Sezai Temelli: Erdoğan Kürt halkına çok söz verdi

Erbil (Rûdaw) - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Sezai Temelli, Newroz’un kutlandığı merkezlerde bir çok kişinin gözaltına alındığını ve sayıyı netleştirmeye çalıştıklarını söyledi

Rûdaw TV Haber Bültenine katılan Sezai Temelli, “Kürt halkı Newroz’u kutlama iradesini çok önceden ortaya koymuştu. Bu iradenin karşısında durmak çok ciddi sorunlar yaratacaktı. İktidar da bunu bildiği için Newroz kutlamalarına bir engel çıkarmadı” dedi.

AK Parti iktidarının Kürt meselesine yaklaşımını değerlendiren Temelli, “İktidara geldiklerinde ‘Kürt sorunu vardır ve bunu çözeceğiz’ dediler. Bugün aynı AKP ve başkanı Kürt sorunu yoktur diyor. Bu da iktidardan gitmelerinin en iyi göstergesi. Bu iktidar çökmüştür” ifadelerini kullandı.

Temelli, HDP hakkındaki kapatma davasına ilişkin, kapatma davasının iktidarın siyasi aczini gösteren son çırpınışı olduğunu kaydetti.

“Erdoğan Kürt halkına çok söz verdi”

HDP’nin halk nezdinde ve vicdanlarda kapatılamayacağını ve yoluna devam edeceğini belirten Temelli, sözlerine şunları ekledi:

“MHP bu konuda çok ısrarcı ama AKP’de destekliyor. HDP’yi kapatma iddianamesi Saray’da hazırlanmış. AKP kendi seçim menfaatleri uğruna bu antidemokratik yolu seçmiştir. Erdoğan Kürt halkına çok söz verdi ama hiçbirini tutmadı. Kürt halkının kazanımlarına sahip çıkmak yerine Kürt halkının kazanımlarını yok etmeye yönelik bir siyaseti son yıllarda hepimiz izledik.

Kürtlerin siyaseten birlikte hareket etmesi çok önemlidir. Türkiye’de HDP dışındaki siyasi muhalefet güçsüzdür.  İktidar yayılmacı heveserinin dört parça Kürdistan coğrafyasında ortaya koyuyor. Her yere savaşı şiddeti taşımaktadır. Bunu durdurmanın yegane yolu öncelikle bu iktidardan kurtulmaktan geçiyor.

Siyasi partiler ve toplumsal muhalefet bir var olma yok olma girdabının içindedir. HDP’ye kapatma davası muhalefete de tasfiye mesajı veriyor. Muhalefet bunun farkında. Muhalefetin 2016’daki tutumu da değişti, eskiye göre daha iyi.”

Sezai Temelli, “AKP-MHP blokunun seçimlerde başarılı olup olamayacağına” muhalefetin tavrının belirleyeceğinin belirterek, “Yoksa AKP-MHP kaybetmiştir, halk nezdinde itibarları kalmamıştır” diye konuştu.

Temelli, “Tam bir demokratikleşme ve gerçek anlamda bir barış var edilene kadar mücadelemiz devam edecek. Bunu hızlandırmanın en önemli aracı belki de önümüzdeki seçimlerdir. O yüzden biz bütün muhalefete gerçek bir mutabakattan gerçek bir buluşmadan bahsediyoruz” dedi.

Temelli: Toplum HDP’nin kapatılmasını istemiyor

Temelli, şöyle devam etti:

“Türkiye önümzdeki süreçte çok önemli bir eşikten geçecek. Türkiye ya bu faşist rejimin otoriterleşmeye bağlı olarak yaratmaya çalıştığı yarı diktatörlüğe doğru geçecek ve orada kilitlenip kalacak. Bu daha uzun süre savaş demektir, şiddet demektir, yoksulluk demektir. Başta da Kürt halkının en temel haklarına yönelik saldırı demektir. Ya böyle bir sürece evrilecek ve uzun süre bu girdapta kalacağız ya da burdan çıkış yolunu hep bir birlikte yaratacağız.

Toplum HDP’nin kapatılmasını istemiyor, toplum HDP ile birlikte bir çözüm arayışında.

Muhalefet partilerinde de Kürt meselesinin çözümüne yaklaşım konusunda çok fazla kırmızı çizgiler var. Bunları bir anda ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir. O yüzden diyoruz ki asgari müştereklerde mutabakat zemininde buluşup bir geçiş programına ihtiyacımız var.

Kürt meselesinin çözümünde samimi bir buluşmaya ihtiyaç var. Erdoğan’ın geçmişte yaptığı gibi Diyarbakır mitingelerinde ‘bu meseleyi çözeceğim’ deyip şovlar yapıp, Ankara’ya döndükten sonra bütün söylediklerini unutmakla artık yol almak mümkün değil. Kimse de böyle tuzaklara düşmeyecektir.”

“Dolmabahçe Mutabakatı çok önemli bir referans metindir”

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Temelli, “Çözüm sürecinin kendine has bir siyaseti vardı. O siyaset özellikle sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrılarda ortaya koymuş olduğu yeniden bir rasyonel çözüm anlayışında, ortaya koymuş olduğu paradigmada, çözüm sürecine bağlı ortaya koymuş olduğu hukuk anlayışında, Anayasa anlayışında ki Dolmabahçe Mutabakatı çok önemli bir referans metindir. Başka bir siyasi iklime tekabül ediyordu” ifadelerini kullandı.

“AKP’nin MHP ortaklığıyla yarattığı siyasi iklim çözüm sürecine bir yer ayırmıyor. Çözüm sürecini yargılama peşinde. AKP ile yürünecek yol kalmamıştır” diyen Temelli, konuşmasına şunları ekledi:

“Ama yeni bir çözüm süreci var edilmelidir ve bunun için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Geçiş pragramının en önemli başlıklarından biri çözüm süreci olmalıdır. Süreç bütün siyasi aktörlerin katılımıyla toplumsallaştırılmalıdır. AKP bu süreci toplumsallaştırmak yerine sadece kendi inisiyatifinde kalmasını, çözüm sürecini kendi hesaplarıyla anılmasını istemiştir.”