Haber Merkezi - DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un HDP ve DEM Parti’ye yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. Koçyiğit, “Mübaşiri MHP olan kapatma davasının hakimliğine soyunmuş durumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. HDP kapatma davası kendilerine yetmemiş, şimdi de DEM Parti’yi kapatma üzerinden yargıya talimat verdiklerini, yönlendirmeye çalıştıklarını açık ve net görüyoruz” dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te düzenlediği basın toplantısına Çorlu Tren Kazası Davası’nda verilen kararı eleştirdi.
Koçyiğit, “Bu kaza göz göre göre gelen bir katliamdı. Gerekli tedbirler alınmış olsaydı belki de bu kaza olmayacaktı. Bunların hiç biri yapılmadı. Menfezlerin yapımına para ayırmak yerine iktidar, lükse, şatafata para ayırmayı tercih etti” ifadelerini kullandı.
“Payı olanlar elbet bir gün hesap verecek”
Davada yargılananların asli sorumlular olmadığını söyleyen Koçyiğit, “Ailelerin feryatlarını bütün Türkiye kamuoyu duydu, bir tek AKP iktidarı duymadı. Bu acı, feryat ve adalet talebi AKP’ye ulaşmadı. AKP ve onun talimatlı yargısı ne yazık ki yeni bir adaletsizliğe daha imza atmış oldu. Ailelerin talepleri hiçbir şekilde karşılanmadı. Dosya açıldığı ilk günden itibaren yargı Devlet Demiryolları’nı koruma görevini üstlendi. Bu yargılamanın burada bittiğini sananlar, Çorlu tren kazası başta olmak üzere diğer bütün kaza ve katliamlarda yaşamını yitirenleri sadece sayılarla ifade edenler, onların birer can ve yurttaş olduğunu ve en temel hakları olan yaşam haklarının ihlal edilmesinde paylarının olmadığını düşünenler elbette bir gün gerçek bir hukuk önünde bütün bunların hesabını verecektir” diye konuştu.
“DEM Parti’yi kapatma üzerinden yargıya talimat verdiklerini net görüyoruz”
“Yargı yeniden ve yeniden iktidarı koruyor” diyen Koçyiğit, ''Toplumu koruyan bir sistem yok. Bu sistemin başındaki Adalet Bakanı bütün bu yargılamalardaki hukuksuzluklar, bütün bu çürümeye karşı bir şey yapıyor mu? Hayır. Ülkede adalet ve hukuk yerlerdeyken o yemiyor, içmiyor aslında DEM Parti’ye söz söylemeye ve DEM Parti üzerinden algı yaratmaya ve DEM Parti’yi yeni bir hukuksal kıskaca almak için sözler kuruyor” diye konuştu.
Basın toplantısında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelik eleştirilerde bulunan Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mübaşiri MHP olan kapatma davasının hakimliğine soyunmuş durumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. HDP kapatma davası kendilerine yetmemiş, şimdi de DEM Parti’yi kapatma üzerinden yargıya talimat verdiklerini, yönlendirmeye çalıştıklarını açık ve net görüyoruz. Geçmişte hukuksuz şekilde kapatılan partilerde bahseden Adalet Bakanı, acaba AİHM’de mahkum edilen Türkiye’nin kapatma davalarına dair neden tek bir cümle kurmuyor? Neden bu konuda Türkiye’nin bu konuda mahkum edildiğini ifade etmiyor? Bilmediğinden değil, işine gelmiyor.
Kapatma davasının iddianamesini satır satır okumuş biri olarak, o kadar akıldan ve hakikatten yoksun bir iddianame ki yazanlar adına okuduğumuzda utandığımız ifade etmek istiyorum. Kumpas ve kurguyu bile becerememişler. Burada tam bir akıl tutulması ve intikam duygusuyla hazırlandığını görüyoruz. Adalet Bakanı’na buradan sormak istiyorum. Kobani davasında unutulan kapatma davasını açmaya ilişkin belgeye dair niye hiçbir şey söylemiyorsunuz? Çünkü kumpası çökerten, kurguyu çürüten bir belge. Siz o belgeye bir şey söyleyemezsiniz. Üzerinden atlayıp, görmezden geliyorsunuz.
“Anayasa Mahkemesi’ne talimat vermekten vazgeçin”
Halkın sinir uçlarını zıplattığımızı ifade etmişler. Halkın sinir uçlarını zıplatmadığımız, seçim sonuçlarıyla açık ve nettir. Ama seçimde kazandığımız başarının birilerinin sinir uçlarını zıplattığını, AKP ve MHP’yi tedirgin ettiğini, korkuttuğunu çok açık ve net bir şekilde söyleyelim. Ne HDP ne de DEM Parti, birilerinin ağzına meze olacak, birilerinin bize yöneleceği bir parti değildir. Yargıya emir vermekten, Anayasa Mahkemesi’ne talimat vermekten derhal vazgeçin. Adalet Bakanı’nı bir kez daha hukuka davet ediyoruz. Bizim partimiz siyasi parti olmanın ötesinde bir halkın partisidir. Sayın Bakan’a ve diğer siniri zıplayanlara önerimiz, partimizin adını sürekli karamaya çalışmak yerine sakinleştirici alabilirsiniz, seçim sonuçlarını sindirmek için inzivaya çekilebilirsiniz.”
“Taksim 1 Mayıs'ını yasaklayan bir iktidarla karşı karşıyayız”
Koçyiğit, Taksim Meydanı'nın işçi ve emekçiler için tarihsel önemi bulunduğunu belirterek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının Taksim Meydanı'nda yapılamayacağını hatırlattı.
Koçyiğit, "Hakikati İstanbul Valisi söylemiş. Bir kez daha Taksim 1 Mayıs'ını yasaklayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu tartışmaları Taksim'e sıkıştırmayacağız, milyonlarca işçi taleplerini haykıracak" şeklinde konuştu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayan, işçi ve emekçilerin 1 Mayıs'ta meydanlarda "ayaklarıyla oy kullanacaklarını" söyleyen Koçyiğit, Taksim Meydanı'na yönelik karara ilişkin, "Hükümeti ve İçişleri Bakanı'nı bu yanlıştan dönmeye çağırıyorum" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın