Haber Merkezi - HDP’den istifa eden Kars Milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni parti örgütlenmesini Mart sonunda başlatacaklarını açıkladı. Bilgen, ittifaklarla ilgili de "İttifaka girmek için parti kurmuyoruz. Ancak, iki kutuplu siyasi denklem ortaya çıkarsa, hiçbir seçeneği baştan reddetmiyoruz” dedi.
DW Türkçe'nin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Ayhan Bilgen, yeni parti arayışları hakkında, “Tartışmamız, bir sivil hareket mi, bir siyasal hareket mi yoksa siyasal parti mi olsun tartışmasıydı. Bunun sonucunda net bir irade gelişti. Sivil bir çalışmaya da ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Bunun yanında toplumun siyasete katılımı konusunda bir siyasi partinin de ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Teşkilatlanmamızı tamamlıyoruz. Örgütlenme seyrimizi Mart sonunda başlatacağız. Mart sonunda merkezi kuruluşu gerçekleştireceğiz, sonra da bölgesel toplantılarda ortaya çıkacak eğilime göre yerel örgütlenmemizi gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Bilgen, “Erken seçim olursa seçime ne şekilde girmeyi planlıyorsunuz?” sorusuna, “Seçimin zamanında olacağını varsayıyoruz. Ancak, seçim yasası kabul edildikten sonra, seçim yasasını uygulamak ya da uygulamamak, bu durum değişebilir. Uzlaşmaya bağlı. Uzlaşma da yaşanabilir, bir restleşme ya da kopuş da yaşanabilir. Her şart altında seçime yetişme planı yapıyoruz. Bu durumda da mevcut partilerle, örgütlenmesi daha ileride partilerle görüşerek, onlardan biriyle yola devam edebiliriz” yanıtını verdi.
“HDP’den ayrılarak neden yeni bir harekete neden ihtiyaç duydunuz?” sorusuna karşılık Bilgen, şu ifadeleri kullandı:
“Siyaset, program ve ilkeler üzerinden yapılır. Kişisel öfke ve karşıtlık üzerinden siyaset kurgulanmaz. Mevcut siyasi partiler içinde kendimizi iyi hissettiğimizi görüyor olsak yeni arayış içinde olmazdık. Türkiye’de sadece kimlikler üzerinden şekillenmiş bir muhalif anlayış var. Milliyetçilik ve kimlik siyaseti gibi konular üzerinden şekillenmiş tablonun kendisinin sorunlu olduğunu görüyoruz. Türk siyasetinde bir bütün olarak tıkanma yaşanıyor. Bir, sorunların çözümü noktasında, ikincisi de toplumun siyasete katılımı konusunda. Halen ciddi bir kesim, iktidardan da muhalefetten de kaygılı ve yeterince güven duymuyor. Demokrasi, toplumun siyasete katılımıyla mümkün olacaktır. Siyasetteki tıkanmada Kürt sorununun özgün bir rolü olduğu kanaatindeyiz. Muhalefetin HDP ile birlikte hareket etmekten imtina etmesi ve iktidarın da karşıt eleştirel politikaları ortada.”
Ayhan Bilgen, HDP'den partilerine katılım için görüştüğünüz isimler olup olmadığı sorusuna ilişkin ise, “HDP’nin bir başka versiyonu olma, HDP’nin fraksiyonu olma ya da HDP içinden bir başka klikle HDP’ye karşı hareket etme anlayışımız yok. Amacımız, demokraside yaşanan tıkanıklığı aşmaya dönük. HDP’ye oy vermeyen Kürt çevrelere de, bunun dışında demokrasi kaygısı olan çevrelere de sesleneceğiz. Bunun için sosyal demokratik çevrelere de büyük sorumluluk düşüyor. Buna karşın HDP’den bireysel olarak görüşmelerimiz de sürüyor. Ancak, HDP algısının ağır bastığı bir siyaset düşünmüyoruz. HDP, toplumun yüzde 10’unu yansıtıyorsa bizim de 100 kurucumuz olacaksa 10'u HDP'li olmalı. Sosyal demokrasiyi gözeten bir siyaset yapacağız. Bir kesimi öne çıkaracak anlayışımız olmayacak” yanıtını verdi.
Bir ittifaka girmek için parti kurmadıklarını kaybeden Bilgen, “Bir araya gelişleri, buluşmaları ve görüşmeleri önemli buluyoruz. Şu an için iki kutuplu siyasi denklem gözüküyor, en azından ikinci tur için. Doğal olarak ikinci turda ya bir tercih yapacaksınız, ya da iki tercihin dışında durarak başka bir tercih yapmış olacaksınız. Boykot etmenin, taraflardan birinin yanında olmamanın da bir anlamı var. Hiçbir kapıya kapalı değiliz. Hiçbir seçeneği baştan reddetmiyoruz. Bu anlamda da önceliklerimizin demokrasi ve toplumsal barış olduğunu, siyasetin ekonomi politikalarına odaklanması gerektiğini söylüyoruz. Eski kavgalardan çıkıp demokrasi için mücadele etmeliyiz. Bu perspektifle yakın gördüğümüz herkesle birlikte çalışmak asla aynılaşmak ve asla birbirinin politikalarını onaylamak değildir” dedi.
Ahman Bilgen, “Millet İttifakı’nın HDP’yi yok saydığı eleştirileri yapılıyor. Açık bir birliktelik ilan edilmeden HDP, CHP'ye destek olur mu?” sorusuna ilişkin ise, şu yorumda bulundu:
“Yerel seçimlerdeki formülün artık bir kez daha denenebileceği kanaatinde değilim. HDP seçmeni de buna sıcak bakmaz. Meşruiyetiniz tanınmıyorsa, özne olarak görülmüyorsanız siyaseti şekillendiremezsiniz, katkı sunamazsınız. HDP seçmeninin yalnızca kaybettirme siyasetine çok olumlu yaklaştığı kanaatinde değilim. Siyasette kazandırmaya yönelik yol haritalarıyla ilerlemeliyiz. Burada ezber bozan korkuları aşan birliktelik gelişmezse çok sağlıklı süreç olacağını düşünmüyoruz. Kötüleri arasından daha az kötüyü değil, iyiler arasından en iyiyi seçmeye odaklanmalıyız. Muhalefete oy verenlerin yarısı, oy verdikleri partinin sorunları çözemeyeceğini düşünüyor. İktidar için de aynı şeyi söylemek mümkün. Çözüm beklentisini canlandıracak formül ve bir hamle gerekiyor.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın