3. Uluslararası Melaye Ciziri Sempozyumu: Onu anlatmaya kelimeler yetmez
Cizir (Erbil) – Şırnak'ın Cizre ilçesinde "3. Uluslararası Melaye Ciziri Sempozyumu" ikinci gününde devam etti.
Sempozyum, Şırnak Üniversitesi ve Şırnak Valiliği tarafından organize edildi.
Sempozyumun ikinci günden konuşan akademisyenler ve klasik edebiyat uzmanları, Melayê Cizîrî’nin eserlerini anlamanın kolay olmadığını belirtti.
Dün Sempozyum’un açılış töreninde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu.
Erdoğan’ın danışmanı Gülşen Orhan, Şırnak Valisi ve Şırnak Üniversitesi Rektörü sempozyumun açılışında konuşma yaptı.
Sempozyumda araştırmacılar, Melayê Cizîrî üzerine bilimsel makalelerini sundular. Sempozyumun bu yılki odak noktası, “bilgelik” ve “felsefe”ydi.
Bu yılki etkinliğe Bosna Hersek, Kürdistan Bölgesi, İran, Irak ve Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden akademisyenler ve araştırmacılar katıldı.
“Melayê Cizîrî’nin fikirlerine ihtiyacımız var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı Gülşen Orhan Rûdaw’a sempozyuma ilişkin verdiği bilgide şunları söyledi:
“Sizin de takip ettiğiniz gibi yapılan bu organizasyon hepimiz açısından çok önemli. Kürt, Türk fark etmiyor herkes için önemli bir çalışma. Melayê Cizîrî bu ülkenin değeri. Bu organizasyon için kültür bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlarla ortaklaşa çalışmalar yürütüyoruz. Elhamdülillah çok başarılı bir çalışma oldu. Hatırlarsanız 2008’de Müküs’te Feqi Teyran adına bir festival organize etmiştik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla organize edildi. Ardından 2010’da Kürt Klasik Edebiyatı üzerine bir çalışma oldu. Biliyorsunuz bu ülkede 70 yıldır yasaklıydı. Arşivlerde vardı ancak kimse bu eserlerden haberdar değildi. Kimse ulaşamıyor, okuyamıyor ve bilgilenemiyordu. 2010’da Kürt klasikleri basıldı. İlk önce Ahmedê Xani’nin Mem û Zin’i basıldı. İkinci ise Melayê Cizîrî’nin eseriydi. Kürt klasik edebiyat çalışmamızda bugün 14 kitap basılmış durumda. Yıl sonuna kadar bu sayı 17’ye ulaşacak. Bu çalışmalardan ötürü çok mutluyum. Bin yıllık tarihi mirasımızı halka tanıtmaktan çok memnunum. Bugün halk Mevlana gibi Melayê Cizîrî’yi de tanıyor. Feqî Têyran’ı tanıyor Yunus gibi. Bu sempozyumlarda bu muazzam miras gün yüzüne çıkarılıyor, bilimsel ve akademik bir bakış açısıyla yorumlanıyor. Bu bizim için çok değerli bir çalışma, herkes faydalanıyor.”
Gülşen Orhan ardından Melayê Cizîrî’ye ait bir Kürtçe kaside okudu.
"Melayê Cizîrî’yi bir cümle ile tarif etmeye kelimeler yetmez"
Doç. Dr. Ruhullah Öz, Melayê Cizîrî hakkında şöyle konuştu:
“Melayê Cizîrî’yi bir cümle ile tarif etmeye kelimeler yetmez. Ama bir hikaye ile özetleyebilirim. Mela Razî, nehrin kenarında hamur yoğuran bir yaşlı kadına rast geliyor. Yaşlı kadının ayağı ile tandır harcını yoğurduğunu, eliyle teşi ile yün eğirdiğini, sırtıyla yayık ile ayran yaydığını, bir yandan da bebeğini emzirdiğini, aynı anda da ağzında bir şeyler gevelediğini görür ve merakla ona ‘Nine sen ne yapıyorsun?’ diye sorar. Kadın da ‘Mela kör müsün ne iş yaptığımı görmüyor musun? Ayağım ile tandır için harç yoğuruyorum, sırtımla ayran yayıyorum, elimle yün eğiriyorum ve bebeğime süt veriyorum’ der. Mela da ‘Peki bu arada ne diyorsun ağzın sürekli kıpırdıyor?’ diye sorar. ‘Ağzımla da gelinime lanet okuyorum. Peki sen ne iş yapıyorsun oğlum’ şeklinde yanıtlar. ‘Ben de Allah’ın varlığına akıl yoluyla ulaşmanın bin bir yolunu göstermeye çalışıyorum’. Nine de ona ‘Vallahi ben senden daha inançlıyım’. Razî şaşırır. Kadın açıklar. ‘Eğer sen de şüphe olmasaydı Allah’ın varlığını ispatlamak için çaba sarf etmezdin’. Razi de ‘Ben o kadar Allah’ın varlığı için emek harcıyorum, çabalıyorum. Nine senin inandığın Allah’ın nasıl olduğunu merak ettim.’ Razî, akılla Allah’ın varlığını ispatlamak isterken yaşlı kadının basit ama derin cevabıyla karşılaşır: ‘O, O’dur ve başka kimse değildir.’ Yani teşbihte kusur olmaz. Razî’nin akıl yolu ispatına karşın ninenin cevabı gibi bir cümle ile anlatmaya kalkarsak yetmez. Çünkü, Melayê Cizîrî’nin derin anlamlarını ve şiirsel sözlerini anlatmaya hiçbir alim ve bilim insanın gücü yetmez. Mela’nın söylediklerini tam anlamıyla açıklamak zordur. O yüzden en iyi cevap sanırım Mela, Melayê Cizîrî’dir ve başkası değildir.”
"Bu sempozyum bizim için de önemli"
Boşnak Prof.Dr.Kazım Hecimeylic ise şunları söyledi:
“Bu sempozyum bizim için yani Balkanlar için, Bosna, Hersek için önemli. Çünkü fikir anlayış olarak Mella Ciziri'nin söylediği, yazdığı şeyler, şiirler Boşnak alimlerimizin, şeyhlerimizin yazdıkları ile biri birine çok yakın.”
“Melayê Cizîrî, halkı ve dili için büyük hizmetlerde bulunmuş bir şahsiyettir"
Duhoklu akademisyen Dr.Enes Doskî ise Melayê Cizîrî hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Melayê Cizîrî, halkı ve dili için büyük hizmetlerde bulunmuş bir şahsiyettir. Ayrıca Kürt dili ve edebiyatına büyük hizmetleri olmuştur. Onun için ne methiyeler düzsek de kendisini anlatamayız. O Kendisine ilişkin şöyle demiştir: ‘Îrem Bahçesi’nin gülü, Botan’ın yıldızıyım, Kürdistan’ın gece feneriyim.’ (Gula baxê Îremê Botan im şebçiraxê şevê Kurdistan im). Biz ancak onun sözlerini yorumlaya biliriz. Ama tam anlamıyla tarif edemeyiz.”
Sempozyumun kapanışında Koma Tilloyê, Melayê Cizîrî’nin kasidelerinden oluşan bir konser sundu.