Özgür Özel: Serdar Haydanlı, şubeden serbest bırakıldı

22-03-2025
Etiketler Özgür Özel Serdar Haydanlı Ekrem İmamoğlu
A+ A-

Haber Merkezi – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’deki İBB binasında düzenlediği basın toplantısında, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı soruşturma kapsamında şubeden serbest bırakılan tek ismin; İletişim Başkanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı” kampanyasını yürütmesi için muafiyet verdiği 4,5G firmasının sahibi olan ve soruşturma kapsamında dinlenen gizli tanığın, hakkında ‘Naylon fatura kesiyor’ dediği Serdar Haydanlı olduğunu açıkladı.

CHP Genel Başkanı Özel, CHP’nin ön seçim cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının dördüncü gününde, Saraçhane’deki İBB binasında basın toplantısı düzenledi.

Özgür Özel, şu açıklamalarda bulundu:

“İlk andan beri olduğumuz gibi, Saraçhane’deyiz. İBB’nin ve İstanbul’un bu simge mekanındayız. İstanbulluların iradesi, yapılan yerel seçimlerle İstanbul’un kim tarafından yönetilmesi isteniyorsa ona emanet edilir ve o emanet Saraçhane’de devralınır, devredilir. 15 Temmuz darbesinde İBB’yi ele geçirmek isteyenler de Saraçhane’ye yönelmişlerdi. Bu yüzden İstanbul’un son seçilmiş belediye başkanı ve son üç seçimde; birisi hazımsızlıktan ötürü İstanbullu’nun kararına, ‘Sen bu kararı verdin ama ben bunu tanımıyorum. Bir daha düşün’ denildiği için tekrar edilen 2019 seçimleriyle birlikte İstanbullular üç kez sandık başına gittiler, perdeyi çektiler, ellerini vicdanına koydular ve mührü Ekrem İmamoğlu‘nun üstüne bastılar. Dediler ki ‘Bu şehri senin yönetmeni istiyoruz.’

“106 kişilik suç örgütü, bir basit tanımdan ibaret: İhaleyi imza atanlar”

Listemiz bu. ‘Hayır’ diyen beri gelsin. Çağırsınlar, listeyle bir, örneğin A Haber’e gideyim, sorsunlar, anlatayım. Yani 106 kişilik suç örgütü, bir basit tanımdan ibaret: İhaleyi imza atanlarla... Hatta ihaleye imza atanları hiyerarşik olarak yukarı... Çünkü Ekrem Bey’in bir şirketi, bu ihalalerin hiçbirinde imzası yok. ‘Madem baştasın, baş sanıksın, gel bakalım.’ Normalde belediye başkanları imza atmadıkları, yetkili olmadıkları hiçbir ihaleden sorumlu tutulamaz. Sorumlu tutarsanız Türkiye’de bir belediye başkanı görevine devam edemez. Çünkü her ihaleye biri itiraz eder, bir soruşturma açılır. İBB’de aynı anda 325 denetçi, 325 müfettiş görev yapıyor. Her bir soruya belediye başkanı cevap verse işi kim yapacak? Bir belediye başkanı yetmez o müfettişlere. Bu 106 kişide mesela şu var: İhaleyi almış bir şirket, şirketin sahibi -şirket kurarken yedi kişi lazım- oğlunu yazmış, kaynını yazmış; onları da almışlar. Şu anda içeride, orada niye olduğunu bilmeyen, ‘Senin kayınbirader ne iş yapıyordu’ deyince ‘Reklamcı galiba, bir işler yapıyor’ diyen duruyor. ‘Babam benim outdoor reklamlar veren birisi, bilmiyorum kimle çalıştığını’ diyen sabicikler duruyor. 22 yaşında üniversite öğrencisi. Hepsini toplamışlar.

“İmamoğlu soruşturmasının kilit ismiymiş”

Şimdi bunlar nasıl suçlanacak? Allah için bir kanıt yok, göreceksiniz. Elde, işlemleri şaibeli hale getirecek gizli tanık var. Mesela bazılarına hiçbir şey dememiş, o çocuğa soru da soramıyorlar. Tek suçu, bilmem ne reklam şirketinin yönetim kurulunda olmak. Ama bazılarına ağır ithamlar var. Onlara uzun sorular sorulması gerekiyor. Bakın -ismi kapatmak durumundayım- gizli tanık demiş ki ‘(Bir firmanın yetkilisidir bu) İsimli şahıs da naylon fatura kesmektedir.’ Şimdi gizli tanık ‘naylon fatura’ diyorsa bu adamı alacaksın, faturaları da koyacaksın, ‘Bu işi ne zaman yaptın, kime yaptın, bu parayı nereden aldın’ diyeceksin. Bu ciddi bir iddia. Şimdi gizli tanık burada işler, somuta varacaksan. Dersin ki ‘Faturalar naylonmuş, yapmadığın işi faturalandırmışsın, vermediğin malı faturalandırmışsın.’ Bu önemli. Tabii haklı olarak çıkarsın konuşayım dediğim A Haber’de ‘İBB’nin algı operasyonlarını kim yapıyordu’ diye… Şimdi algı ya birini hırsızlıkla itham edeceksin ve köpürteceksin. İBB neye algı yapıyor olabilir? ‘Eskiden yollar kötüydü, şimdi trafik hızlı akıyor’ diye algı yapacak, bunu köpürtecek. Buna, ‘algı operasyonu’ diyorlar. Bunları yapıyormuş bu kişi. Bunun faturası olur mu? Ekrem İmamoğlu’nu övme faturası olmaz, değil mi? Tayyip Bey’i yerme faturası olmaz. Algı operasyonu bu. Buna başka bir fatura keseceksin, parayı alacaksın, algıyı yapacaksın, tam bu. Ben öyle anlıyorum, herhalde bunun için tutuldu bunlar. İşte o gizli tanığın verdiği isim, algı operasyonlarını yapıyormuş, ismini kapatmak durumundayım. Ve o algı operasyonlarını yapan arkadaş, İmamoğlu soruşturmasının kilit ismiymiş. Burada yazıyor ‘kilit isim.’ İmamoğlu ile de resimleri var.

“Serdar Haydanlı, şubeden serbest bırakıldı”

Evden ele geçirilme listesini kürsüden kameralara gösteren Özel, bu listeden bir kişinin şubeden serbest bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti:

“Bir kişi, şubeden serbest. Yani daha polis almış, daha nezarethaneye konmadan şubeden serbest. O zaman bu içeride olmadığına göre, ben soruşturmanın gizliliğine halel getiremem. İsmi açalım, bakalım. İsim: Serdar Haydanlı. Şubeden serbest. ‘Niye aldınız oğlum bırakın’ denilip şubeden bırakılan arkadaş. Gizli tanığın ‘Naylon faturaları kesen isimdir’ dediği kişi: Serdar Haydanlı. Sabah gazetesinin bu haberine göre, İBB’nin tüm algı operasyonlarını yapan kişi. 'İBB algı operasyonlarını yapıyordu. Kim bu Serdar Haydanlı, her taşın altından çıkan isim?' 4,5G. Şubeden serbest. ‘Ekrem İmamoğlu soruşturmasında adı geçen kim bu Serdar Haydanlı?’ Şubeden serbest. Ekrem Bey ile yan yana gibi gösteriyorlar. Serdar Haydanlı kazandığı parayla bir papağan almış omzuna. ‘Türkiye Yüzyılı’ diye konuşan papağan. Şubeden serbest.”

 “Bu haberi görmeyen merkez medyaya karşı tüketimden gelen gücümü kullanmazsam namerdim”

Bugün kimi mahkum ederseniz edin, vicdan terazisinde kimi mahkum ederseniz edin, tarih önünde mahcupsunuz, mahkumsunuz. Buradan merkez medyaya sesleniyorum: Bütün reklamları belli bir gelir seviyesinin, belli bir evi eğitim seviyesinin üzerinden alırsın. CHP seçmeni yüzde 70 seni izler. Oraya çıkardığın iki yorumcuyla denge kurar gibi yaparsın, bu soruşturmada bütün suçu bize yıkarsın daha hiçbir şey yokken, gizliyken. Buradan söylüyorum merkez medyaya, haber kanallarına: Bu haberleri görmeyin, yapmayın. Pazartesi günü tüketimden gelen gücünü kullanmayan, size hedefe koymayan, ‘Buna sessiz kaldılar görmediler’ diyen, Gezi’de penguen verip de ertesi gün nedamet getirenlere söylüyorum. Polisin ‘220 bin’ dediği, gözün 500 bini gördüğü, dronun 1 milyon çektiği bir gece mitingini görmeyenlere söylüyorum. Bize oy veren, sizi izleyenin yüzde 70’i. Tüketimden gelen gücümüzü, diğer firmalarınızın ürünlerini tüketirsem, reklamlarınızı izletirsem namerdim. Hadi bakalım görmeyin, hadi penguen göstermeye devam edin Gezi’nin ilk iki-üç günü olduğu gibi.

Bana diyor, ‘Yukarıdan çok telefon geliyor.’ Aşağıdan telefon getireceğim size, milyonlardan, 10 milyonlardan. Restoranını açacaksın, yemeği bize satacaksın, marketinden bize alışveriş yaptıracaksın, yurt dışından getirdiğin arabayı benim seçmene satacaksın; sonra bu iğrençlikler olunca da karşı tarafa geçeceksin. Herkes tarafını bilecek. Ya tarafsız olun ya bundan sonra karşı tarafınızdayız. Haber kanalıyım diye ortaya çıkan, ‘Yukarıdan telefon geliyor’ diye rezillik yapanlara söylüyorum: Sen 1 milyonluk gece mitingini görme, ondan sonra gel, yarın öbür gün gel ‘Genel yayın yönetmenimiz bir kahvenizi içmek istiyor.’ Bir kahvenin 40 yıl hatırı var, bir alçaklığın 40 yıl hafızamda yeri var. Büyük alçaklık yapılıyor.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli