Erdoğan’dan ‘kimyasal silah’ ve ‘çocuk’ açıklaması: Ağır ceza davalarıyla üzerine üzerine gideceğiz, hep 3 çocuk diyorum, bu gizli politika değil
Haber Merkezi - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) PKK’ye karşı Kürdistan Bölgesi topraklarında yürüttüğü askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddiasına ilişkin, "Bu konuyla ilgili arkadaşlar hemen süratle davaları açtılar ve bunun peşini kesinlikle bırakmayacağız. Hem tazminat hem ağır ceza davaları açarak üzerine üzerine gideceğiz” dedi.
Erdoğan, İzmir Milletvekilli Mehmet Ali Çelebi'nin AK Parti'ye katılım töreninde sarf ettiği “Çocuk çok önemli. Bak PKK’lıların 5 tane, 10 tane, 15 tane var” sözlerinin Kürtlere yönelik nefret suçu” olarak yorumlandığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Ben her zaman açık açık en az 3 çocuk diyorum zaten. Bu benim gizli bir politikam değil ki. Böyle bir şeyi hiçbir zaman gizlemedim zaten” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşü, uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Tahıl anlaşması süresinin, gelecek ay dolacağı hatırlatılarak, "Siz hem Sayın Putin ile hem Sayın Zelenskiy ile konuyu görüşüyorsunuz. Bu süreyi uzatma noktasında Rus tarafından net bir yanıt aldınız mı? Sahadaki son gelişmelere baktığınız zaman anlaşmanın devam edip etmeme noktasında bir endişe taşıyor musunuz" sorusu üzerine Erdoğan, Karadeniz tahıl koridoru inisiyatifi kapsamında, 20 Ekim 2022 itibarıyla 363 gemi ile 8 milyon ton tahıl ve diğer gıda ürünlerinin dünya piyasalarına arz edildiğine dikkati çekti.
Ukrayna limanlarından yapılan sevkiyatın, yüzde 62'sinin Avrupa, yüzde 19,5'inin Asya, yüzde 13'ünün Afrika, yüzde 5,3'ünün Orta Doğu ülkelerine ulaştığını belirten Erdoğan, en az gelişmiş ülkelere ise 454 bin 626 ton buğday sevk edildiğini, bunun miktarın sadece yüzde 5,7'sine karşılık geldiğini aktardı.
Ürün olarak mısır, buğday, ayçiçeği yağı, kolza tohumu ve ayçiçeği küspesinin öne çıktığını ifade eden Erdoğan, bu ürünlerin toplam içindeki payının yüzde 96 civarında olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevkiyat anlaşmasını uzatma noktasında herhangi bir mani söz konusu değil. Dün akşam Zelenskiy ile yaptığım görüşmede de Sayın Putin ile yaptığım görüşmede de yine bunu gördüm. Ama bu arada herhangi bir tıkanma olursa aşmamıza mani bir hal de yok." değerlendirmesinde bulundu.
“Planlandığı şekilde devam ediyor"
ABD'li Senatör Bob Menendez'in, Türkiye'yle ilgili F-16 tasarısına onay vermeyeceği yönündeki açıklaması hatırlatılan Erdoğan, "Daha önce de Milli Savunma Bakanlığımız bu konuda üçü Türkiye'de biri Amerika'da olmak üzere heyetler arası dört toplantı yaptı. Prosedür devam ediyor. Bu Menendez gibi senatörlerin ifadeleri kendi şahsi görüşüdür, şahsi iddialarıdır; herhangi bir şekilde kurumsal bir durumu yansıtmıyor. Ayrıca bunların Yunanistan ile olan münasebetleri de ayrı bir inceleme konusu; niye bu kadar tarafgirler bu konuda? Yine geçtiğimiz günlerde NATO'daki Savunma Bakanları toplantısında Stoltenberg de bizzat bu konuda açık ve net bir şekilde tarafsızlığını ifade etti; F-16'ların Türkiye'ye verilmesinin sadece Türkiye için değil NATO için de önemli bir hadise olduğunu, Türkiye ne kadar güçlü ne kadar hazır olursa NATO'nun da ortalama değerinin bu şekilde yükseleceğini belirtti. Dolayısıyla biz, gelişmeleri, süreci yakından takip ediyoruz. Olumlu şekilde sonuçlanması için yapılacak ne varsa yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Fakat diğer taraftan da dünya pazarı geniş, dolayısıyla çeşitli çözümler de mevcut” dedi.
“Yönetim zaten gerekli adımları atıyor”
Tek başına Menendez'in karşı çıkmasının engel teşkil etmeyeceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Herkes teklif verebilir ama yasa tasarısının Kongre'den geçmesi gerekir ki şu andaki atmosfer öyle değil. Yani bir kişinin karşı çıkmasıyla olmaz. Diğer taraftan yönetim de zaten olumlu istikamette gerekli adımları atıyor. Benim de son Amerika ziyaretimde Senato temsilcileriyle de Kongre temsilcileriyle de gayet olumlu bazı görüşmelerim oldu. Bu görüşmelerde, 'Ben bizzat Menendez ile de görüşeceğim' diyen senatörleri de gördüm ve Menendez'in bu yaklaşımlarını kabul etmediklerini gördüm. Dolayısıyla da burada bütün mesele Kongre'nin de Senato'nun da geneli itibarıyla nasıl bir tavır alacağıdır. Şu an itibarıyla yönetimin bakışı olumlu istikamette gelişiyor. Tabii bizim için tek çıkış yolu Amerika değildir. Gerektiğinde aynen S400'lerde olduğu gibi biz Amerika'nın dışında da alternatiflerle görüşüyoruz. Oralardan da bu işin temini yoluna gideriz. Elimizde bu tür alternatifler de var."
İsveç’in yeni başbakanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Firari FETÖ'cülerin İsveç'teki lüks yaşamları gündemde. Türkiye'den NATO üyeliği için destek bekleyen İsveç'in haklarında 3'er kez müebbet istenen bu firarilere ev sahipliği yapmasını, onlara kucak açmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Tabii ki olumlu değerlendirmiyorum. Bu arada İsveç'in yeni başbakanı randevu talebinde bulundu. Arkadaşlarımıza 'randevu verin, gelsin' dedim. Ülkemizde kendisiyle bu konuları da görüşürüz. Bizim bu noktadaki düşüncemiz değişmedi. Bu tür cezai müeyyidelere çarptırılmış olan bu teröristleri bunların yakalayıp bize vermeleri lazım. Bunlar bize verilmediği sürece parlamento aşamasında bu iş yürümez. Şu andaki yeni başbakanın yaklaşım tarzı, terörle ve teröristlerle mücadeleden yanadır; 'bizim terörü ve teröristleri barındırmamamız gerekir' diye açıklamaları var. Bu konudaki samimiyetlerini de biz tabii yapacağımız görüşmeyle test etmiş olacağız. Onların da hayrına, tüm insanlığın da hayrına olacaktır. Bizim duruşumuz değişmez. Çünkü terörle mücadelede tavizsiziz ve taviz vermeye de asla niyetimiz yok."
PKK’lilerin çocuk doğurduğu iddiası…
İzmir Milletvekilli Mehmet Ali Çelebi'nin AK Parti'ye katılım töreninde çok çocuk tavsiyesinde bulunduğunun ve buradaki bazı sözlerinin farklı yorumlandığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Ben her zaman açık açık en az 3 çocuk diyorum zaten. Bu benim gizli bir politikam değil ki. Böyle bir şeyi hiçbir zaman gizlemedim zaten. Orada da söylediğim çok açık ama onların istismarı bitmez. Onların istismarına cevap yetiştirmeye de gerek yok” ifadesini kullandı.
“Hem tazminat hem ağır ceza davaları”
PKK'ye karşı operasyonlarda, TSK’nın kimyasal silah kullandığı iddiası üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu konuyla ilgili arkadaşlarıma da söyledim ve Hulusi Paşa ile de bunu tekrar tekrar konuştuk. Arkadaşlar hemen süratle davaları açtılar ve bunun peşini kesinlikle bırakmayacağız. Hem tazminat hem ağır ceza davaları açarak üzerine üzerine gideceğiz. Silahlı Kuvvetlerimizin bugüne kadar kimyasal silah kullanmak gibi bir taksiratı yoktur. Attığı bütün adımları uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa bu çerçevede atmıştır ve bu çerçevede atmaya da devam edecektir. Bu, bunların namussuzluklarındandır, ahlaksızlıklarındandır. Bunlar ilk defa da bu iftiraları atıyor değiller. Bunlar densizdir, bunlar ahlaksızdır. Ordumuza hep attıkları çamur budur. Çamur at, tutmazsa iz bırakır diye düşünüyorlar. Bu komünizmin, komünistlerin de en önemli şiarıdır. Bunlar da onların artıkları olduğu için bu tür iftiraları her zaman atacaklardır. Biz de hukuk içerisinde ne gerekiyorsa bunlara bunun hesabını orada soracağız."