Erdoğan: Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir
Haber Merkezi - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim uyguladığımız dezenflasyon programı çok büyük ihtimalle lirada reel olarak bir değerlemeye sebep olabilir. Yani Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir. Özetle Türk Lirası’nın reel olarak değer kazanma ihtimali yüksektir” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'deki temaslarını tamamlayarak dün gece saatlerinde ülkesine döndü. Dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan yerel seçim adaylarının aralık ayı ortalarına doğru belli olacağını kaydetti.
Enflasyonla mücadeleye yönelik de değerlendirme yapan Erdoğan, "Türk Lirası’nın değer kaybettiği süreç sona gelmiştir" diye konuştu.
Eroğan İsrail’in Gazze'de uzuan sürekalma planı hakkında Türkiye'nin tutumunun ne olacağı yönündeki soruya cevap verdi. Erdoğan, “Artık maşeri vicdan harekete geçti ve bununla birlikte İsrail'in sokakları bile hareketlendi. Herkes Netanyahu'ya “artık git” der hale geldi. Bazı yabancı ülke yetkilileri bize “bundan kurtulmalıyız” diyor. Bu sürecin ileri düzeyde devam edeceğine ihtimal vermiyorum. İnşallah çok kısa bir zamanda Netanyahu pılını pırtısını toparlayıp, buradan çekilecek. Zaten Netanyahu’nun mahkemelik bir durumu da var biliyorsunuz. Belki de oradan kurtulmak için böyle bir adımı atmış da olabilir. Fakat hangi yönde adım atarsa atsın, kurtulamayacak. Şu anda biliyorsunuz Filistin'de tutulan İsrailliler dahi “Bizi buraya sen mahkum ettin, bir an önce bu işten elini eteğini çek. Biz de kurtulalım” deme noktasına geldiler” diye konuştu.
Hamas ile İsrail arasında varılan rehine takası anlaşması hakkında da konuşan Erdoğan, “Ben Hamas'ın elinde bulunan sivillere yönelik herhangi bir olumsuz davranışının olduğuna veya olacağına inanmıyorum. İsrail'in elinde ciddi sayıda Filistinli var. Hamas şu anda onları kurtarmanın gayreti içerisinde. Biliyorsunuz şu an itibariyle Katar'ın devreye girmesiyle süreçte yeni bir adım atılıyor. Öyle zannediyorum ki rehinelerin takasına bugün yarın geçecekler” dedi.
“En kısa zamanda bir Mısır seyahati düzenleyebilirim” diyen Erdoğan, “Gazzeli hastaların oradan çıkartılarak ülkemize getirilmesinin artarak devamını istiyoruz. En kısa zamanda bir Mısır seyahati düzenleyebilirim. Mısır’da ağırlıklı gündemimiz bu konular olacak. “Ne gibi adımlar atabiliriz, hastaların tahliyesinin önünü nasıl açarız?” bunları konuşacağız. Bir an önce istiyoruz ki bu hastaların tamamını getirebilelim. Hatta benim arzum, cerrahi müdahale gerekenleri de bir an önce alalım. Hele hele çocukları bir an önce alalım, tıbbi müdahaleleri yapalım. Bu konuda arkadaşlarımızla mutabıkız ve süreci de inşallah bu şekilde işleteceğiz. Ablukayı kırmak, sadece bir ya da iki ülkenin değil, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği ülkelerinin tamamının atacağı adımlar, oluşturacağı stratejilerle mümkün olacaktır” diye konuştu.
“Yaklaşan yerel seçimde de iddialıyız”
Türkiye’de yaklaşan yerel seçimler ekonomideki durum hakkında sorulan soruları da cevaplayan Erdoğan özetle şunları söyledi:
“Cumhur İttifakı olarak tüm seçimlerde olduğu gibi yaklaşan yerel seçimde de iddialıyız. Çalışmalarımızı bu iddiamız nispetinde çok titiz bir biçimde yapıyor, adaylarla ilgili süreçte her konuyu ince eliyor sık dokuyoruz. Partimiz gerekli hazırlıkları ve analizleri yaptı. Zaten bildiğiniz gibi AK Parti olarak bizim seçim hazırlıklarımız bir önceki seçimin tamamlanmasıyla birlikte başlar. Özellikle büyükşehirler başta olmak üzere her ilde kamuoyu yoklamaları yaptık, yapıyoruz. Sonuçları analiz edip milletimizin gönlündekini anlamaya, şehirlerimize en faydalı olacak adayları belirlemeye gayret gösteriyoruz. Bir defa 1 Aralık belediye başkan adayı olmak isteyen ve görevden bu nedenle ayrılması gereken memurların istifaları için son tarih. Memurların durumunu da görelim. Onların durumu da netleştikten sonra aralık ayının ortalarına doğru artık adaylarımızı peyderpey açıklamaya inşallah başlarız.
“Bu süre zarfında biz motor ithal ederek yürümek durumundayız”
Savunma sanayii alanında attığımız her adım bizleri heyecanlandırmaktadır. Bu alanda taş üstüne taş koyan herkes ülkemizin geleceği, Türkiye Yüzyılı’nın inşası için çok önemli bir katkı sunuyor. Kaan zaten yeniliklerden bir tanesi. Ama Baykar'ın zirve diyebileceğimiz eseri malum Kızılelma... Şimdi Kızılelma’nın son testlerini yapıyorlar. Aşmaları gereken mesele kendi yerli motorunu üretmek… Bunu başardığı andan itibaren de zaten Kızılelma’nın dünyaya karşı duruşu farklı olacaktır. Tabii burada Aselsan’ın üzerine de düşen bir yük var, kamera üretimi. Motor üretim süreci maalesef nereden bakarsanız bakın herhalde bir beş yılı alır. Bu süre zarfında biz motor ithal ederek yürümek durumundayız. Kamera noktasında da Aselsan’ın üretim çalışmaları başladı. Bir an önce o sıkıntımızı da gidermemiz lazım.
“Bazı ülkeler bize verdikleri sözü yerine getirmiyorlar”
Bazı ülkeler bize söz veriyorlar ama verdikleri sözü yerine getirmiyorlar. “Kanada, Güney Afrika gibi ülkelerden bir sonuç alır mıyız?” buna bakıyoruz. Bunu gerek biz gerekse Aselsan’ın yakından takip etmesi lazım. Bir an önce buralardan netice alabilirsek, o zaman biz insansız savaş uçaklarımızı daha çabuk devreye sokabiliriz. Kaan, Kızılelma, TCG Anadolu ve niceleri Allah’ın izniyle yalnız kalmayacak, yenileri daha iyileri ve daha donanımlıları yine bu vatan için alın ve akıl terlerini döken kardeşlerimizin ellerinde şekillenecek. Bundan çok değil birkaç yıl önce insansız hava araçlarımız yoktu, akıllı mühimmatlarımız, Milgemlerimiz yoktu. Kolları sıvadık, bu ülke için taşın altına sadece elini değil bedenini koyan kardeşlerimizle birlikte bugünkü seviyeye geldik. Bunu yeterli görmedik, göremeyiz. Hep daha iyisi, hep daha gelişmişi vardır onu arayacağız… Bu hedeflere doğru yürümek şöyle dursun, koşar adım ilerlememiz gerekiyor. En iyi mühendis, en iyi yazılımcı, en iyi usta, en iyi tasarımcı bizde olmalı. Yeni adımlarımız da yoldadır. Kimse merak etmesin, biz savunma sanayii alanında da diğer alanlarda da adımızdan daha çok söz ettireceğiz.
“Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir”
Bizim uyguladığımız dezenflasyon programı çok büyük ihtimalle lirada reel olarak bir değerlemeye sebep olabilir. Yani Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir. Özetle Türk Lirası’nın reel olarak değer kazanma ihtimali yüksektir. Onun için önümüzdeki dönemde biz uyguladığımız sağlıklı politikalar ve yapısal reformlarla yatırımcı güvenini kazanacağız, halen de kazanıyoruz. Bu güven fon akışını tetikleyecek. Fon akışı lirada reel değerlemeye sebep olacak. Bu da dezenflasyonu hızlandıracak, büyümenin aşağı yönlü risklerini sınırlayacak. Neticede hem makul düzeyde büyüyeceğiz, hem enflasyon düşecek bu koşullarda. Yani faziletli bir döngüye gireceğiz inşallah.”