Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hayatımda bir kere Netanyahu'nun elini sıktım, Türkevi'nde Amerika'da. İyi niyetimizi suistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal ettik. İyi niyetimizi suistimal ettiler” dedi.
Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'na katıldı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ve İsrail'e seslenerek ''İsrail devleti ile sorunumuz yok ama devlet yerine örgüt gibi hareket edilmesini asla kabul etmiyoruz'' ifadelerini kullandı.
“Hamas bir terör örgütü değil toprağını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur” diyen Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
“Tezkereye hayır diyenleri milletimiz affetmeyecektir”
Tezkereye destek veren siyasi parti ve vekillere teşekkür ediyorum. Tezkerenin yürürlüğe girmesi ile terörle mücadele güç kazandı. Tezkereye hayır diyenleri milletimiz affetmeyecektir. Bir gece ansızın gelebiliriz diye ifade ettiğimiz operasyonlarla projeleri çökertecek teröristlerin başını ezeceğiz. Sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör koridorunu yeni harekatlarla parçalamaya, yürütülen kirli kampanyalara karşı tavır koymaya devam edeceğiz.
Türkiye'ye rahatsızlık verdiği için kendi topraklarında faaliyet gösteren örgüt mensuplarını koruyanların bir gün hakikati göreceklerini ümit ediyoruz. Her ne kadar onlar devlet olmanın, hukukun şartlarına uymasalar da biz kendi vakarımızın gereklerini yerine getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli kampanyalara karşı tavır koymaya devam edeceğiz. Bu onurlu duruşu günübirlik çıkarlara değişmeyeceğiz. Filistin'deki zulme karşı ilkeli yaklaşım en somut örneğidir.
“Hamas bir terör örgütü değil bir kurtuluş ve mücahitler grubudur”
Son yaptıkları toplantıda bir araya gelip tüm batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. İsrail sen bir örgüt olabilirsin çünkü bu batının sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil toprağını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.
“İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal ettik”
İsrail çocukları öldürüyor. Bu çocukların öldürülmesine asla müsaade edemeyiz çünkü biz insanlıktan nasibimizi aldık. Bunu Davos'ta o zamanki başbakanlarına söylemiştim, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz demiştim. O günden bu yana Davos'a bir daha gitmedim. O gün benimle olan 2 arkadaş, bugün biri bir siyasi partinin başında. Arkamdan geliyorlar. İşte şimdi yandık diyorlar. Ne oldu yandık mı? Biz dimdik ayaktayız. Ama siz yandınız, hiçbir şeye yar olmadınız ve olmayacaksınız da. CHP'nin koltuğuna sığınmak size hiçbir şey katmadı. Biz ise bu yolda dimdik yürüyoruz. Hayatımda bir kere Netanyahu'nun elini sıktım, Türkevi'nde Amerika'da. İyi niyetimizi suistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal ettik. İyi niyetimizi suistimal ettiler.
Ey İsrail bu kafa ile bir yere gidemezsin. Yanına ister ABD'yi al ister batıyı. Amerika da kaybedecektir. Bütün mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer. Anne babaların çocuklarının naaşına sarıldığı bir dünyada kimse huzur içinde uyuyamaz. Engel olmayan her ülke için de geçerlidir. Bu katliamlarla mukayese edilemeyecek eylemler üzerinden gerçeğe sırtını dönenlerin durumunu konuşma vakti geldi. Saldırılara bahane üretmek batının kanlı tarihinden devraldığı mirastır.
Biz tarihte ırkçılık yapmamış tek halkız. Bunu en iyi Yahudiler bilir. Üniversite öğrencilerini, akademisyenleri, tehditle susturmaya çalışanlar bunlar değil mi? Sırf bu onurlu tavırlarından dolayı yaşadıkları ülkelerde sıkıntıya düşen öğrencilere ülkemizin kapılarının açık olduğunu belirtmek istiyorum. Daha dün Ukrayna'daki savaşta dünyayı ayağa kaldıranların Gazze'de duvar kesilmesi bu riyakarlığın en somut ifadesidir.
“Ne yapabiliyorsak yapacağız”
Canlı kalmış ölülerle dolu dünyada biz hakikati haykırmaya, siyasi hatta gerekirse askeri önlemleri hayata sokmaya devam edeceğiz. Ne yapabiliyorsak yapacağız. İnancımızın gereği olan duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Filistin'e fayda getirmeyecek adımlara tevessül etmeyeceğiz. Gerisinde binlerce yıllık devlet aklı olan Türkiye Cumhuriyeti'yiz biz.
Gazze'de yaşanan katliamın gerisindeki failler İsrail'e sınırsız destek verenlerdir. Onları teşvik edenlere sesleniyorum. Gazze'de siviller öldükçe bölgemize gönderilen uçak, gemi barış getirmeyecektir.
"Garantör olmaya hazırız"
Bölgede etkili tüm aktörlerin yer alacağı bir 'Uluslararası Filistin-İsrail Barış Konferansı' düzenlenmesini öneriyoruz. Çocukların hunharca öldürülmesinin hiçe sayıldığı bir yapıyı kimse ciddiye almaz. BM'nin içine düştüğü bu acziyet görüntüsünden derin üzüntü duyuyoruz. Öncellikle tüm taraflar elini tetikten çekmeli, derhal ateşkes ilan edilmelidir. İnsani, siyasi, askeri varlığımızla Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. İrade sahibi ülkeleri teklifimizi değerlendirmeye davet ediyoruz.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın