Mehdi Eker: AK Parti'ye bölgede tahammül edilmiyor
Haber Merkezi - AK Parti'nin Diyarbakır aday listesinin ilk sırasında yer alan Genel Başkan Yardımcısı ve eski Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, “AK Parti'ye bölgede tahammül edilmiyor” dedi.
Diyarbakır'da yapılan aday tanıtım programında kavga çıkmış, bazı haberlerde gerilimin aday listesine karşı gelişen tepkiden kaynaklandığı iddia edilmişti.
BBC Türkçe'ye konuşan Mehdi Eker, aday tanıtım programında çıkan kavganın sebebinin “gençlerin attığı sloganlar” yüzünden olduğunu söyledi.
Kavganın adaylara karşı gelişen tepkiden olduğu iddialarının “kurgu ve spekülatif" olduğunu söyleyen Eker, şunları kaydetti:
"Hiçbir şekilde doğru değil, bu söylentiler tamamen spekülatif, tamamen kurgu. Orada gençlerin sadece birbirleri ile 'sen daha çok slogan attın, ben daha çok slogan attım' dediği için, kendi aralarında slogan yarışından kaynaklı. Yoksa öyle bir şey hiçbir zaman olmadı. Partiye muhalif olanların özel çabası. Salonda olan herkes biliyor zaten."
“Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'daki konuşmasında 'Kürtlerin devlete ihtiyacı yok' dedi. Bu açıklamayla ilgili siz ne söylemek istersiniz?” sorusuna Eker, şu yanıtı verdi:
“Kürtlerin devleti var. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye'deki Kürtlerin durumu başka ülkelerdeki diğer Kürtlerin durumuyla aynı değil. Eğer özellikle aynı gösterilmeye çalışılıyorsa bunda ciddi bir yanılgı var. Eğer kasıtlı söylenmiyorsa Irakta'ki Kürtler Zaho'da, Erbil'de, Duhok'da buralarda yaşarlar bu şehirlerde sadece bir bölgede yaşarlar. Başka şehirlerdeki de gidip Bağdat'da başka bir yerde, onların cebinde...Kürtlerin cebinde tapu yoktur.
Suriye'de de yoktur ama Türkiye Cumhuriyeti'nde Hakkari, Bingöl, Diyarbakır, Urfa, herkesin cebinde 780 bin kilometre kare alanın tapusu vardır. Bugün Diyarbakır'dan çok fazla sayıda Kürt İstanbul'da yaşıyor. Dünyanın en büyük Kürt şehri İstanbul'dur ve onlar rahatlıkla orda mülk ediniyorlar ve orada yaşıyorlar. Kimse de onlara 'Sen Kürtsün, sen niye burada yaşıyorsun?' demiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşıdırlar. Bu çok önemli bir durum başka ülkelerle olan duruma benzetilmemesi gerekiyor.
İkinci bir husus da 2002 yılına kadar Kürtlerin, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki Kürtlerin yönetim sisteminden kaynaklanan sorunları vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin o günkü yönetim sisteminde uygulamalar var. O sistemin mucidi de, o uygulamaların mucidi de Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Yani sistem odur, çünkü onlar yaptılar. Kürtlerin kimliğini reddetmeye kalkıştılar. Kürtleri asimile etmeye çalıştılar. Kürtleri yok etmeye çalıştılar.
Biz bunu ortadan kaldırdık. Artık öyle bir sorun yok. Kimliğin en önemli unsuru dildir. Dil bir kavmin dilidir, yani Kürtçe'dir. Kürtçe'nin konuşulmasının önünde, Kürtçe'nin gelişmesinin Kürtçe'nin yayılmasının, yazılmasının, konuşulmasının ifade edilmesinin önünde bütün engeller kaldırıldı. Devlet yaptı bunu, AK Parti hükümeti yaptı, Recep Tayyip Erdoğan yaptı bunu. Kürtler bunu biliyor, bunu bilmek istemeyen CHP ile zihniyet akrabalığı olan HDP’dir. İkisinin de arasında zihniyet akrabalığı vardır. İkisi de aslında monolotik bir toplum peşinde.”
Suruç’taki olaya ilişkin de konuşan Eker, şöyle devam etti:
“Şanlıurfa'daki olayda bir tahammülsüzlük var. Gidiyoruz işte, ziyaret ediyoruz. Bugüne kadar siz hiçbir AK Partili'nin başka bir partiliye seçim çalışmasına (engeline) hiç tanık oldunuz mu? Öyle birşey yok. Biz hiç yapmadık, kimseye engel olmadık, herkes meşru araçlarla kendini ifade ediyorsa ne söyluyorsa söylesin, buyursun, demokrasi bu. Ama AK Parti'ye bu bölgede tahammüleri yok. Terör bunu istemiyor.”