Diyarbakır Barosu Başkanı Eren: Kürt halkı artık kayyım istemiyor
Diyarbakır (Rûdaw) - Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, 31 Mart seçimlerinden sonra hükümetin bölgedeki belediyelere yeniden kayyım atamayacağına dair herhangi bir garanti olmadığını söyledi. Eren, “Kürt halkı kayyımları istemediğini söylüyor ve oyları ile seçtikleri kişilerin belediye başkanı olmasını istiyor” dedi.
Rûdaw TV’de Nwêner Fatih’in sunduğu Rûdawî Emro programına konuk olan Baro Başkanı avukat Nahit Eren, önümüzdeki yerel seçimler ve kayyımlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Son iki dönemde seçimlerle göreve gelen belediye başkanları kayyım ile görevden alındı. Bu tüm şehirleri ve bölgeyi etkiledi. Halkın korkusu hala devam ediyor. Bu ay sonunda da yeniden seçim olacak ama biz devlet seçimlerden sonra yine kayyım atamaz diyemiyoruz. Hala bu ihtimal var. Ama Kürt halkı kayyımları istemediğini söylüyor ve oyları ile seçtikleri kişilerin belediye başkanı olmasını istiyor.
Anayasaya göre seçilmiş kişiler bir suç işlemiş ve hakkında mahkeme tarafından mahkumiyet kararı varsa İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınabileceğini belirten Eren, “Ama bölgemizde biliyoruz Kürt sorunu çözülmediğinde, devlet de güvenlikçi politikalar izlediğinde bu yollara başvuruyor. HDP’nin 63 belediyesi bir defasında görevden alındı. Haklarında bir dava veya işlendiği ispatlanmış bir suç da yoktu” diye konuştu.
Kayyımlara hukuki itiraz başvurularında da mahkeme süreçlerinin uzadığına ve çabuk karar verilmediğine dikkati çeken Eren, “Bir karar çıkana kadar zaten seçilmişlerin görev süresi de bitmiş oluyor. Örneğin Diyarbakır Büyükşehir Eşbaşkanı Gültan Kışanak için hala bir karar yok, Selçuk Mızraklı hakkında henüz geçen ay bir karar çıktı. Mesela Diyarbakır’ın Ergani ilçesini örnek vereyim, görevden alındıktan sonra itiraz ettiler, mahkeme haklı da buldu ancak göreve geri dönmek için bakanlığa yaptıkları başvuru kabul edilmedi. Hala Ergani beledi başkanı kayyım olan kaymakamdır” ifadelerini kullandı.
Eren, “Türkiye’de hukukun durumu iyi değil. 2012-2015 yıllarında Kürt sorununun çözümü için başlatılan süreçle şu anki süreci kıyasladığınızda büyük bir fark var. Süreç devlet tarafından güvenlikçi politikalara evirildiğinde bu hukuki sürece de yansıyor, mahkemelerden ağır kararlar çıkıyor. Düşüncelerini dile getirenler tutuklanıp yargılanıyor. Hukuk sistemi tamamen iktidara bağlıdır, iktidar nasıl bakıyorsa mahkeme de öyle bakıyor. Kürt siyasetçiler yıllardır hapislerde, haklarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlar uygulanmıyor” dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Eren, son yıllarda Kürtçe konuşanlar hakkında dava açılmasa da Kürdistan bayrağı veya “Kürdistan” ismi için davalar açıldığını söyledi.