Haber Merkezi – HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Kamunun da elbette kemer sıkması önemlidir. Son açıklanan tasarruf tedbirleri yerindedir ancak çok eksiktir. Ve elbette bazı yanlışları da vardır. Evet, kamunun kemer sıkması önemlidir ancak bu, lüksten vazgeçmek ve daha da önemlisi yolsuzlukları önlemek, kayıp ve kaçakları önlemek suretiyle olmalıdır” dedi.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısında iç ve dış gündeme dair açıklamalarda bulundu.
TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısında; yeni anayasa çalışmaları, ekonomik sorunlar ve tasarruf tedbirleri ile asgari ücret ile ilgili konuşan Yapıcıoğlu, Gazze konusunda da değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamalarında sık sık hükümete ve muhalefete çağrıda bulunan Yapıcıoğlu, ilk olarak Türkiye'nin darbe anayasası ile yönetilme ayıbından kurtulması gerektiğini belirterek, "Malumunuz olduğu üzere son birkaç haftadır Meclis gündemindeki en temel konu yeni anayasadır. Türkiye, 1982 yılından beri 1980 yılının 12 Eylül'ünde yapılan askeri darbenin ürünü olan bir anayasa ile idare edilmektedir. 1982 Anayasası'nın bir darbe anayasası olduğu konusunda herkes ittifak halindedir. Bunun aksini iddia edecek hiç kimse yoktur. Ve yine farklı vesilelerle hemen hemen bütün siyasi partiler, farklı platformlarda mutlaka Türkiye'nin bu ayıptan kurtarılması gerektiği yönünde. HÜDA PAR olarak partimizi kurduğumuz günden bu yana sürekli olarak bizim de gündemde tuttuğumuz hususlardan bir tanesi budur. Evet, gerçekten Türkiye 40 yılı aşan bu ayıptan kurtulmalı ve Türkiye yeni bir anayasa yapmalıdır." dedi.
"Meclis'in yeni bir anayasa yapıp yapmayacağını tartışma konusu yapan çevreler var"
Yeni bir anayasa yapılmasının önüne geçmek isteyen kimi çevrelerin var olduğunu savunan Yapıcıoğlu, "Mevcut 1982 Anayasası'nın 21 kez irili-ufaklı değişikliklere uğradığı, maddelerinin yaklaşık üçte ikisinin değiştiği de bir gerçektir. Türkiye'nin ihtiyacı bu darbe anayasası üzerinde 22. kez bir değişiklik yapmak değildir. Türkiye'nin ihtiyacı tamamen yeni bir anayasadır. Meclis'in yeni bir anayasa yapıp yapmayacağını tartışma konusu yapan bazı siyasi ve akademik çevreler maalesef vardır. Onların iddiasına göre Meclis bu anayasa üzerinde ancak birtakım değişiklikler yapabilir. Ancak tamamen yeni bir anayasa yapma yetkisi yoktur. Yeni bir anayasa yapabilmesi için bu Meclisin kurucu bir meclis olması gerektiği şeklinde tezler ileri sürmektedirler. Yani aslında söylemek istedikleri şey şudur, diyorlar ki 'siz eğer tamamen yeni bir anayasa yapmak istiyorsanız sizin darbeci olmanız gerekir.' Bir yandan bu anayasanın bir darbe anayasası olduğunu söylüyorlar, bir yandan darbenin kötü bir şey olduğunu, en ağır cezayı gerektiren bir suç olduğunu söylüyorlar. Ama öte taraftan da yeni bir anayasa yapma yetkisine sahip olabilmek için darbeci olmak gerektiğini söyleme çelişkisini yaşıyorlar." dedi.
"Temmuz ayında emekli aylıkları ile birlikte asgari ücrete de ara zam yapılması gerekir"
Meclis'in gündemindeki konulardan biri olan fakat vatandaşın en önemli konusunun ekonomik sorunlar olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, bu konuda açıklanan tasarruf tedbirleri paketi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Asgari ücrete ara zam yapılmasının bir zorunluluk halini aldığını ifade eden Yapıcıoğlu, "Malumlarınız olduğu üzere birkaç gün önce bir kamu tasarruf paketi açıklandı. Yine geçtiğimiz hafta Merkez Bankası'nın raporu kamuoyuna, basına yansıdı. Asgari ücret ile ilgili tartışmalar gündemde. Açlık sınırı, nisan ayı rakamları itibariyle 17 bin TL üzerine çıktı. Yoksulluk sınırı ise 58 bin TL sınırına dayandı. Bir kişinin yaşam maliyeti ise yaklaşık 23 bin TL. Evet, bu rakamlar ışığında asgari ücrete ve emekli aylıklarına bakıldığında, temmuz ayında sadece emekli aylıklarına değil aynı zamanda asgari ücrete de bir ara zam yapılması gerektiği bariz bir şekilde ortadadır." dedi.
"Tasarruf tedbirleri yerindedir ancak çok eksiktir "
Tasarruf tedbirlerinin yoksulluk sınırının altında maaş alanların servislerinden ve personel sayısının sınırlandırılmasından öte faize ayrılan miktardan yapılması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu şunları söyledi:
"Kamunun da elbette kemer sıkması önemlidir. Son açıklanan tasarruf tedbirleri yerindedir ancak çok eksiktir. Ve elbette bazı yanlışları da vardır.
Evet, kamunun kemer sıkması önemlidir ancak bu, lüksten vazgeçmek ve daha da önemlisi yolsuzlukları önlemek, kayıp ve kaçakları önlemek suretiyle olmalıdır. Bu tedbirler zaten yoksulluk sınırının altında maaş alanın servisinden ya da gerçekten ihtiyaç olan personelin sayısından tasarruf şeklinde olmamalıdır. Bu tedbirlerle yaklaşık 100 milyar lira tasarruf edileceği açıklanmıştır. Şimdi 2023 ve 2024 yıllarının faize ilişkin tablolarını özetle arz etmek istiyorum. 2023 yılının ocak Mart döneminde faiz için harcanan para 100 milyar 658 milyon liradır.
Yıllık bazda ise bütçede faize ayrılan para 674 milyar 615 milyon liradır. 2024 yılında aynı dönem için yani ilk 3 ay için gerçekleşme şu şekilde olmuştur; Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın sitesinden alınan rakamlara göre Ocak-Mart döneminde faiz için ödenen para 250 milyar 476 milyon TL'dir. 2024 yılı bütçesinde faize ayrılan para ise 1 trilyon 254 milyar liradır.
Yani özetle tasarruf tedbirleri ile birçok kalemden yapılacak kısma ile 100 milyar TL tasarruf edilecek. Bu 100 milyar TL sadece 1 yıl içerisinde faize ödenen paranın yaklaşık yüzde 8'ine tekabül etmektedir. Dolayısıyla eğer gerçekten tasarruf edilecekse milletin malının, milletin vergilerinin para babalarına sadece para satarak, paradan para kazanan baronlara, küresel tefecilere ödenen faizlerin önüne geçmek suretiyle harcamalardan tasarruf edilmesi en doğru yol ve yöntem olacaktır.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın