Haber Merkezi - DEM Parti Ağrı milletvekili Sırrı Sakık, Kürt sorununa yönelik çözüm sürecinin nasıl başladığını, perde arkasında neler yaşandığını, MİT eski müsteşarları Emre Taner ve Hakan Fidan'ın soruna yaklaşımını anlattı.
Sakık, çözüm süreci başlamadan önce MİT'le yaşanan ön görüşmelere ilişkin bilgileri paylaştı.
Artı Tv'ye konuk olan Sakık, dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner'in görüşme talebi üzerine Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ve Sabri Ok'la birlikte çeşitli görüşmeler yaptıklarını söyledi.
Sakık, görüştükleri bürokratların kendilerine, “Kürtlerin talepleri ana sütü gibi helal” dediklerini, ancak, siyasetçilerin risk almaktan kaçınması nedeniyle belli bir noktadan sonra ilerleme sağlanamadığını ifade etti.
Sırrı Sakık, Emre Taner ve Hakan Fidan'ın Kürt sorununa ilişkin önemli bir bilgi birikimine sahip olduklarını da vurguladı.
“Çözüm yeri parlamentodur”
Sorunun çözüm yerinin parlamento olduğunu belirten Sakık, şöyle devam etti:
“Kürt sorunu böylesi iktidarların rant alanına dönüşmüş. Yoksa istendiğin an bu sorun çözülür. Ne istiyoruz? Hep beraber demokratik cumhuriyeti birlikte inşa etmek. Ne yazık ki buna bile tahammülleri yok. Bunu birlikte sağlayabiliriz. Parlamento bu görevi üstlenebilir. Asıl parlamentonun görevi de budur. Parlamento görevinden kaçıyor.”
Yeşil ile karşılaşma
Sakık, 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayet cinayetlerle bilinen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilk olarak kardeşinin düğününde karşılaştığını söyledi.
Sakık, ikinci karşılaşmasında yaşananları da şöyle anlattı:
"Bölgede ‘Tim Ahmo’ olarak biliniyordu. 1991 seçimlerinde, seçim gezilerinden dönüyordum. Gecenin karanlığında yolumuzu kestiler. Sivil giyimli, ellerinde keleşler… İndim arabadan. İndiğimde onu gördüm. Enseme keleşin namlusunu dayadı. Bana döndü ‘Sırrı bey, korktun mu?’ dedi. Enseme silahı dayamışsın, ölümden öteye bir yol yok ki; korksam ne olacak korkmasam ne olacak, dedim."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın