Erdoğan'dan F-16 mesajı: ABD’den artık net bir yanıt bekliyoruz

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan F-16’lar konusunda ABD’den net bir yanıt beklediklerini söyledi. Erdoğan Demokrat Senatör Bob Menendez'in geçici olarak görevinden ayrılmasıyla ilgili de ''Menendez’in devreden çıkması bize avantaj sağlıyor'' diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ermenistan'a Karabağ uyarısı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Süreci uzatmak yerine irade sergilemeliler'' ifadesini kullandı.

ABD ile F-16 görüşmelerine de değinen Erdoğan, bu konuda ABD'den artık net bir yanıt beklediklerini söyledi. Erdoğan , Türkiye'ye F-16 satışına karşı çıkan isimlerin başında gelen, yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan Demokrat Senatör Bob Menendez'in geçici olarak görevinden ayrılmasıyla ilgili de ''Menendez’in devreden çıkması bize avantaj sağlıyor'' diye konuştu.

Yeni anayasa çağrısı yapan Erdoğan, AK Parti'nin diğer partilere ''Gelin bir sivil anayasayı beraber yapalım'' daveti ileteceğini açıkladı.

Ekonomiye ilişkin mesajlar da veren Cumhurbaşkanı, ''Vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek için aldığımız tedbirler ve attığımız adımlar devam edecek'' diye konuştu.

Erdoğan, ''İsveç'e NATO onayı çıkacak mı?'' sorusuna ise ''Sözlerine sadık kalırlarsa parlamentomuz da sadık kalır'' yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nahçıvan ziyaretine ilişkin şunları söyledi:

''Haziran ayındaki Bakü ziyaretimizin ardından Türk dünyasına açılan kapımız Nahçıvan'daydık. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev kardeşimle Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı’nın temelini attık. Toplam 80 bin 150 metrelik hattın günlük 2 milyon metreküp taşıma kapasitesine ulaşmasını hedefliyoruz. Projeyle Nahçıvanlı kardeşlerimizin doğal gaz ihtiyacının tamamı karşılanıyor. Ayrıca Nahçıvan Onarım Üretim Askeri Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdik.

Ermenistan'a Karabağ mesajı: Süreci uzatmak yerine irade sergilemeliler

Karabağ'daki son durum üzerinde özellikle durduk ve Azerbaycan'ın haklı davasında güçlü desteğimizi tekrarladık. Can Azerbaycan'ımızı, antiterör operasyonunda elde ettiği tarihi başarıdan dolayı bir kez daha tebrik ediyorum. 30 yıl önce Karabağ'ın işgali sırasında yaşananlar ile işgal edilmiş toprakların kurtarılması sonrasında yaşananlar arasındaki büyük fark şimdiden hafızalara kazınmıştır. Azerbaycanlı kardeşlerimizi harekat sonrasında sivillere yönelik sergiledikleri bu insani ve vicdani tutum dolayısıyla ayrıca kutluyorum. Türkiye olarak tüm süreçlerde Azerbaycan'ın yanında yer aldık. Desteğimizi, geçtiğimiz hafta BM Genel Kurulu'ndaki hitabımda güçlü bir şekilde vurguladım. Harekat neticesinde Azerbaycan'ın Karabağ'ın tamamındaki egemenliği perçinlenmiş oldu. Çok daha önemlisi 44 günlük vatan savunmasının ardından bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi yolunda yeni bir fırsat penceresi açıldı. Bu imkanın değerlendirilmesi gerektiğine dair görüşümüz herkesin malumudur. Ermenistan'ın süreci uzatmak yerine artık güçlü bir irade sergilemesini bekliyoruz.''

ABD’nin F-16 satışına karşı çıkan senatör Bob  Menendez hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve F-16 satışının Senato’ya sunulmasına ilişkin gelen soruya Erdoğan şu yanıtı verdi:

 “Bizim, F-16’larla ilgili bu konuda en önemli sıkıntılarımızdan biri de ABD’li senatör Bob Menendez’in ülkemiz aleyhine faaliyetleriydi. Dolayısıyla, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan şu anda bu süreci yakından takip edecek. Zaten ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan üç-dört gün önce Amerika'da görüştüler. Bu görüşmeler hala devam ediyor. Ama şimdi bu durumu fırsata dönüştürüp kendisiyle tekrar görüşmekte fayda var. Bu sayede F-16 ile ilgili süreci de belki hızlandırma fırsatımız da olabilir. Sadece F-16 değil, diğer bütün konularda Menendez ve onun zihniyetindekiler bize karşı engelleyici faaliyet yürütüyor.

''Menendez'in devreden çıkması avantaj sağlıyor''

Menendez’in devreden çıkması bize avantaj sağlıyor ancak F-16 meselesi sadece Menendez’e bağlı bir konu değil. Yönetilmesi gereken alanları Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan yürütecek.

''ABD’den artık net bir yanıt bekliyoruz''

Bu konuda ABD’den artık net bir yanıt bekliyoruz. Temenni ediyoruz ki beklediğimiz olumlu neticeyi fazla uzamadan alırız. Bu konu dahi bizlere savunma sanayii noktasında kendi kendine yeten bir ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Daha önce İHA-SİHA noktasında da aynı durumdaydık. O zamanlar Predatör meselesi vardı. İhtiyacımız olduğu halde müttefikimizden alamamıştık. Ne yaptık, kendi İHA’larımızı ürettik. Durmadık SİHA yaptık, TİHA yaptık, Kızılelma yaptık, Hürkuş yaptık, Atak yaptık… Şimdi de F-16’lara ihtiyacımız var fakat bir yandan da yeni nesil savaş uçağımız Kaan’ı üretmek için çalışıyoruz”

Zengezur Koridoru konusu

Zengezur Koridoru konusunda Ermenistan’dan daha çok İran’ın sorun çıkardığına ilişkin çıklaması hatırlatılarak “Azerbaycan'ın Karabağ'daki terörle mücadele operasyonlarından sonra Zengezur Koridoru’nda nasıl bir süreç bekleniyor?” sorusuna ise Erdoğan şu yanıtı verdi:

“Kara ve demiryolu hatları ile Nahçıvan ve Azerbaycan’ın diğer bölgeleri ile doğrudan bağlantı kurmamız ilişkilerimizi daha güçlü hale getirecek. Bu güçlü bağ sayesinde birçok konuda yürüyerek aldığımız mesafenin katbekat fazlasını önümüzdeki süreçte koşarak alacağız. Bu nedenle bir an önce bu koridorun açılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.

''Stratejik bir konudur ve muhakkak tamamlanmalı''

Türkiye ve Azerbaycan için çok önemli bu koridorun hayata geçmesi stratejik bir konudur ve muhakkak tamamlanmalıdır. Bu koridor açıldığında Bakü’den çıkan bir araç ya da tren doğrudan Kars’a gelebilecek. Türkiye-Azerbaycan kardeşliği çok daha güçlenecek. İran’dan da bu konuda olumlu sinyaller gelmesi sevindirici.”

“Kalkınma Yolu Projesi”

Türkiye’nin, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile “Kalkınma Yolu Projesi”ne ilişkin gelen soruyu Erdoğan şu şekilde cevapladı:

“Kalkınma Yolu Projesi tamamen Basra Körfezi ülkeleri, Irak ve bizi kapsayan bir proje. Fakat bu konuda Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed’in çok kararlı bir duruşu var. Hatta en son görüşmemizde projenin yazılı olarak ortaya konulmasından bahisle “60 günde içinde bu projeye yönelik hazırlıkları tamamlayalım” diye bir teklifi oldu. Tabii bu Kalkınma Yolu Projesi noktasında, Amerika’nın, Japonya’nın, Hindistan’ın ve Çin’in kendilerince projeye yaklaşımları söz konusu. Projeyle Irak üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya geçiş söz konusu. O bakımdan bizim durumumuz çok büyük önem arz ediyor. Onun için de süratle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız muhataplarıyla görüşmeleri yapıp bu işi hayata geçirmenin gayreti içerisinde olacak. Çünkü birileri anlaşmazlıkları kışkırtmanın gayreti içinde. Biz ise bu anlaşmazlıkları kışkırtmaktan çok çözüme yönelik ne gibi adımlar atarız bunun gayreti içerisinde olacağız. Çünkü Kalkınma Yolu bu coğrafyaya özellikle çöreklenmiş tüm karanlık odakları yok edecek kalkınma aydınlığının inşallah ilk adımı olacaktır. Bundan dolayı çok çok büyük önem arz ediyor. Türkiye de bu işin tam nirengi noktasında… İnşallah sonu hayır olur.”

"Türkiye ve İsrail olarak birçok alanda iş birliği yapıyoruz"

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Türkiye ziyareti ve İsrail’le enerji sondaj çalışması başlatılmasına ilişkin ise “Ziyaret tarihi ile ilgili Dışişleri Bakanlığımızın çalışmaları devam ediyor. Zannediyorum Ekim-Kasım gibi Netanyahu’nun hastalık nedeniyle gerçekleştiremediği ve ertelenen Türkiye ziyareti yapılır. En uygun zamanda bu ziyaretin olması için görüşme trafiği devam ediyor. Biliyorsunuz bu işlerin sekreteryası Türkiye ve İsrail Dışişleri Bakanlarına ait. Ondan sonra da biz iade-i ziyaretimizi yapacağız. Türkiye ve İsrail olarak birçok alanda iş birliği yapıyoruz. Yeni iş birliği alanlarının varlığı da bir gerçek. Özellikle Avrupa, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası oluşan konjonktürün de etkisi ile sürdürülebilir enerji kaynağı arayışında. İsrail’in kaynaklarının Avrupa’ya taşınması konusunda arayışta olduğu da herkesin malumu. En akılcı rota ise Türkiye üzerinden bu kaynakların Avrupa’ya ulaştırılması. Bunu son görüşmemizde de ele aldık, çalışmalara başladık. Diğer taraftan sondaj çalışmaları noktasında da iş birliği fırsatları bulunuyor. Bununla ilgili teknik çalışmaların yapılması talimatlarını ilgili arkadaşlarımıza verdik. En kısa sürede gerek Türkiye’de gerek İsrail’de yapacağımız görüşmelerde rota, takvim ve sondaj alanları gibi ayrıntıları da netleştiririz” değerlendirmesinde bulundu.

İsveç'in NATO üyeliği konusu: sözlerine sadık kalırlarsa parlamentomuz da sadık kalır

Meclis’in Ekim ayındaki mesaisinde İsveç’in NATO üyeliğinin gündemde olup olmayacağına ilişkin gelen soruya Erdoğan “Meclis’in bir yapısı var, başkanı var… Amerika’nın biliyorsunuz parlamentosu var, bizim de bir parlamentomuz var. Parlamentomuzun içerisinde de bir yapı var. Cumhur İttifakı olarak bizim de bir yapımız var. Cumhur İttifakı olarak aramızda tabii ki görüşmelerimizi yapacağız. Ona göre de parlamentoya müracaatımızı da bu arada yapıp, parlamentomuz nasıl bir takvim belirlerse, onu da orada takip edeceğiz. Bu konuyla ilgili olarak da Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la da bazı görüşmeler yaptılar.

Temenni ederim ki onlar da verdikleri söze sadık kalırlarsa bizim parlamentomuz da verilen söze sadık kalacaktır. Adımını da buna göre atacaktır” şeklinde yanıt verdi.

“Acaba onların verdikleri söz F-16 konusu mu? İkincisi Sayın Bahçeli'yle döndüğünüzde yüz yüze bir görüşmeniz mi olacak?” şeklinde gelen soruyu ise Erdoğan şöyle değerlendirdi:

“Zaten İsveç’i F-16 ile bağlı hale getiriyorlar. Yani diyorlar ki bunu halledin. Kanada aynı şeyi yapıyor, Amerika da aynı şeyi yapıyor. Biz de diyoruz ki, “sizin kongreniz varsa bizim de parlamentomuz var.” Biz parlamentomuzu geri plana atamayız ki. Yani bizim şu anda Cumhur İttifakı olarak bir birlikteliğimiz var. Bu birlikteliğimiz içerisinde biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Netice itibariyle İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili kararı artık Türkiye Büyük Millet Meclisi verecektir. Meclisimiz bu konu ile ilgili her gelişmeyi en ince ayrıntısına kadar takip etmektedir. O kararı ne zaman vereceği de kararın ne olacağı da meclisimizin takdirindedir. Meclis’in gündemine konu geldiğinde kararın nasıl olacağını hep birlikte görürüz.”

AK Parti'den yeni anayasa daveti

Anayasa’nın yeniden yazılmasına ilişkin gelen soruya Erdoğan şu yanıtı verdi:

“Anayasayla ilgili davetimizi biz 12 Eylül’ün yıldönümünde Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde zaten yaptık.

Bunu yaparken de özellikle şunu söyledik, dedik ki ‘Gelin bir sivil anayasayı bu dönemde yapalım’ Bu konuyla ilgili olarak da AK Parti meclis grubumuz parlamentoda grubu olan diğer partilerle görüşmek suretiyle “gelin bir sivil anayasayı beraber yapalım” davetimizi iletecek. Kabul ederler etmezler, ama biz şu anda kapıları çalacağız. Kim çalacak AK Parti’nin TBMM Grubu. Bundan dolayı da herhangi bir nazlanmaya filan gerek yok. Arkadaşlarıma da gereken talimatları verdim. Grup Başkanımız Abdullah Güler Bey’e “hemen gereken suretle görüşmeleri yapın” dedim. Yani 1 Ekim’den itibaren Meclis konuşmamızda da gerekli vurguyu buna göre yaparız, gerekli adımları da buna göre inşallah atarız. Türkiye artık darbe anayasası ayıbından kurtulmalıdır. Benim milletim çağın şartlarına uygun, sivil, özgürlükçü, dili ve bütünlüğü ile milleti kucaklayan bir anayasa ile yönetilmeyi sonuna kadar hak ediyor. Zaman içerisinde yapılan müdahalelerle belli bir mesafe alınsa da mevcut anayasa Türkiye Yüzyılı’na yakışmayan bir yapıdadır. Hedefimiz tüm vatandaşlarımızın “benim anayasam” diyeceği bir anayasa ortaya koymaktır. Umarım uzlaşı içerisinde Türkiye’ye yakışır birlikteliği ortaya koyarak anayasa metnimizi ortaya çıkartırız. Çağrımız tüm siyasi partilerimizin vaadi olan yeni anayasa konusunu bizlere yakışır bir biçimde neticelendirmek ve millete verdiğimiz sözü tutmak içindir.”