Hakkında soruşturma açılan İstanbul Barosu: Propaganda yapmadık
Haber Merkezi - Kobani yakınlarında Türkiye’nin düzenlediği İHA’lı saldırıda hayatını kaybeden gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için açıklama yaptığı için hakkında soruşturma başlatılan İstanbul Barosu’ndan açıklama geldi.
İstanbul Barosu, “Açıklama metninde Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarına yönelik hiçbir olumsuz ifade ve suçlama yer almamaktadır" ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Barosu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında, "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlamasıyla resen başlattığı soruşturmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
“Baromuz saygı göstermeye çağırır”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Baromuzun yapmış olduğu bir açıklama nedeniyle, basında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı yönünde haberler çıkmıştır. Baromuz, Anayasamız ve Avukatlık Yasası'nın 76, 95 ve 97. maddeleri gereği 'Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak' görevi gereği, söz konusu metni paylaşmıştır. Baromuzca yapılan açıklamada 'Terör örgütü propagandası yapma' ve 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ile ilişkilendirilebilecek hiçbir beyan yer almamaktadır. Bu itibarla, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atfen basına yansıyan haberlere konu isnatlar ve açıklama metnimiz arasında doğrudan veya dolaylı bir bağ kurulması kesinlikle olanaksızdır. Kaldı ki, açıklama metninde Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarına yönelik hiçbir olumsuz ifade ve suçlama yer almamaktadır. Her zaman insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunan Baromuz, tüm Anayasal kuruluşları ve hukuk kurumlarını usul kuralları başta olmak üzere, Anayasaya, yasalara ve hukukun genel ilkelerine saygı göstermeye çağırır."
Baronun açıklamasında neler yer alıyordu?
İstanbul Barosu'nun dünkü açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:
"Basına yansıyan bilgilere göre, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık'ta Suriye'de yaşanan gelişmeleri takip ederken uğradıkları saldırı sonucu yaşamını yitirmişlerdir.
Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde hedef alınması, Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali niteliğindedir. Dahası, savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınması, Roma Statüsü 8/2/b/ii. maddesinde savaş suçlarından biri olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla, silahlı çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin korunmasına ilişkin kurallar, Uluslararası İnsancıl Hukukun bünyesindedir. Yine, bahsi geçen olaya ilişkin Şişhane Meydanı’nda yapılmak istenen basın açıklamasında, aralarında Baromuz üyesi dört meslektaşımız ile iki hukuk fakültesi öğrencisi ve onlarca gazetecinin olduğu yurttaşlar gözaltına alınmıştır.
Uluslararası hukuku ihlal eden bu olaya ilişkin derhal soruşturma başlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekirken, Anayasal haklarını kullanan ve meslektaşları için yas tutan basın mensuplarının ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez bir durumdur.
İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini ve Anayasal haklarını kullanarak basın açıklaması yaptıktan sonra gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."