Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor" sözleri üzerine,"MHP'nin yanlış bir yol olduğu, onunla birlikte olmanın bir hata olduğu, MHP'nin sırtında kambur olduğunu açıkça ifade ediyor" yorumunu yaptı. Özel ayrıca; anayasa tartışmaları konusunda, "Sistem mi değiştireceksin, ortak mı değiştireceksin, rahmetli Erbakan'a attığın kazıkta olduğu gibi gömlek mi değiştireceksin bilmem ama bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin” diye konuştu.
Flistin meselesine de değinen Özgür Özel, “Arkadaşlarımız çalışıyor, gerekli diplomatik girişimleri başlattılar, ilk fırsatta CHP'li yerel yönetimlerin insani yardımlarını bölgeye ulaştırmak, soruna dikkat çekmek için Filistin'e gideceğiz” dedi.
Özel, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu.
İstanbul sele teslim olmadı
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin CHP'ye geçtiği dönemden itibaren altyapı yatırımlarına büyük ağırlık verdiğini anlatan Özel, pandemi döneminde başlatılan bu yatırımların meyvesini almaya başladıklarını; geçen hafta sonu İstanbul'daki sağanak yağışlarda daha önceki görüntülerin yaşanmadığını belirtti. Hafta sonu İstanbul'da metrekareye 30 ila 50 kilogram yağış düştüğünü aktaran Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pandemide sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte İSKİ'de aldığımız bir sunumu dün gibi hatırlıyorum. Dediler ki 'zaten bir büyük planımız vardı ancak pandemide trafiğin de olmamasını avantaja çevirerek İstanbul'da bir şeyler yaptık. Göreceksiniz bir daha sel, bir daha bu kadar yağışta böylesi görüntüler olmayacak.' Ve o günden sonra ilk büyük sınav bu hafta sonuydu. Öyle görüntüler görmedik. Esenyurt'ta, Kadıköy'de, Kartal'da, Beyoğlu'nda, Sarıyer'de, Beşiktaş'ta, Avcılar'da, Zeytinburnu ve Fatih'te, 120 noktada kronikleşmiş su baskın alanlarındaki sorun çözüldü, bu hafta sonunu sorunsuz atlattık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yatırımlara 40 milyar lira harcadı."
“Filistin'e gideceğiz"
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının sürdüğüne dikkati çeken Özel, "Filistin'de olaylar aslında Filistin halkına da en büyük zararı veren Hamas'ın bir gece yarısı sivillere yönelik roket saldırılarıyla, bir takım uçan hava araçlarıyla sınırı aşmasıyla başladı. Bunu fırsata çeviren İsrail hükümeti, Hamas ile mücadele adı altında Filistin'e inanılmaz bir saldırıya, adeta bir soykırıma girişti. O günden bugüne 13 bin 300 Filistinli hayatını kaybetti. Bunun yüzde 70'i çocuklar ve kadınlardan oluşuyor. Öldürülen çocukların sayısı 4 bin 600'e ulaştı" değerlendirmesinde bulundu.
Özel, Sosyalist Enternasyonal üyesi tüm devletler ile bütün sol sosyal demokrat partilerin liderlerine mektup yazarak, Filistin'deki katliamın durdurulması, ateşkesin sağlanması ve bölgeye barış ve huzurun gelmesi için gayret göstermelerini beklediklerini ilettiklerini aktararak, "Bundan sonra etkin olarak bu girişimleri sürdürmeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız çalışıyor, gerekli diplomatik girişimleri başlattılar, ilk fırsatta CHP'li yerel yönetimlerin insani yardımlarını bölgeye ulaştırmak, soruna dikkat çekmek için Filistin'e gideceğiz. Bunun için girişimlerde bulunuyoruz" dedi.
“Mesele darbe girişimine direnip direnmeme meselesidir”
Özel, Yargıtayın, Anayasa Mahkemesinin Can Atalay ile ilgili verdiği hak ihlali kararına uymamasına tepki göstermek amacıyla 9 Kasım'da CHP Grubu olarak başlattıkları Meclis Genel Kurul Salonu'nu terk etmeme eylemini sürdürdüklerini hatırlattı.
Meselenin "bir devlet krizi olduğunu" savunan Özel, şunları kaydetti:
"Mesele, 'Anayasa'nın bir sayfasını tanımayayım, ses çıkmazsa öbür sayfasını da tanımam' deyip yarın Meclisi de tanımamanın, ülkede anayasasız bir düzeni dayatmanın, belki yarın seçimleri yapmamaya falan kalkışmanın hesabı içinde olan bir darbe girişimine direnip direnmeme meselesidir. O yüzden CHP, Recep Tayyip Erdoğan'ın başına geçtiği darbe girişimine direnmeye karar verdi. Grubumuz ilk günden itibaren toplandı ve şu an tam 280 saat oldu, Genel Kurul Salonu'nu boşaltmadık. Nöbetçi arkadaşlarımız orada adalet oturumu yapıyorlar. İkinci bir karara, eylemimizi farklı bir boyuta taşıyana kadar, grubumuz toplanıp ayrı bir karar alana kadar 280 değil 500 saat de olsa bu mücadelemiz orada sürecek.
50+1 tartışması
Dışarıda soru yanıtlamak yok artık. Dışarıyı çekiyorlar, burayı vermiyorlar. O yüzden arkadaşlar dışarıda soru sormayacaklar. Çok merak ettikleri 50+1 tartışmasına buradan cevap verelim.
10 Kasım 2021'den önce, 5 Ekim 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki, '50+1 rastgele bir tercih değildir. Bilinçli ve vazgeçilmez bir kriterdir'. Solcuları, sosyal demokratları, Kürtleri bu devleti yönetmene değer görmüyor ya, kendince bir koalisyon yapacak, oradan ayrılmayacak. Biz yaptık, biz önerdik demiyor. Kürt'ü Alevi'yi solcuyu, emekçiyi, onların temsilcilerini dışarıda tutan bir anlayış. 10 Kasım 2021'e gelince Karamollaoğlu ziyaretinde 50+1'in mahsurlu olduğunu anladık diyor. İttifak ortağından yanıt geliyor, '50+1 hesabını eleştirenleri anlayışla karşılamamız abesle iştigal olur, bu masum bir talep değildir' diyor. Tartışma rafa kalkıyor. Geçen günlerde Erdoğan 50+1 şartının değişmesi isabetli olur, yanlış işler yapılıyor diyor. MHP'nin yanlış bir yol olduğu, onunla birlikte olmanın bir hata olduğu, MHP'nin sırtında kambur olduğunu açıkça ifade ediyor. Hep birlikte susuldu, beklendi ki Devlet Bey buna ne diyecek... Devlet Bey, 'eksiklikleri olabilir ama taviz verilemez, ama cumhurbaşkanımız ile aramızı da kimse açamaz' dedi.
“Bizimle birlikte anayasa değiştiremeyecekdsin”
Bizim CHP olarak bunlarla meşgul olmamız mümkün değil. Sayın Erdoğan, sen ne değiştireceksin bilmiyorum, sistem mi değiştireceksin, ortak mı, ittifak mı değiştireceksin, rahmetli Erbakan'a attığın kazıkta olduğu gibi gömlek mi değiştireceksin. Ne değiştirirsen değiştir emin ol bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin.
Biz, kendisi için her doğan için değil Erdoğan için yapılmış anayasaya 'bu kıyafetin kolu uzun, paçası dar geliyor' diyorsa biz ona şunu söylüyoruz: Anayasa toplumsal mutabakatla yapılır, öyle MHP ile baş başa verdik, noktasını virgülünü değiştirmez dersen seni böyle esir alırlar kardeşim, derdine kendin yan. Git derdini başka tarafta anlat.
Öbür taraftan enteresan bir ilişki, bir yandan bakıyorsunuz, biri diyor ki yanlış yollara saptım, diğer sistem çok güzel, cumhurbaşkanımız aramızı kimse bozamaz diyor. Yürümeyen bir evliliği biri devam ettirmek istiyor, biri bitirmek istiyor gibi.
“Bu gömlek bize dar geliyor”
CHP, birilerinin kendisine biçtiği muhalefet gömleğinden sıkıldı. Bu gömlek bize dar geliyor, yırtıp atacağız. Vakit, CHP'nin katillere karşı masumların, zalimlere karşı mazlumların, darbecilere karşı demokrasiyi savunanların ve toplumun neresinde olursa olsun adalet arayanların yanında durma vaktidir. Umutluyum, hem karşımda hem gittiğim yerlerde gözlerinin için ateş gibi Türkiye'nin yarınları için CHP'ye inanan sizler varsınız. Cesaretliyim çünkü Türkiye'nin dört bir yanından gencecik, ülkesini, vatanını, Atatürk'ü sevenler baba evine koşuyorlar. Heyecanlıyım, Cumhuriyet'in birinci yüzyılında, Sivas Kongresi'nden görevi alanların ne yaptığın biliyorum. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılındaki kongreden görevi alan sizlerin kararlılıklarını gözlerinden okuyorum. Size güveniyorum, size inanıyorum. Örgütümüze inanıyorum. CHP ayağa kalkınca, Türkiye ayağa kalkacak, yolumuz açık olsun!"
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın