Haber Merkezi - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, CHP Genel Merkezi'nde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yaptığı görüşmeye ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Karatepe, açıklamasında, "Enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiği bir yerde asgari ücrete yılın ikinci yarısında zam yapılmamasını reddettik. Dolayısıyla asgari ücrete bir artışın yapılmasının zorunlu olduğunu ifade ettik. Benzer şekilde emekli aylıklarında artış yapılmasının zorunlu olduğunu ilettik" ifadelerini kullandı.
Tarımın ulusal güvenlik meselesi olduğunun altını çizen Karatepe, "Görüşmeye gitmeden önce hesaplamasını yaptık. 89,6 milyar dolarlık desteğin çiftçilerimize sağlanmadığını görüyoruz 2006'dan bu yana. Desteklerin verilmediği dönemde Türkiye'nin tarımsal ithalata harcadığı paraların verilerini sayın Bakan'ın dikkatine sunduk" diye konuştu.
Vergide adalet konusuna dikkat çektiklerini bahseden Karatepe, "Vergide adaletin sağlanması, insanların ekonomik güçleriyle orantılı olarak vergi ödemesini de paylaştık. Bugün Türkiye'de vergide adaletin olmadığını ifade ettik. Sayın Bakan'a düzenleme yapılması konusunda bazı önerilerde bulunduk" ifadelerini kullandı.
Emekli aylıklarında artışın zorunluluk olduğunu ifade eden Karatepe, “Yasadan gelen enflasyon kadar artışı yapmak zorunda olsalar da biz bunun yeterli olmadığını, bunun üzerinde bir artış yapılmasını, büyüme rakamı kadar ilave artış yapılması gerektiğini söyledik” diye konuştu.
Durumun memur emeklileri açısından çok daha olumsuz olduğunu ifade ettiklerini söyleyen Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Memur emekli aylıklarındaki artış; enflasyon farkı artı sözleşmeden gelen diye bir ifade kullanılıyor biliyorsunuz. Yılın ilk yarısında sözleşmeden gelen kısım, ilk 6 ayda ortaya çıkacak enflasyon verisinden düşüldükten sonra, ikinci 6 aylık döneme gelen döneme gelen sözleşme farkı eklenecek. Böyle bir uygulamanın yapılması durumunda memur emeklilerinin alacağı ücret artışı yüzde 20 seviyesinde kalacaktır. Bunun yetersiz olduğunu ifade etmek isterim.”
Yalçın Karatepe, vatandaşın TÜİK'e güvenmediğini, mahkeme kararına rağmen TÜİK'in elindeki verileri açıklamadığını, bu güvenin sağlanması için akademisyenlerden oluşan bir heyetin TÜİK verilerini şeffaf bir şekilde incelemesi gerektiğini söyledi. Vatandaşın şüphelerinde haklılık payının yüksek olduğunu belirten Karatepe şöyle konuştu:
"TÜİK Sayın Bakanın sorumluluk alanına giren bir kurum. TÜİK’in açıkladığı verilere dair eleştirilerimiz olduğunu, kamuoyunda bu verilere şüpheyle yaklaşıldığını, bu şüphelerde haklılık payının çok yüksek olduğunu ifade ettim. Bu konuda verilerin şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini söyledim. Bu kapsamda tüketici fiyat enflasyonunun hesaplanmasında kullanılan, endekste yer alan 406 maddenin fiyatlarının yayınlanmadığını biliyorsunuz. Bu konuda DİSK’in açmış olduğu bir dava var mahkeme kararı var. Mahkeme bu verilerin yayınlanması yönünde bir karar almış olmasına rağmen TÜİK bizde böyle bir veri yok fiyat verisi yok gibi bir açıklama yaptı. Ben bu konuyu Sayın Bakanın dikkatine sundum. Ve şöyle bir öneride bulundum.
TÜİK verilerine olan şüphenin, endişenin ortadan kalkmasını istiyorsanız bağımsız bir danışma kurulu, hakem kurulu gibi akademisyenlerden, konunun uzmanlarından, ilgililerinden bir heyet oluşturun. Bunlar TÜİK verilerini şeffaf bir şekilde incelesinler ve kamuoyuna açıklanan veriler konusundaki tereddütlerin ortadan kalkmasına yardımcı olsunlar. Geçmişte bunun çok kısa bir süre uygulandığını biliyoruz ama yeniden bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğinin uygun olduğunu ifade ettim."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın