Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mardin’de partisinin il kongresinde konuştu. Erdoğan, “Türk, Kürt, Arap, Zaza, Sünni, Alevi biz hep birlikte Türkiye'yiz dedik. Yolumuz kardeşlik yoludur. Refah, kalkınma, huzur yoludur dedik” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere kente geldi.
Mardin Prof. Dr. Aziz Sancar Havalimanına inen Erdoğan, daha sonra otobüsle mitingin yapılacağı salona gitmek üzere yola çıktı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan otobüsten halkı selamlarken, İstasyon Mahallesi'nde durup çocuklara hediye dağıttı.
Daha sonra 8. Olağan İl Kongresi'ne katılan Erdoğan burada açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamalarından satır başları şöyle:
“Mardin Türkiye’nin özüdür, özetidir”
"Mardin asla sıradan bir şehir değildir. Mardin Türkiye’nin özüdür, özetidir. Mardin Türkiye'nin nüvesidir, özüdür, özetidir. Mardin'in bir mahallesi Bursa'ysa bir mahallesi Adana'dır. Bir mahallesi Saraybosna'ysa diğeri Halep'tir, Hama'dır, Humus'tur. Bir nakışı Abbasi ise diğer nakışı Selçuklu'dur. Bir nakışı Artuklu ise diğer nakışı Osmanlı'dır.
Mardin bu toprakların kültürüdür. İhtişamıdır. Her köşesi tarihten, asırlık bir hatırayı taşıyan medeniyetler beşiğidir. Kimse boşuna heves etmesin. Mardin'le aramızın bozulmasına izin vermeyiz. Mardin'e namahrem ellerine uzanmasına göz yummayız.
“Mardin inşallah Türkiye Yüzyılı'nda da dağ gibi yerinde duracak”
Mardin üzerinde farklı hesap yapanlar, dün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacaktır. Nifak siyasetini elinin tersiyle iten Mardin inşallah Türkiye Yüzyılı'nda da dağ gibi yerinde duracak, tarihine, asaletine, ferasetine, binlerce yıllık değerlerine yakışan müstesna yerini koruyacaktır. Bu şehir yüzlerce yıldır tüm dünyaya hoşgörü dersi vermektedir. Bundan sonra da Mardin birliğin, dayanışmanın, huzurun şehri olmaya devam edecektir. Mardinli kardeşlerimize güveniyoruz.
“Yolumuz kardeşlik yoludur”
AK Partili kadrolar olarak bundan 23,5 yıl önce uzun ince bir yola çıktık. Gayemiz milletin umutlarını yeşertmek, büyütmek, güçlendirmekti. Her şey Türkiye için milletimiz için dedik. Türk, Kürt, Arap, Zaza, Sünni, Alevi biz hep birlikte Türkiye'yiz dedik. Yolumuz kardeşlik yoludur. Refah, kalkınma, huzur yoludur dedik. Ufkumuzla beraber gönlümüzü de geniş tuttuk. Bizimle aynı yöne bakan, aynı hissiyatı taşıyan, omuz omuza yol yürümek isteyen herkese kapımızı açtık.
“Korkutarak, istismar ederek, tehdit ederek değil yaptıklarımızla, projelerimizle milletimizin karşısına çıktık”
Etnik köken, inanç, mezhep, meşrep, hayat tarzı üzerinden yapılan bütün ayrımları elimizin tersiyle ittik. Siyasete yeni bir dil, üslup, yepyeni bir bakış açısı kazandırdık. Siyasi rakiplerimizin uzlaşmaz tavrına rağmen daima yapıcı olmaya, gönül diliyle çalışmaya gayret ettik. Polemikten uzak durarak dilimizin döndüğü, nefesimizin yettiği kadar milletimize eserlerimizi, hizmetlerimizi, yatırımlarımızı anlatmaya çalıştık. Bizden daha çok icraatlarımız konuşsun istedik. Bizden daha çok eserlerimiz, projelerimiz anlatsın istedik. Korkutarak, istismar ederek, tehdit ederek değil yaptıklarımızla, projelerimizle milletimizin karşısına çıktık.
“AK Parti'nin hamuru samimiyetle yoğrulmuştur”
Bu anlayışla iktidardaki 22 yılımızı hamdolsun başarıyla tamamladık. Önümüze çekilen setleri tek tek yıkarak yolumuza koyulan engelleri tek tek aşarak bugünlere geldik. Kirli oyunlara, provokasyonlara, saldırılara, kalleşliklere ve ihanetlere rağmen yolumuzdan dönmedik, milletimizin rotasından asla sapmadık. AK Parti'nin hamuru samimiyetle yoğrulmuştur. AK Parti'nin kurucu değerleri samimiyettir. Dürüstlüktür. AK Parti'nin en büyük özelliği olduğu gibi görünmesi, göründüğü gibi olmasıdır. Her siyasi teşekkül gibi bizim de eksikliklerimiz olabilir. Her insan gibi bizim de hatamız, kusurlarımız olabilir. Milletin gönül frekansını kaçırdığımız istisnası olabilir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde milletimize karşı hürmetsizlik etmedik.
“Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanları unutmadık”
Tek parti faşizminin mirasçısı olan CHP'nin sokak olaylarından, mahkeme kapılarını aşındırmaya kadar neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Demokrasimizin her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların geçmişteki provokasyonunu unutmadık. Terörden nemalananlar terörün bitmesini asla istemediler. Sırtını millet yerine silaha yaslayanlar sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini istemediler.
Kayyım açıklaması
Bundan 9 yıl öncesinde tüm bedenimizi ortaya koyarak attığımız adımlara bölücü örgütün cevabı şehirlerimizi çukur ve hendeğe boğmak olmuştu. Suriye'deki karışıklığı fırsat bilip, vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktılar. Nusaybin, Dargeçit ve Derik'in de bulunduğu çukur terörüyle bizden koparmaya çalıştılar. Bu alçaklığa elbette müsaade edemezdik.
Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadele sayesinde bölücü örgütün şehir eşkıyalarını açtıkları çukurlara gömdük. Milletin dişinden tırnağından artırarak belediyeye sağladığı imkanları teröristlerin hain emellerine peşkeş çekilmemesi için her türlü tedbiri aldık. Bu konudaki kararlılığımız bugün de geçerlidir. Hukuk ve kanunlar çerçevesinde siyaset yapmak, ülkeye ve millete destek etmek isteyene her türlü desteği sunuyoruz. Siyasi parti ayırmaksızın şehirlerine hizmet için çalışan herkese destek olmayı görevimiz addediyoruz.
“Kandil'den biz yönetelim anlayışına en küçük müsamahasız yoktur”
22 yıllık iktidarlarımız boyunca bu konuda daima ilkeli davrandık. Ne hak yedik ne de milletin hakkının yenilmesine göz yumduk. Bölücü örgütün şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Terör özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasiyle terör aynı kapta bir arada bulunmaz. Dünyanın hiçbir yerinde bir tarafta halkın seçtiği belediye başkanları diğer tarafta terör örgütünün belediyelere atadığı ne idüğü belirsiz tipler olmaz.
Sen seçil fakat belediyeyi Kandil'den biz yönetelim anlayışına en küçük müsamahasız yoktur. Halkın iradesini örgütün komiserlerine teslim edenlerden şehremini olmaz. Sayın Özel ve CHP yönetimi ne yazık ki bu yalın gerçeği görmek istemiyor. Geçici görevlendirme yapılan birçok şehirde yaşanan budur. Belediye başkanı olarak aday gösterilmenin seçilmenin, görev yapmanın kuralları belli iken maalesef bu kurallar yok sayılmıştır. Devlet önlem alınca birileri hemen istismara başlamıştır. Biz kendi kabahatlerini devlete yıkma peşinde koşanlara eyvallah demeyiz.
Sandıkta milletten aldığı yetkiyi millete hizmet için kullananlarla hiçbir sorunumuz yok. Hukuka ve kurallara riayet edenlerle aynı şekilde sorunumuz yok. Terör baronlarına boyun eğmeyenlerle sorunumuz asla yok. Başında oldukları belediyeleri bölücü örgütün arpalığına çevirmeyenlerle sorunumuz yoktur. Bunlarla problemi olanlarla bizim de sorunumuz vardır bundan sonra da olacaktır.
“Zor kavşaklardan dönüyoruz”
Çok hassas bir dönemden geçiyor, zor kavşaklardan dönüyoruz. Küresel nizamda son 70 yılın en kırılgan dönemleri yaşanıyor. Bu fırtınalı sularda Türkiye'nin kılına zarar gelmemesi için büyük dikkat ve hassasiyet gösteriyoruz. Atacağımız adımın kısa vadeli sonuçlarını değil uzun vadeli etkilerini çok iyi hesaplıyoruz. Akıllı stratejilerle hareket ediyoruz. Nemelazımcılık yapmadık, şimdi de yapmıyoruz.
