Ekonomik ve siyasal gelişmelere dayanamayan şehir: Dersim göç ediyor

Dersim (Rûdaw) – Ekonomik ve siyasal nedenlerden ötürü nüfusu her geçen gün azalan Dersim'de son yıllarda artan göçün önüne geçilemiyor.

Dersimliler, özellikle son yıllarda yaşanan siyasi ve ekonomik nedenlerden ötürü, hayatını başka ülkelerde sürdürmek istiyor.

1980'li ve 1990'lı yıllarında başta siyasal ve ekonomik ortam nedeniyle sürekli göç veren Dersim, yeniden bir göç dalgasıyla karşı karşıya.

Dersim'de son iki yılda 14 binden fazla kişi kenti terk ederek farklı ülkelere göç etti.

85 bin nüfusa sahip kentte yaşanan göç nedeniyle genç nüfusun azalışı sokaklarda kendini hissettiriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2023 yılında yurt dışına göç edenlerin sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 53 artarak 714 bin 579'a ulaştı. Beş yıl öncesine kıyasla ise ülkeden gidenlerin oranı ise yüzde 243 arttı.

Dersim kimliğinden ötürü hayatın her alanında ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirten vatandaşlar, kurtuluşu ülkeden ayrılmakta buluyor.

Yaz mevsiminde gurbetçilerin akınına uğrayan kent, her yıl sonbahar mevsimi  ile birlikte yerini derin sessizliğe bırakıyor.

Ağırlıklı olarak Türkiye'de sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar nedeniyle kendilerini güvende görmediklerini belirten çok sayıda başta gençler olmak üzere vatandaşlar çareyi ülkeyi terk etmek üzerine kurmuş.

"Beni ne bekliyor bilmiyorum ama Avrupa'ya gideceğim"

Ekonomik nedenlerden ötürü Almanya'ya gitmek isteyen Ayşegül Özmen, "Ekonomik koşulardan ötürü buradan gitmek istiyorum. Çünkü buranın ekonomik koşulları çok kötü, üç çocuğum var geçinemiyorum. Zor koşullarda gideceğim ama gideceğim. Orada beni ne bekliyor bilmiyorum, giderken de beni ne bekliyor bilmiyorum ama yine de gideceğim çünkü başkada yolu yok" dedi.

Diren Koç, "Neden yurt dışına gitmek istiyorum çünkü bugün Türkiye'de ekonomi çok kötü gidiyor. Fakirlik ve yoksulluk çok fazla arttı. İnsanlarımız geleceğini düşünmeye başladı. Çocuklarına gelecek sağlayamıyorlar. İnsanlar aç, imkânım olsa bende gideceğim ama benim imkanım yok. Burada sabahtan akşama kadar boncuk satıyorum ama bu geçinmeme yetmiyor" diye konuştu.

"Avrupa'ya gelecekleri zor koşullar bekliyor"

Yıllar önce Almanya'ya göç eden Filiz Gündüz, "6 Yıl önce Avrupa'ya göç ettim, bu benim için devrim niteliğinde bir karardı. Çocuğum geleceği için böyle bir karara yöneldim. Çok fazla zorluk çektik mülteci kamplarında ama bu demek değil ki imkansız. Başardık zor bir yoldan geçtik. Gelenler için ise büyük bir emek harcamaları gerekiyor, adaptasyon süreci çok zorluyor insanları" ifadesine yer verdi.

Yeliz Gündoğan, "Bu bizim içen büyük bir kayıp oluşturuyor aynı zamanda büyük eksikler doğuruyor. Genç nüfusumuz gittikçe azalıyor ve kendi kültürümüzü gittikçe kaybetmeye başlıyoruz bu bizim için çok önemli bir kayıp. Kalifiyeli elemanlarımız gitmeye başladı,  doktorlarımız, mühendislerimiz, hemşirelerimiz. Türkiye'de kalifiyeli eleman sıkıntısı yaşanacak belli bir süre sonra. Gönül isterdi ki Türkiye'de yaşayalım, gönül isterdi ki kendi coğrafyamızda, doğduğumuz yerlerde iş sahibi olsun insanlar ama maalesef ekonomik ve sosyolojik şartlar buna müsaade etmiyor "ifadesine yer verdi.

Türkiye'de kötüleşen yaşam koşulları, hayat pahalılığının yanında özgürlüklerin kısıtlanması gibi sebepler yüzünden de son yıllarda çok sayıda kişi geleceğini yurt dışında arıyor.

Bülent Yıldız, "Başta sosyal ortam ve hükümetten ötürü insanlar gidiyor. Millet baskı altında, zorla Müslümanlık ve dindarlık dayatılıyor. Özgürlük yok, insanlar rahat hareket edemiyor. Kürt coğrafyası olduğu için ve yatırım olmadığı içinde gidiyorlar" dedi.

"Dersim'de göçün nedeni yokluk ve yoksulluk değildir"

Munzur Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr.Sabit Menteşe ise Dersim'de göçün ana nedenleri arasında bireylerin kendilerini özgür, güvende,  huzur ve mutlu görme yanında, gelecek kaygılarının yattığını belirtiyor.

Prof. Dr.Sabit Menteşe, " Dersim özeli üzerine göç ve nedenleri incelediğimiz zaman ve geriye gittiğimizde  göçün özellikle 12 Eylül sonrası bir hareketlilik gösterdiğini görmekteyiz. Çünkü ondan önce baktığımızda Dersim nüfusunun yüksek düzeyde ve devamlı artış gösterdiğini görüyoruz,  1938 yılında yaşananlara rağmen, insanlar tekrar bu coğrafyaya insanlar dönebilmiştir. Ama bu çok güzel coğrafya insanlara yaşanamaz ve boğultulu durumlar incelendiğinde kısa, orta ve uzun düzeyli politikaların yattığını ve bunların da merkezi hükümet ile orantılı olduğunu görebiliriz. Dersim'de göçün nedeni yokluk ver yoksulluk açlık değildir. Tabi ki bunlar etkendir ama demokratik, laik sosyal bir hukuk devletinin inşa edilmesi ve buna uygun hale getirilmesi, okumuş nitelikli elemanların burada kalmasına neden olur. Eğer bunlar kalkarsa burada hiç kimseyi tutamazsınız "diye konuştu.