Tanrıkulu’dan AK Parti Hükümeti’ne: Erbil’e saldırı oldu, sizden geçmiş olsun dileği çıktı mı?
Haber Merkezi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis’te yaptığı konuşmada, İran tarafından 15 Ocak’ta Erbil’de balistik füzelerle sivil hedeflere düzenlenen saldırıdan sonra AK Parti Hükümeti’nin Kürdistan Bölgesi Hükümeti’ne başsağlığı dileğinde bulunmadığını belirterek eleştiride bulundu.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Erbil’e İran’dan saldırı yapıldı ve Devrim Muhafızları bunu üstlendi. Peki, sizden bir geçmiş olsun dileği bile çıktı mı? Ama orada ölen Kürt olunca ve muhatap Kürdistan Bölgesel Yönetimi olunca Adalet ve Kalkınma Partisi savaş yanlısı politikalarını yine sürdürüyor” dedi
Tanrıkulu, “Yanı başımızdaki Suriye savaşına 2011 yılından bu yana taraf olduk, o taraflığımızın bize, Türkiye’ye maliyeti çok ağır oldu maalesef ve Suriye’ye maliyeti çok ağır oldu. O zaman da bu kürsüde yine İstanbul Milletvekili olarak Türkiye’nin bu savaştan yana olmaması gerektiğini, Suriye’de barış odaklı, Suriye’nin halklarının birliğine yönelik politikalardan yana bir tutum alınması gerektiğini burada savunmuştum ama geçtiğimiz on bir yıl içerisinde Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisinin dış politikada yürüttüğü savaş yanlısı politikaların maliyetini çok ağır bir biçimde ödemiştir, ödemeye de devam ediyor” ifadelerini kullandı.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AK Parti Hükümeti’nin Kürdistan Bölgesi Hükümeti’ne başsağlığı dileğinde bulunmadığını belirterek eleştiride bulunduhttps://t.co/Hz6Fj65QRH pic.twitter.com/qWRklTQ7TO
— Rudaw Türkçe (@RudawTurkce) January 18, 2024
Erbil’de balistik füzelerle sivil hedeflere düzenlenen saldırıya değinen Tanrıkulu şöyle devam etti:
“Şimdi, yanı başımıza bakalım Değerli Arkadaşlar; bakın, “Suriye” denen bir devlet neredeyse kalmadı, Şam’daki rejim kendi ülkesini idare edemiyor maalesef, İdlib’te başka bir konu var, Suriye’nin kuzeyinde, doğusunda başka bir oluşum var dünyanın bütün müdahalelerine açık. Yine, Suriye rejiminin idare ettiği diğer yerlerde de sonuçta rejimin kendisi yok. Oysa Türkiye, yanı başındaki Suriye noktasında barış odaklı bir siyaset izleseydi, Suriye'deki halkların iradesine uygun demokratik bir rejimin inşası için bir politika içerisinde olsaydı ve buradaki muhalefeti dinleseydi bugün Suriye'nin maliyeti hem Suriye halklarına bu kadar ağır olmayacaktı hem de Türkiye’ye bu kadar ağır olmayacaktı.
“Barış odaklı bir siyaseti esas almalıyız”
Yine İran’a bakalım, Irak’a bakalım, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bakalım. Ben söylerim; Kürdistan Bölgesel Yönetimi bu Hükümetin dostu değil mi? Dostu değil mi bu hükümetin, aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin? Peki, iki gün önce Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Başkenti Erbil’e İran’dan saldırı yapıldı ve Devrim Muhafızları bunu üstlendi. Peki, sizden bir geçmiş olsun dileği bile çıktı mı? Ama orada ölen Kürt olunca ve muhatap Kürdistan Bölgesel Yönetimi olunca Adalet ve Kalkınma Partisi savaş yanlısı politikalarını yine sürdürüyor. İran’da 90 kişinin öldüğü intihar saldırısı oldu, İran’ın buna misillemesi oldu Pakistan’da. Bakın, çevremizin tümünde savaş var, bu savaşlara müdahil olmak Türkiye’nin işi olmamalı. O nedenle, ilk önce komşularımızla barış odaklı bir siyaseti esas almalıyız, esas almalıyız ki gücümüz barıştan gelsin.”