“Suriye halkını kaderine terk etmedik”
910 kilometre uzunluğunda sınırımız olduğu Suriye ile ilk günden beri hep yakından ilgilendik. Tüm dünyanın sırtını döndüğü Suriye halkını kaderine terk etmedik. 5 milyon Suriyeli kardeşimizi bu topraklarda misafir etti. Bu kardeşiniz ne dedi 'Biz ensarız onlar muhacir'. CHP gelir gelmez 'Sizi tekrar Suriye'ye süreceğiz, göndereceğiz' derken ben 'onlar bizim misafirimizdir, ensar olarak görevimizi yapacağız' diyordum.
“Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır”
Çünkü biz paylaşmanın bereketine inandık. Dayanışmanın gücüne sarıldık, kardeşlik hukukumuzu yücelttik. İlkeli, vicdanlı hakkaniyetli davranarak millet ve ülke olarak son asrın en çetin sınavını başardık. Ey Batı! Siz ne yaptınız? Siz böyle bir kapı açtınız mı? Hayır! Ama biz açtık. Çünkü bizim kültürümüzde ensar olmak farklı bir şey. 61 yıllık karanlığın ardından Allah'ın izniyle Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır.
Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri, Hıristiyan demeden Suriye halkının tamamı geleceklerine daha bir güvenle bakıyor. Ey CHP dikkat et! Biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Ne dedik, 'Arzu eden gönüllülük esasına göre tekrar evine dönebilir'. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğün coşkusunu paylaşırken, dualarında bizi ve milletimizi de unutmuyor. Düne kadar bizi eleştirenler şimdi bize hak veriyor.
“Tarihin doğru tarafında biz yer aldık”
Türkiye'yi yalnız kalmakla suçlayanlar şimdi bunun ne kadar değerli yalnızlık ikrar etmek zorunda kalıyor. Tarihin doğru tarafında biz yer aldık. Başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır. Dış politikada, ekonomide terörle mücadelede ve diğer kritik alanlarda inşallah, Allah'ın izniyle biz yine haklı çıkacağız. Doğru, haklı ve mazlumun yanında saf tuttukça Rabbim de milletimizin önünü açacaktır. Rabbim ne buyuruyor "Onlar her türlü hesabı yaparlar. Her türlü tuzağı kurarlar. Ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah'ın tuzağıdır. Geçici sıkıntılar olabilir. Kısa vadede bazı zorluklar olabilir. Sonuçta kazanan adalet, merhamet, insanlık, kardeşlik ve adam gibi adamlık olur.
“Zalim Esed'in kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefet lideri görüşme çağrısı yapıyor”
13 yıllık zorlu bir mücadelenin ardından 61 yıllık Baas rejimi deviren Suriyeli kardeşlerimizin barışın, huzurun, istikrarın egemen olduğu Suriye'yi inşa edeceklerine yürekten inanıyorum. Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Muhalefetin çapını görmek için Suriye'deki gelişmelere bakmak bile yeterlidir. Bunların dış politikaya dair hiçbir fikirlerinin olmadığını son 2 haftadır süreçte tekrar gördük. Bölgemizde olup bitenleri takip dahi etmiyorlar. Belediyelerdeki rant kavgasına kendilerini öyle kaptırmışlar ki, kıyamet kopsa umurlarında olmaz. Zalim Esed'in kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefet lideri devrik liderle görüşme çağrısı yapıyor.
“CHP seçmeni bay Kemal'i arar hale geldi”
Esed'in kendisinin bile itibar etmediği af çağrılarına güven duyulmasını söylüyor. Baas rejimi devrileli neredeyse 2 hafta oldu. CHP'den tutarlı, mantıklı, makul hiçbir açıklama gelmedi. CHP yönetimi Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hala atlatamadı. Eline mikrofon alan herkes bu konuda konuşuyor. Sayın Özel'in ne dediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa, aklına ne gelirse önüne ne konursa onu yorum diye paylaşıyor. Etrafında bu konuda akıl verecek yetkin bir isim de yok anlaşılan. CHP'de genel başkanlar değişse de iş bilmezlik, beceriksizlik cehalet CHP geleneği olarak varlığını aynı şekilde devam ettiriyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP seçmeni Bay Kemal'i arar hale geldi.
Önümüzdeki dönemde bunların cilaları daha fazla dökülecek. Yaşanan her olayda foyaları biraz daha ortaya çıkacak. Bunların bırakın ülkeyi yönetmeyi belediyeyi dahi yönetecek kalibrede olmadıkları daha iyi anlaşılacak."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın