıklar çok genç ve çocuk yaştalar, biz bunların tek baslarına bunu yaptıklarına inanmıyoruz. Bunun arkasında kim varsa cezalandırılsın. Bu sanıklar sadece 5 kişiyi değil bir aileyi, bir sülaleyi katletmiştir. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Bunların öldürdükleri kişiler alim idiler, din adamıydılar. Ne için bu zulmü yapmışlar?

Bu sözlerden sonra sanıklara dönen Necim Abdullah, “Söyleyin neden öldürdünüz ailem? Söyler misiniz 5 insani neden öldürdünüz neden? Eğer derdiniz paraysa vereceklerdi, eğer arabayı bile isteseydiniz verirlerdi size. Neden öldürdünüz onları?” diye sordu.

Necim Abdullah, “Türk yargısından idamın kaldırıldığını biliyoruz. Ama bu cürüm idamı hak ediyor. Madem idam yok en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz. Bunların akrabaları olan 3 kişi Duhok’taydı, biz zarar verebilirdik ya da başka bir şey ama biz hakka inanıyoruz, Türk yargısına inanıyoruz. Ben bu şahıslardan şikayetçiyim ve bunların arkasında kim varsa açığa çıkarılmasını  diliyorum” diye devam etti.

Rassan Reşit Celaleddin de “Biliyoruz idam yok ama istisna olarak bunların idam edilmesini istiyoruz” dedi.

Muhammed Celaleddin ise anıkların idam edilmesini isteyerek, “Biz Türkiye mahkemelerinin bağımsız ve güvenilir olduğunu biliyoruz. Ben Recep Tayyip Erdoğan’dan rica ediyorum ki özel olarak istisnai bir şekilde sanıkların idam edilmelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Avukat Mehmet Okatan: Bu sıradan bir gasp olayı değil

Daha sonra ailelerin avukatları söz aldı. Olayın siyasi bir nedeni olabileceğini, bunun araştırılması  gerektiğini belirten Avukat Mehmet Okatan, “Her ne kadar öyle görünse de bu sıradan bir gasp olayı değil. Aynı 90’larda olduğu gibi işlenen siyasi cinayetlerden biridir. Bu sıradan bir gasp değil, burada salonda bulunanlar da sıradan kişiler fakat tetikçidirler. Özellikle Faris’in Duhok’ta çalışıyor olması bu olayla ilgili bir istihbarat için olabilir. Bu cinayetin arkasında siyasi saikler vardır. HTS kayıtlarının geriye yönelik en az 5 yıl tarama yapılmasını istiyoruz ve bunların hangi terör örgütüyle ne tür bir bağlantılarının olduğunun araştırılmasını istiyoruz. Bu olayla ilgili Duhok’ta 3 kisi gözaltına alınmış ve 4 ay sonra serbest bırakılmış. Sanıklardan Abdullah Kaplan ifadesinde 2016 yılında PKK tarafından kaçırılıp serbest bırakıldığını söylüyor. Bu olayın araştırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Söz alan sanık “Abdullah Kaplan, “Böyle bir olayda adım geçtiği için çok üzgünüm. Diğer sanığın olayı yaptığını biliyorum ama inkar edecek. Mahkemenin sonucunu bekliyorum” dedi.

Baş şüpheli Faris Akseven ise “Ben yapmadığım bir şeyle suçlanıyorum. Abdullah Kaplan bana ‘dayı’ diyordu simdi zora girince ‘bu adam’ diye hitap ediyor” ifadelerini kullandı.

Sanıkların ve şikayetçi tarafın dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına, duruşmaya gelmeyen tutuksuz sanık Çiğdem Bozkurt’un zorla getirilmesine karar verdi. Duruşma 20 Ekim 2023 tarihine ertelendi.

Ne olmuştu?

Mardin-Nusaybin karayolu Yeniköy mevkiinde 19 Ocak'ta Duhok plakalı cipe yönelik silahlı saldırıda Hindirin Abdullah Salih (39), Wahide Haydar Casım (63), Abdullah Salih Mustafa (69) olay yerinde, Çimen Şahin Halid (75) ve Ahmed Celaleddin İbrahim Bêzelî (45) ise ağır yaralı olarak kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitirdi.

Saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Abdullah Kaplan, Faris Akseven, Murat Yiğit. İbrahim Doğan ve Çiğdem Bozkurt gözaltına alındı.

Sanıklardan Abdullah Kaplan, Faris Akseven ve Murat Yiğit'e, "gece vakti yağma, bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme ve birden fazla kişi tarafından silahla yağma", İbrahim Doğan'a "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme ve satma" , Çiğdem Bozkurt'a ise "suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme" suçlamaları yöneltildi.

İddianamede, Abdullah Kaplan, Faris Akseven ve Murat Yiğit hakkında "kasten öldürme", "nitelikli yağma" ve "ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası, İbrahim Doğan’ın da "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme ve satma" suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapsi isteniyor.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: DEM Parti logosu

DEM Parti'den kayyım kararına ilişkin ilk açıklama

DEM Parti, Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımların ardından açıklama metni yayımladı. Açıklamada, "Kayyım darbesinde ısrar ederek partimizi yıldırmayı, halkı siyasi tercihlerinden vazgeçirmeyi ve topluma bu darbeyi kabul ettirmeyi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz" ifadelerine yer verildi.