Erbil (Rûdaw) – Yeni çözüm süreci tartışmalarını Rûdaw’a değerlendiren siyasetçi Ufuk Uras, “Bunun arkasında bir devlet aklı olduğu da belli. Tahmin ediyorum Erdoğan da yakın bir süre içerisinde bu konuda somut adımları atacak ve Öcalan ile görüşülme bir şekilde sağlanacaktır. Burada bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de "Öcalan'ın PKK'nın lağvedildiğini Meclis'te açıklamasına" dönük bir çağrı yapmıştı.
Türkiye’de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözleri ve girişimleri sonrası yeni bir çözüm süreci tartışmaları sürüyor.
Bu görüşmeden yaklaşık bir ay sonra, 20 Kasım'da Eski BDP Milletvekili, siyasetçi Ufuk Uras, Bahçeli ile bir araya gelmişti.
“Türk-Kürt kardeşliğinin sağlanması açısından tarihsel bir fırsat olarak değerlendirdi”
Rûdaw’ın sorularını yanıtlayan Uras, Bahçeli ile görüşmesine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Devlet Bahçeli grup toplantısında Abdullah Öcalan'la bir bağlantı kurması gerektiğini birkaç defa söyleyince bu çok önemli geldi. Tarihsel bir fırsat olarak doğrusu değerlendirdim ve kendisiyle görüşme talebinde bulundum.
Bu çağrısının çok kıymetli olduğunu, her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettim. O da teşekkür etti. Aydınların, sivil toplum örgütlerinin desteğinin çok kıymetli olduğunu söyledi.
Görüşme olumlu geçti. Yani Türk-Kürt kardeşliğinin sağlanması açısından, ortak bir bizle buluşulması açısından tarihsel bir fırsat olarak değerlendirdi.
Gerek DEM EşBaşkanı ve gerek sözcüsü ile ve daha sonra Sayın Ahmet Türk ile bu görüşmeyi paylaştım.
Onlar da olumlu karşıladılar.”
“Arkasında bir devlet aklı olduğu belli, Erdoğan yakın bir süre içerisinde somut adımları atacak”
DEM Parti’nin, kendisinin Bahçeli ile görüşmesine ilişkin tavrını değerlendiren Uras, “Gerek Bakırhan, gerek Ayşegül Doğan bu tür görüşmelerinin çok kıymetli olduğunu, parti olarak da Öcalan'a ilişkin çağrıda buna destek vermeye hazır olduklarını ifade ettiler. Ben de Bahçeli'ye bu konudaki tutumlarını hem Sayın Bahçeli'yi ifade ettim hem de Bahçeli görüşümüzü Sayın Ahmet Türk'e daha sonra özetledim. Son derece olumlu bir diyalogdu. Yani bu diyalogun sürdürülmesinin Türkiye'ye demokrasisi ve barışın tesis edilmesi açısından önemli olduğunun altını çizdik. Ama bir yandan da işte süreç devam ediyor. Hakikaten AK Parti'nin bu meselede net bir tutum alması gerektiğini, bu çağrının AK Parti tarafından yapılması gerektiğini Sayın Bahçeli bir kere daha ifade etti. Yani bence bunlar doğru değil. Bir uyum olduğunu düşünüyorum. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi de bir sorun olmadığını ifade ettiler. Bunun arkasında bir devlet aklı olduğu da belli. Tahmin ediyorum Erdoğan da yakın bir süre içerisinde bu konuda somut adımları atacak ve Öcalan ile görüşülme bir şekilde sağlanacaktır. Burada bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı çağrıda PKK’nin dağıtılması yönündeki sözlerini de yorumlayan Uras, “PKK'nin kendini lağvetmesi yerine PKK'nin dönüşümü açılım sürecinde de esastı. Yani Ortadoğu'da birdenbire yapıların kendini lağvetmesi yerine bir başka şeye oranın kurulu nizamının bir parçası olarak dönüşmesi perspektifle daha doğru bir yaklaşım olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Kayyım siyaseti daha önce denendi, bir yere varmak mümkün değil”
DEM Partili belediyelere kayyım atanmasının zorlaştırıcı olduğuna dikkat çeken Uras, şunları dile getirdi:
“Kayyım atanmasının savunulur bir yanı yok. Zaten bu kayyım siyasetini açmak için, bunu aşabilmek için normalleşme ve barış siyasetinin realize olması gerekiyor.
Anayasal bir değişim, anayasal bir cumhuriyetle taçlandırılması ihtiyacı var. Maalesef tabii bu kayyım siyaseti hayatı kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor. Bunlar daha önce de denendi. Buradan bir yere varmak mümkün değil. Ama tam da bu politikaların sahipleriyle, milliyetçi politika sahipleriyle niye konuşuyorsunuz diyenler var. Tam da muhatap onlar olduğu için, böyle bir perspektife sahip oldukları için onlarla konuşuyoruz ki bu politikaların çıkmaz yol olduğu görülsün diye.”
Geçtiğimiz günlerde “Ciddi bir hazırlık var, af ya da anadilde eğitim olabilir” yönündeki sözleri ile ilgili soruyu yanıtlayan Uras, “Ben devletin bir hazırlığı var dedim, yani bu İmralı ile görüşme meselesi ile ilgili olarak ciddi bir hazırlık… Ama kendi temennim olarak da anayasal bazı değişiklikler, ana değil ve kısmi af düzenlemesini kendi perspektifim olarak söyledim. Zaten umut hakkı dediğiniz şey kişiye yönelik değil, anonim bir haktır; yani bütün bunların değerlendirilmesi olumlu olur anlamında kendi kişisel kanaatlerimi söyledim, süreç içerisinde zaten bütün bunlar oturulur konuşulur. Eğer AK Parti'nin bu konuda bir hazırlığı yoksa bir hazırlığı olması teklifi olarak bunu değerlendirmek lazım” ifadelerini kullandı.
“Süreçten ziyade bir durum”
Gelinen noktada yeni süreç ile ilgili tartışmaları değerlendiren Uras, “Süreç olmaktan ziyade bir durum olarak değerlendirmek lazım. DEM Parti dahil olmak üzere eş başkanları böyle bir adımın atılması ve diyaloğun kendisini kıymetli buluyor. Ama bunun içeriğinin nasıl doldurulacağı tamamıyla karşılıklı müzakerelerle şekillenecek bir durum. Dolayısıyla bugünden yarına bir mesele değil. Ortadoğu gerçeğine de baktığımızda Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi vesaire gibi çok katmanlı ve çok kapsamlı bir proje. Rusya, ABD bütün bu sürecin neresinde olacak? Yani bütün bunlara ilişkin belli modeller geliştirilmesi gerek. Bunun daha ilk adımlarından bahsediyoruz” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın