Erdoğan: Önceliklerimizin başında darbe anayasasından kurtulmak var
Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "28. Yasama Dönemi'nde önceliklerimizin en başında, Meclisimizin de takdiriyle Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak vardır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri kura töreninde konuştu.
Erdoğan, hakim ve savcı yardımcılığına ilişkin "Bir sonraki dönemden itibaren bu açılımı fiilen uygulamaya başlayacağız" ifadelerini kullandı.
"Cumhuriyetin 100. yılını darbe anayasasıyla karşılamayı sindiremiyoruz” diyen Erdoğan, “Yargı alanındaki mücadelemizi sivil, kuşatıcı bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimize bir daha ne 17-25 Aralık tarzı girişimleri ne de 15 Temmuz ihaneti gibi acıları tekrar yaşatmamakta kararlıyız" açıklamasında bulundu.
"Sosyal medyada cübbe giyip ahkam kesenler asla referansımız olamaz” diyen Erdoğan, “Adaletin ölçüsü, sosyal medyadaki tepkiler değil, kanundur, nizamdır, maşeri vicdandır” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliği için Meclis'i işaret eden Erdoğan, “Cumhuriyetin 100. yılını darbe anayasasıyla karşılamayı sindiremiyoruz. Yargı alanındaki mücadelemizi sivil, kuşatıcı bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. 28. Yasama Dönemi'nde önceliklerimizin en başında, Meclisimizin de takdiriyle Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak vardır” dedi.
“Bizi de şehit edeceklerdi”
Darbe girişimi hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Montaj olduğu seçim döneminde bizzat itiraf edilen kasetlerle devletimizin en hassas kurumlarını hedef aldılar. Akla, vicdana, ahlaka ve hukuka asla sığmayan, uyduruk dosyalarla yargımızı, emellerine ulaşmak için bir araç olarak kullandılar. 17-25 Aralık girişiminin, yargı ve emniyet birimlerimize verdiği zarar, 15 Temmuz ihanetinin ordumuza verdiği zararla aynı mesafededir. Benim iki korumamı şehit ettiler. Acımasızca... Eğer bizi de yakalayabilselerdi, bizi de şehit edeceklerdi. Ama bizleri, Rabb'im fırsat vermedi, yakalayamadılar. Ve on binler, Yeşilköy Havalimanı'nda bizleri karşıladı. Bay bay Kemal de tankların arasından FETÖ'cülerin koordinesinde Bakırköy Belediyesi'ne gidip, orada kahvesini içerek bizi seyretti. 'Haberim olsa, ben de orada olurdum' diyor. Hayatı yalan. Böyle bir derdi yok. Halbuki orada FETÖ'cüler bizi yakalayıp şehitlerimizin izine bizi de koyuverseydiler, o zaman herhalde kendisi de zil takıp oynardı. Bunların hayatı bu. Ama Rabb'im fırsat vermedikten sonra, hüküm değişmiyor. Bütün tuzakların üstünde en büyük tuzak Allah'a aittir.
Geride bıraktığımız seçimlerde, zafiyet gördükleri anda neler yapabildiklerine hep birlikte şahit olduk. Milletimize bir daha ne 17-25 Aralık tarzı girişimleri ne de 15 Temmuz ihaneti gibi acıları tekrar yaşatmamakta kararlıyız. FETÖ'yle mücadelemizin artarak devam edeceğini, altını çizerek ifade etmek istiyorum. Sizlerden de görev yerlerinizde ve meslek hayatınızda bu konuda gereken hassasiyeti göstermenizi özellikle bekliyorum."