Kobani davası: Ayhan Bilgen ile 3 kişi hakkında tahliye kararı verildi

15-06-2021
Rûdaw
Etiketler Kobani Davası Ayhan Bilgen HDP
A+ A-

Haber Merkezi - Kobani davasında Kars Belediye Eşbaşkanı iken tutuklanan Ayhan Bilgen'in de aralarında bulunduğu dört kişi hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verildi.

IŞİD'in Kobani’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen gösteriler nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan davanın üçüncü duruşmasının ikinci oturumu, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Sincan Cezaevi Kampüsü Salonu'nda görülen Kobani Davası’nın duruşmasına, HDP milletvekillerinin yanı sıra yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Duruşmaya izleyici olarak sadece 60 kişi alınırken, diğerleri ayrılan başka bir salona alındı.

HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna, HDP Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Ürküt, HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, yerine kayyum atanan Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen, HDP eski milletvekili Gülser Yıldırım, HDP eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri Zeynep Ölbeci, Cihan Erdal, Can Memiş, Meryem Adıbelli, tutuklu bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz yargılanan İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder İstanbul’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Tutuksuz yargılanan Ahmet Türk, Gülfer Akkaya ve Altan Tan mazeret dilekçesi göndererek, duruşmaya katılmadı.

Eski Milletvekili Ayla Akat Ata, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP eski Sözcüsü Günay Kubilay, eski milletvekili Emine Beyza Üstün, İbrahim Binici, HDP yeni dönem MYK üyesi Alp Altınörs, HDP eski saymanı Zeki Çelik, HDP eski MYK üyeleri Pervin Oduncu, Ayşe Yağcı, Bircan Yorulmaz, Berfin Özgül Köse,Meryem Adıbelli, Bülent Parmaksız, İsmail Şengül, Dilek Yağlı ile Sibel Akdeniz, duruşma salonunda hazır bulundu.

Beyanlar alındı

Kimlik tespitinin ardından duruşma, HDP’nin tutuklu RTÜK üyesi Ali Ürküt’ün savunmasıyla başladı.

 

Ürküt, çok kapsamlı olan Kobani dosyasına ilişkin kısa sürede savunma hazırlamanın mümkün olmadığını belirtti. Pandemi nedeniyle avukatlarıyla görüşmelerinin de kısıtlı olduğunu dile getiren Ürküt, ek süre talebinde bulundu.

Mahkeme başkanının diğer siyasetçilerin savunmasına geçmek istemesi üzerine avukatlar, usule yönelik itirazda bulunacaklarını söyledi.

Can Memiş de tutuklu yargılandığını, fakat iddianamede aleyhinde herhangi bir delil bulunmadığını belirtti.

Lehine değerlendirilmesi gereken bir iddianameyle karşı karşıya bulunduğu ifade eden Memiş, "Ben terör örgütü yöneticileriyle aynı suçlardan yargılanıyorum. Hakkımdaki tanık beyanlarından aylar sonra gözaltına alınıyorum. Bu kadar ağır suçlamaları olan bir insan 9,5 ay dışarıda bırakılmaz, anında gözaltına alınır. Bu 9.5 ayda ne oldu ki ben bir sabah evimden göz altına alındım? Bu süre bile iddianamenin dayanaksız olduğunu gösteriyor" dedi.

Bir siyasi partinin çalışmalarında yer almanın, böyle ağır bir suçlamanın gerekçesi olamayacağını dile getiren Memiş, sağlık sorunlarının da bulunduğunu belirterek, tahliye ve beraat istedi.

Memiş, iddianamede, 6 Ekim 2014'teki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından HDP'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlardan sonra farklı illerde olayların başladığının anlatıldığını, fakat kendisinin söz konusu toplantıya katılmadığını söyledi.

Berfin Özgü Köse de savunmasında, üzerine atılı suçları kabul etmedi, iddianamede hakkında bir delil bulunmadığını söyledi.

Geçmişte MYK üyesi olduğunu, şu anda HDP içinde aktif bir görevinin bulunmadığını, fakat üyeliğinin devam ettiğini belirten Köse, HDP'de siyaset yapma nedenlerini anlattı.

HDP'nin toplumsal barış için mücadele yürüten bir parti olduğunu söyleyen Köse, partisinin MYK toplantılarına üyeler dışında başka kişilerin de katılarak talimatlar verdiği, 6 Ekim 2014'teki toplantının ardından HDP'nin sosyal medya hesabındaki paylaşımların da bu talimatlar doğrultusunda yapıldığı suçlamasını kabul etmedi.

Köse, katıldığı MYK toplantılarında üyeler dışında kimseyi görmediğini, toplantılarda şiddet içerikli bir konuşma olmadığı gibi bu yönde bir karar da alınmadığını savundu.

HDP'nin 6 Ekim 2014'teki MYK toplantısına katılmadığını dile getiren Köse, iddianamede kimlik bilgileri dışında hakkında başka bir bilgi bulunmadığını belirterek beraat istedi.

Cihan Erdal da akademisyen olduğunu, neden burada bulunduğunu bilmediğini söyledi.

İddianamede hakkında somut bir delil olmadığını dile getiren Erdal, "Yaşanan elem verici olaylara hangi eylemim ve açıklamamla tesir ettiğime dair tek bir kelime iddianamede yok. Kuşkuya yer bırakmayan tek husus, dönemin MYK üyesi olduğum. İddianamenin odağında 6 Ekim'deki MYK toplantının ardından atılan tweetler var. Ben bu toplantıya katıldığımı da hatırlamıyorum" diye konuştu.

Hem HDP hem de öncesinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinde hiyerarşi ve şiddet karşıtı tutum takındığını ifade eden Erdal, MYK toplantısına dışarıdan katılan kişilerin kendilerine talimatlar verdiği suçlamasını kabul etmedi, talimat kelimesinin imasını dahi kendine hakaret olarak gördüğünü söyledi.

4 kişinin tahliyesine karar verildi

Beyanların ardından ara karar açıklayan mahkeme, Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse ve Can Memiş'in savunmalarının alınmış olması, Cihan Erdal'ın savunmasının alınmış olması ve suç vasfının değişme ihtimalinin bulunması gerekçesiyle adli kontrol şartıyla tahliyelerine hükmetti.

Davaya yarın devam edilecek.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: DEM Parti logosu

DEM Parti'den kayyım kararına ilişkin ilk açıklama

DEM Parti, Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımların ardından açıklama metni yayımladı. Açıklamada, "Kayyım darbesinde ısrar ederek partimizi yıldırmayı, halkı siyasi tercihlerinden vazgeçirmeyi ve topluma bu darbeyi kabul ettirmeyi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz" ifadelerine yer verildi.