Adana’daki saldırıya ilişkin HÜDA-PAR lideri Yapıcıoğlu’ndan dikkat çekici açıklama
Haber Merkezi – HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Adana'da HÜDA PAR İl Sekreteri Sacit Pişgin'in hayatını kaybettiği, İl Başkanı Salih Demir'in ise yaralandığı saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Ne bizi meşru dairenin dışına çekebileceksiniz ne bizim gözümüzü korkutabileceksiniz ne bizi hizmetlerimizden geri durdurabileceksiniz” dedi.
Merkez Seyhan ilçesi Türkocağı Mahallesi'ndeki HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı'na giden kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, mescitteki İl Başkanı Salih Demir ve İl Sekreteri Sacit Pişgin'e bıçaklı saldırıda bulunmuştu.
Dün yapılan saldırıda Pişgin yaşamını yitirirken, Demir ise ağır şekilde yaralanmıştı.
Saldırının gerçekleştirilme sebebi henüz netlik kazanmasa da "saldırının uyuşturucu baronlarınca yapıldığına" işaret edilmişti.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, saldırıya ilişkin Adana'da basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Saldırıyı yapanların açığa çıkarılması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Bu olay henüz çok taze, sebebi nedir, yapan kimdir, ne amaçla yapmıştır, arkasında hangi güçler vardır? Bilmiyoruz. O yüzden ben bu olayın üzerine bir şey söylemek istemiyorum. Şu anda bir şey söylemek için erken. Emniyet ve adliye işini yapıyor. Umarım işini eksiksiz yapar. Bu olayın arkasında kimler varsa bütün yönleriyle bu olayın bir an önce açığa çıkmasını istiyoruz" dedi.
Gayrı meşru zemine kaymayacakları mesajını veren Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Kime yapılırsa yapılsın, bu tür bir saldırının kabul edilir bir tarafı yoktur. Bu saldırıların devam etmemesi için mutlaka herkesin kendine düşeni yapması gerekiyor. Evet belki şu anda bizi fiziken ortadan kaldırmaya, arkadaşlarımızı toprağın altına gömmeye bizi mecbur ediyorlar ama merhum Aliye İzzetbegoviç'in dediği gibi 'Bizim tohum olduğumuzu belki bilmiyorlar.
Bizi durdurmaya çalışanlara buradan şu mesajı vermek istiyorum: Beyhude uğraşıyorsunuz. İnşallah ne bizi meşru dairenin dışına çekebileceksiniz ne bizim gözümüzü korkutabileceksiniz ne bizi hizmetlerimizden geri durdurabileceksiniz. Bu asla mümkün değildir.
Öyleyse gelin siz yaptığınız bu meş'um işlerden, yaptığınız bu menfur işlerden, nefret edilesi kötü işlerinizden vazgeçin.”