Sancar: Cumhurbaşkanı adayı Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak
Haber Merkezi – HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Gazetecilerin gözaltına alınması muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır” dedi. Sancar “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin lağvedilmesini savunuyoruz. Aday olan Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak” ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, grup toplantısında konuştu
Sancar’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Gazetecilerin gözaltına alınması
Mithat Sancar 7 ilde düzenlenen baskınlarda 11 gazetecinin gözaltına alınmasına ilişkin “Bu sabah yeni bir gözaltı dalgasıyla uyandık. Hedef gazeteciler! Özgür basın emekçileri Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa, Mardin’de Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS Kadın Ajansı çalışanlarının evlerine baskın yapıldı, yazı işleri müdürleri ve muhabirlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Baskın sırasında gazetecilere silah doğrultma, ters kelepçe takma, yere yatırma gibi muamelelerde bulunma da yansıyan haberler arasında. Sansür yasasının yürürlüğe girmesinden hemen sonra gerçekleşen bu operasyon tesadüf değildir. Muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır. Halkın haber alma özgürlüğüne bir saldırıdır” dedi.
“Parlamento seçimleri için herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımız yok” diyen Sancar “Parlamento seçimleri için demokrasi ittifakı şiarıyla halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması ve ittifakı, ekoloji ittifakı anlayışı temelinde toplumsal ve siyasal muhalefet, emek, kadın ve gençlik hareketleriyle en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zeminini yaratma kararlılığımız var dedik” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin lağvedilmesini savunuyoruz”
Mithat Sancar partilerinin doğrudan diyalog ve açık müzakereyle cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açık olduklarını sözlerine ekledi.
MYK toplantısında cumhurbaşkanı adayında aradıkları niteliği belirlediklerini belirten HDP Eş Genel Başkanı “Bir defa güçlü demokrasiden yana olacak. Yani sadece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine parlamenter sistemi öyle ya da böyle geçirmenin yeterli olmadığını söylüyoruz Yerel demokrasi ile tamamlanmış bir güçlü demokrasi talep ediyoruz. Parlamenter sistemimiz de bunun içinde yer alıyor. Yani biz de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin lağvedilmesini savunuyoruz, bunu talep ediyoruz ve bunun için uğraşıyoruz ama istediğimiz şey bunun yerine sadece parlamenter sistemi geçirmek değil, yerel demokrasi ile pekiştirilmiş güçlü demokrasidir" dedi.
"Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak"
Sincar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yargının siyasallaştırılmasının siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasfiye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleriyle birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli ve güçlü bir şekilde topluma güvence vermeli. Kayyım rejimini değil, halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek. Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair samimi bir duruş sergileyecek ve tekrar sorumluluk üstlenmeye hazır olacak. Dış politikada barışçı yolu izlemek, böyle bir cumhurbaşkanı adayı için bizler bakımından vazgeçilmez niteliklerden biridir. Barışçı dış politika diyoruz.”
“10-15 çocuk lafının altında ırkçılık yatıyor”
Erdoğan’ın 10 – 15 çocuk açıklamasına da değinen Sancar şunları dile getirdi:
“AKP Genel Başkanı Diyarbakır’a gitti. Geçen bir televizyon programında söyledim ne bekliyorsunuz diye? Şapkadan tavşan çıkarması pek mümkün değil. Ortada tavşan yok, hepsi çalındı. Peki ne yapabilir? Bir tek şansı var onu deneyecek herhalde dedim. Şapkadan tavşan çıkartmak isteyecektir. Onu bile başaramadı. Zihniyetini aynen oradan da başka ifadelerle sürdürdü. Burada kendisinin grup konuşmasında 10-15 çocuk laflarının tesadüf olmadığını söylüyoruz. Tesadüf değil, bir zihniyetin devamı, bunun temelinde ırkçılık yatıyor. Nüfus mühendisliği diye tabir ediyoruz, çok kibar bulunuyor bu tabir doğrudur, kibar kaçıyor. Fakat nüfus mühendisliği modern Türkiye'nin şifresidir desek bu şifrenin anahtarının, kilitlerinin ne olduğunu biliyoruz. Kürt halkına yönelik bu politikaların tarihi eskidir. Sadece Kürt halkına değil bu ülkede başka halklara da aynı yöntemler uygulandı ve büyük acılar yaşatıldı. Bunun Kürt halkına hakaret olduğunu bizler biliyoruz. Gittiği Diyarbakır’da kendisine oy veren Kürtler dahil herkes biliyor. Onun için ne yapacağını şaşırmış, ne diyeceğini bilemez halde konuşmalar yapıyor.”