Batman’da yaşanan sel ardında acı hikayeler bıraktı
Batman (Rûdaw) – Batman’da yaşanan sel, derin yaralar açtı ve ardında yürek sızlatan hikayeler bıraktı.
Kentte 2 gün önce yağan şiddetli yağmurun ardından Hürriyet, Gültepe, Fatih, Belde, Şafak, Karşıyaka, Kültür, Çamlıtepe ve Seyitler mahallelerinde sel oluştu; yollar, evler ve dükkanlar su altında kaldı.
Seyitler Mahallesi'nde evleri sel suları altında kalan 54 yaşındaki Lalîxan Güner ile 3 torunu hayatlarını kaybetti.
Sel bölgesine giden Rûdaw ekibi 3 çocuğu ve annesi selde boğulan babayla konuştu. Selde, elinin çocuklarından ayrıldığı anı anlatan baba, gözyaşlarını tutamayıp ağlamaya başlıyor.
5 çocuk babası Haki Güner’in iki kızı, oğlu ve annesi Lalîxan Güler selde hauatlarını kaybetti.
3 gündür uyuyamayan Haki Güner taziyeye gelenleri karşılıyor. Ağlamaktan sesi kısılan Güner, çocuklarının sel suları arasında kollarından kopup kaybolduğu anları anlatırken kelimeler boğazında düğümleniyor:
“Seslerini duymuyordum eğer onları duyabilseydim ‘elimi tutun' derdim. Ancak ellerini tutamadım. Hepimiz suyun altındaydık. Elimden kaçtılar, onları bir daha göremedim.”
Seyitler Mahallesi'nde selin yarattığı hasara gündüz gözüyle bakıldığında felaketin boyutlarını daha iyi görülüyor.
Selde hayatını kaybeden Lalîxan Güner’in oğlu Yakup Güner, "Yeğenim şurada korkulun yanındaydı. ‘Amca kurtar beni’ dedi. Ama kurtaramadım. Annemin boynuna ip dolanmıştı ve ayağı da takılmıştı. Boğazı toprakla dolmuştu, burnundan kan akıyordu. Üç cenazeyi de aşağıda bulduk” diye konuştu.
4 kişinin hayatını kaybettiği felaketin ardından hasar tespit komisyonu zarar gören mahallelere giderek incelemelerde bulunuyor.
Mahalleliler isimlerini yazdırarak, zararlarının bir an önce telafi edilmesini bekliyor.
“Aycan” isimli sel mağduru, "Ne istiyebiliriz ki? Evleri gidenlere ev verilsin, eşyaları gidenlere de eşya verilsin. Hayatlarını kaybedenler zaten geri gelemez. Bize yardım edilsin. Evim tamamen gitti ve geriye tek bir oda kaldı” dedi.
Meral isimli mağdur da "Çaresiz durumdayız. Bize çadır açsınlar, yatak versinler. Yemek istemiyoruz. Yiyecekler boğazımızdan geçmiyor. Uyuyacak yerimiz yok. Hava çok sağuk” diye konuştu.
Mağdurlar bir yandan hasat tespit komisyonuna zararlarını bildiriyor, bir yandan da sokaklar temizleniyor. Yaraların ne kadar sürede iyileşeceği ise bilinmiyor.