Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP ziyaretinde Kürt sorunu mesajı
Haber Merkezi – Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin bugün HDP’yi ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapıldı.
HDP’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, bugün saat 12:00’de Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ı TBMM’deki makamında ziyaret edecektir.
Ziyaretin ardından Kılıçdaroğlu ve Eş Genel Başkanlarımız grup yönetim toplantı salonumuzda bir basın toplantısı düzenleyecektir.”
Görüşmede Kılıçdaroğlu’na CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı; HDP Eş Genel Başkanlarına Parti Sözcüsü Ebru Günay ve Grup Saruhan Oluç eşlik etti.
Kılıçdaroğlu, geçen günlerde HDP ile bir araya gelecekti ancak görüşmenin ileri bir tarihe ertelendiği duyurulmuştu.
HDP, eş başkanlarının sel ve deprem bölgesinde olduğu gerekçesiyle ziyareti erteleme talebinin kendilerinden gittiğini açıklamıştı. HDP tarafından yapılan açıklamada "Sel felaketi nedeniyle eş başkanlarımız sahada, erteleme talebi bizden gitti. Program yeniden netleştiğinde bilgilendirme yapılacak" denilmişti.
Toplantı sonrası açıklamalar yapıldı
Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından liderler ortak açıklama yapıyor.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Siyaset, bir kavga alanı olmamalı. Bugün belli TV kanallarında bir sürü şey yazılıp çizilecek. Kucaklaşmak, uygar insanlar gibi tartışmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Biz birlikten, beraberlikten yanayız. Var olan bütün sorunların çözümü için ortak hareket etmekten yanayız. Toplantıda yerel yönetimler üzerinde duruldu. Kayyum uygulamasının doğru olmadığını ilettik. Her koşulda demokrasiyi savunmalıyız.
21. yüzyıldayız, parti kapatmak doğru değildir. Kapatılan partilerin tekrar siyaset sahnesinde yer aldığını, halkın destek verdiğini görüyoruz.
"Yargının sopa olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz"
Kadına şiddetin son bulması lazım. Siz kadına şiddeti teşvik ederseniz, sessiz kalırsanız doğru değildir. Bu konuda çok net siyaset kurumunun tavır alması lazım. Bu tavır aldığında kadınlar özgürce siyaset de yapacak çalışmalarına devam da edecek.
Dezavantajlı gruplarla ilgili de siyaset kurumunun üstüne düşeni yapması lazım. Onların haklarının elinden alınması, görmezden gelinmesi siyaset kurumuna yakışmaz. Yargının sopa olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz. İktidarın baskılarına direnmesini bekliyoruz yargıçlardan. Bu olduğu takdirde gerçek bir demokrasiyi inşa edebiliriz.
"Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm iradesi TBMM’dir"
Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM'dir. TBMM'nin varlığı, sorunları çözen bir meclis olmasından kaynaklıdır. Kuruluşundan bu yana sorunlar orada çözülmüştür. Milletin sağduyusuna güvenerek, var olan sorunların tamamını seçilen parlamenterlerle birlikte çözeceğiz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Her sorunun çözüm adresi TBMM'dir. Milletin iradesiyle bu sorunlar çözülür.
TBMM'nin kapasitesi sorun çözmeye yeterli değil mi! Yeterlidir! Her sorunun çözüm adresi burasıdır. 2. yüzyıla çağrı beyannamemizde Kürt sorununun çözüm adresinin TBMM olduğunu vurguladık ve bizim kurultayımızdan oy birliği ile çıktı bu karar. Biz demokrasiyi, insan haklarını, kimsenin ötekileştirilmemesi gerektiğini, kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz.
Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz! Bu işin ortası yok, kavga yok! Özgürce tartışacağız. Anlaşamazsak bir daha oturacağız, bir daha konuşacağız. Bu ülkenin saygın insanları var. Siyaset tek başına kurum değildir, gücünü toplumdan, kanaat önderlerinden, bilgelerinden alır. O destekle sorunların tamamını çözebiliriz.
Basın mensuplarından istirhamım; toplumu ayrıştıran bir dilden lütfen kaçının. Medyanın da sorumluluğu var. Bu sorumluluğun farkında varmalı. Tokalaşmak, kucaklaşmak varken, bu kavga neden? Kavgayı bitireceğiz.
13. cumhurbaşkanı adayı olarak bu ülkede kavgayı bitereceğim. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun insan insandır, başımız üstünde yeri vardır.
“Kürtçe geçtiğinde 'bilinmeyen dil' deniliyor”
Gelinir, TBMM'de kürsüde konuşulur. İngilizce ise Fransızca ise parantez içinde yazılır. Konuşma metninin içinde Kürtçe geçtiğinde 'bilinmeyen dil' deniliyor. Allah aşkına bu ülkenin insanların vicdanına sesleniyorum; TRT Kürdi diye bir kanal var. Yayın yapıyor bu. Nasıl olur da bilinmeyen dil yazıyorsunuz? Binlerce yıldır konuşulan dile niye bilinmeyen bir dil yazıyorsunuz?
Devlete çifte standart yakışmaz arkadaşlar! Doğru değildir! Herkesin diline saygı göstereceksiniz. Evet resmi dilimiz Türkçe, ama siz devlet olarak çifte standart kuramazsınız. Vatandaşlarınızı ayırıyorsunuz demektir. Bir grup insanı bir grup insana düşman ediyorsunuz demektir.
Bu, emperyal güçlerin Türkiye'ye oynadığı bir oyundur. Bu oyunu bozacağız. Herkes rahat olacak bu ülkede. Yeni bir başlangıç yapacağız. Ahlaklı, demokratik, kucaklayıcı bir başlangıç... Toplum, 'nasıl büyüyeceğiz'e odaklanacak. Kısır tartışmalara odaklanmamalı..."
“Kürt sorununun TBMM’de çözümünden yana olduğunu göstermek amaçlıydı”
Kılıçdaroğlu'ndan sonra açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Bugün başkan ve heyetiyle bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye'nin en temel sorunlarını konuştuk. Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının bizden beklentisini konuştuk" dedi.
Buldan, "Bugün sayın Kılıçdaroğlu'nu ağırlamamızın nedeni, Kürt sorununun demokratik çözümünün TBMM çatısı altında olduğundan yana olduğumuzu göstermekti" ifadelerini kullandı.
Pervin Buldan son olarak, "Türkiye toplumunun bizden beklentilerini istişare ettik. Kendisine teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Sancar: Yapıcı bir görüşme oldu
Mithat Sancar ise şunları söyledi:
“Ziyareti değerli buluyoruz. Pek çok konu ele alındı. Türkiye çok boyutlu bir kriz dönemi yaşıyor. Deprem, büyük bir acı ile içinde bulunduğumuz yıkımın tablosunu bir kez daha çıplak şekilde gözler önüne serdi. Yeni bir döneme girmemize vesile olan deprem, keşke bu kadar acı ile birlikte gündeme gelmeseydi. Bu acıları yok sayarak siyaseti yürütmek mümkün değil.
Yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Partimiz, Türkiye'nin yıkımdan ağır zarar gören toplumsal kesimlerini ve yapılarını onarma konusunda acil programa ihtiyaç olduğu inancındayız. Acil bir onarım programına ihtiyaç var ve yeni bir başlangıca...
Yeni başlangıç Türkiye'de; demokrasi, insan hakları, adalet ve özgürlük temelinde bir yaşam ve sistem kurmakla ancak mümkün olacaktır. Bu konularda görüşlerimizi paylaştık. Bu görüşmeyi Meclis'te yapmamızın nedeni de çözüm adresi olarak TBMM'yi gördüğümüzü vurgulamaktır. Türkiye'nin bütün sorunları burada, geniş toplumsal mutabakatla çözülebilir. Bu görüşmenin içeriğini de konuştuğumuz hususları da kurullarımıza taşıyacağız. İttifak güçlerimizle değerlendireceğiz. 1-2 gün içinde kamuoyuna, basına daha ayrıntılı bir açıklama yapacağız."