Dersim (Rûdaw) – Dersim’de stantlarda yöresel eşyalar satarak hayatlarını sürdürmeye çalışan emekçi kadınlar, yetkililerin kendilerine kapalı alan tahsis etmesini istiyor.
Dersim Belediyesi tarafından 2020 yılında Seyit Rıza Parkı ve Tunceli Müzesi’nin olduğu yakın bir alanda kadınlara tahsis edilen stantların kış koşullarına uygun olmaması nedeniyle, soğuk hava ve yağışlara rağmen ürünlerini satmaya çalışan kadın emekçiler zor günler geçiriyor.
Yaz mevsiminde 24 standın bulunduğu ve yoğunlukla kadınların çalıştığı hediyelik eşya ve yöresel kıyafetlerin satıldığı stantlarda kış mevsiminde ise sadece 6 emekçi kadın ürünlerini satışını devam ediyor.
Kadınlar, stantların korunaklı olmamasından ötürü kendilerini ve eşyalarını koruyamadıklarını belirtiyor.
Kadınlardan yetkililere çağrı
Zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan kadın emekçiler, yetkililerin kendilerine mevsim koşullarından etkilenmeyen stantlar tahsis etmesini istiyor.
Avrupa'nın en iyi 3 müzesinden biri seçilen Tunceli Müzesi'nin hemen yanında bulunan ve turistlerin de uğrak yeri olan stantların kötü durumda olmasının hem kentin imajı hem de kendi hayatlarını olumsuz etkilediğini belirten kadın emekçiler, yetkililerin bu konuda harekete geçmesini istiyor.
Hediyelik eşyalarının zarar görmemesi için stantlarını branda ile korumaya çalışan kadınlar, mevsim şartlarının ağırlığından ötürü sağlık sorunları da yaşıyor.
“Kimsenin umurunda değiliz”
Stantlarda yaptığı satış ile geçimini sağlamaya çalışan Gülsüm Yel, “Kış mevsimi çadır altındayız. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Burada çadır altında para kazanmaya çalışıyoruz. Kimsenin umurunda değiliz, buraya bir çatı yapsınlar, yaşlıyız ve fakir insanlarız elimizden bir şey gelmiyor” dedi.
Diren Ateş, “Branda var ama yazın sıcaklardan ötürü çöküyor nefes alamıyoruz. Ve ısındığı için koku yapıyor ve kokuyor. Kışın ise branda damladığı için sürekli tamir etmek zorunda kalıyoruz. Ben kadınım ve çocuk sahibi bir anneyim yazıktır” ifadesini kullandı.
“Burası kentin merkezi ve ziyaretçilerin en uğrak yeri”
Hülya Aydoğdu, “Burası kentin merkezi ve ziyaretçilerin en uğrak yeri. Avrupa’nın en iyi üçüncü güzel müzesinden biri seçilmişken, buradaki bu alan ne kadar çirkin bir görüntü. Bizim istediğimiz buranın kalıcı ve şehre yakışan yerlerin yapılmasıdır. İstenilen kirayı ve vergiyi vermeye hazırım. Sadece insanca ve güzel bir şekilde yaşamak istiyorum. Müşterilerimin gözünde kendimi değerli hissetmek istiyorum ama şu anda kendimi değersiz hissediyorum” şeklinde konuştu.
Sevilay Söğüt, “Biz burada kadın emekçiler olarak hepimiz karda soğukta çalışıyoruz. Karlı ve yağmurlu günlerde burayı açamıyoruz. Açtığımız zamanda ise ürünlerimiz zarar görüyor. Yağmurda, çamurda, karda ürünlerimiz ıslanıyor. Daha düzenli ve güzel ve bizi koruyabilecek bir yer istiyoruz” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın