İMRALI GÖRÜŞMESİ - Yeni bir çözüm süreci mi, İstanbul seçimleri mi?

Ankara (Rûdaw) – HDP Sözcüsü Günay Kubilay, İstanbul seçimlerinde hangi partinin adayını destekleyeceklerine Parti Meclisi’nin karar vereceğini söyledi. Kubilay, Adalet Bakanlığı’nın Öcalan hakkındaki kararını da “cesur bi adım” szöleriyle değerlendirdi.

 

CHP’li Abdullatif Şener ise AK Parti-MHP blokunun yeni bir çözüm sürecine adım atma olasılığını zayıf gördüğünü belirterek, “Ancak küçük bazı kesitler vererek Kürt seçmeni etkilemeye çalışacaklarıdır” dedi.

 

İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs’ta avukatlarıyla görüşmesinin ardından “yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” tartışmaları yeniden gündeme geldi. Ancak bazı kesimler ise bunu “iktidar bloğu tarafından İstanbul seçimlerinde Kürt oylarını etkilemeye yönelik” bir adım şeklinde yorumluyor.

 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkında “avukatlarıyla görüşebilir, bir sakınca yok” şeklindeki açıklamalarının ardından Türkiye Adalet Bakanı  Abdulhamit Gül’ün Öcalan'ın avukatlarıyla görüşme yasağına ilişkin kararların kaldırıldığını ve görüşme imkanı getirildiğini açıklaması gündemi iyice alevlendirdi.  

 

CHP’li Şener: İstanbul seçimlerini etkilemek maksadıyla…”

 

Konu hakkında Rûdaw’a konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Abdullatif Şener, gelişmeleri yeni bir çözüm sürecinin başlangıcı şeklinde değerlendirmenin henüz erkenolduğunu belirterek, “Her ne kadar uzunca bir süredir var olan tecrid en son Öcalan’ın avukatları ile görüşmesinden sonra ‘acaba kalkıyor mu?’ diye bir tartışmayı gündeme getirmiştir. Ancak bunun arkadasından gelecek yeni bir süreç var mı, yok mu, bunu da şu an görmek mümkün değildir? Bekleyip takip edeceğiz” dedi.

 

“Bu görüntü dahi iktidarın İstanbul seçimlerini etkilemek maksadıyla ortaya çıkardığı bir görüntüdür” diyen Şener, “Bir kesit veya bir fotoğraf bile olsa bunun seçmen algısına etki edebileceği hesaplanmıştır. Fakat daha seçimlere bir aydan daha fazla bir süre var, seçimler 23 Haziran’da yapılacak. O zamana kadar vaziyeti daha yakından izleyeceğiz ve ne olup bittiğine karar vereceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“Yeni bir barış sürecine adım atma ihtimali zayıf”

 

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Eroğan ile Bahçeli arasında çok güçlü bir işbirliği bulunduğuna dikkat çeken Şener, “Ortak paydalara aykırı bir gelişme bu işbirliğini ortadan kaldırabilecek bir nitelikte olur. Dolayısıyla MHP ile AKP birlikte yürüme iradesini gösterdikleri, bunu kararlı bir şekilde yürüttükleri taktirde yeni bir barış sürecine adım atma ihtimalini zayıf görüyorum. Seçimlere girerken de yeni bir değişiklik yapma niyetinin olduğunu da düşünmüyorum” diye konuştu.

 

Şener, “Ancak öyle zannederim ki bu seçimlerde İstanbul’da Kürt oylarına ihtiyaç var. İstanbul’da seçim sonuçlarını belirleyen Kürt oylarıdır. Bu nedenle bazı fotoğraflar, kesitler verecek ve o kesitlerle etkilemeye çalışacaktır diye düşünüyorum. Ancak tüm bu gelişmeleri HDP kanadından da değerlendirenler var. Bu değerlendirmelerde önemli bir mesafe kattedildiği kanaati yoktur” değerlendirmesinde bulundu.      

 

HDP Sözcüsü: Herkes şapkasını önüne koymalı

 

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay ise partisinin İstanbul seçimlerine ilişkin tavrının Parti Meclis tarafından alınacağını vurgulayarak, “Şimdi İstanbul’da ortaya çıkan yeni tablo bu denklemi daha kritik bir noktaya getirmiş durumdadır. Dolayısıyla burada herkes şapkasını önüne çıkarıp iyi düşünmelidir. Parti Meclisimizde bütün gelişen olay ve olguları çok yönlü değerlendirecektir. Ondan sonra da seçim stratejisini, buna uygun taktik adımları belirleyecektir diye düşünüyoruz. Sözün özü bizde fazlaca muğlak olan bir şey yoktur” dedi.

 

“İmralı ile görüşmeler devam etmeli”

 

Kubilay, Öcalan ile görüşmeyi olumlu bulduklarını belirterek, “Bu görüşme geç olmuştur ama iyi olmuştur. Biz bunu devam ettirilmesinden yanayız. Dolayısıyla bu devam ettirilerek başta ölüm oruçları olmaz üzere, açlık grevleri sona erdirilmelidir. Hiç kimsenin burun kanamadan, canı yanmadan, annelerimizin gözyaşları dökülmeden bu süreç sona ersin istiyoruz” dedi.

 

HDP Söcüsü, bu gelişmelerin yeni bir süreç anlamına gelip gelmediği ve bunun HDP’nin İstanbul tavrını etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:

 

“AKP’nin faydacı tutumu olabilir”

 

“Bütün bu değerlendirmelerin her birinin kendi içinde bir iç tutarlığı olabilir, ben bunlar için bir şey söyleyemem. AKP de bir siyaset yapıyor. Zamanlamayı veya görüşmeyi böyle yapmış olabilir, böyle faydacı bir tutumu da olabilir. Nitekim Sayın Öcalan’ın avukatları açıklama yaparken bunun bir müzakere ya da mutabakat metni olmadığını açıkladı. Ardından Erdoğan da “henüz müzakere ve çözüm süreci yoktur” mealindeki açıkla yaptı.

 

Çözüm süreci yoktur, görüşme yapılmıyor, müzakere yapılmıyor söylemini bir maharet saymıyoruz. Keşke bütün bunlar başlasa artık daha fazla kan akmasa. Kürt sorunu çözülmüş olsa. Şiddet siyasetinin yerine demokratik siyaset devreye girmiş olsa. Tecrittin kırılması, ortadan kalkması, Sayın Öcalan’ında Türkiye’nin demokratik geleceğine yönelik olan görüşlerini demokratik kamuoyuyla paylaşması iyi olur.

 

Biz Adalet Bakanlığının ve hükümetin attığı bu cesur adımın arkasını getirmesini bekliyoruz ve istiyoruz. Bu konuda bir süreç işliyor ama şunun da altını çizmekte yarar var; 184 gündür Hakkâri vekilimiz Leyla Güven’in başlatmış olduğu açılık grevi var. Bu ihtimalleri değerlendirenler bedenini ölüme yatırmış pek çok genç insan ve açlık grevindeki milletvekillerimiz göz ardı ederek konuşuluyor. Belki de bu noktada Kürt halkının hissiyatıyla, bugün açlık grevlerine ve ölüm orucuna bedenini yatırmış insanların annelerinin ruh haliyle bunu konuşanlar arasındaki ruh hali aynı hissiyatı taşımıyor.”