Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin öldürüldüğü davanın gerekçeli kararı açıklandı
Haber Merkezi – Konya’da Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katledilmesi davasının gerekçeli kararı açıklandı. Sanık Mehmet Altun’a 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile farklı suçlardan 10 yıl ceza kesilirken 10 sanık ise beraat etti.
Konya'nın merkez Meram ilçesinde aynı aileden 7 kişinin öldürülmesine ilişkin 7 kez ağırlaştırılmış müebbet, farklı suçlardan da 10 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Mehmet Altun ve haklarında beraat kararı verilen diğer 10 sanık hakkındaki gerekçeli karar açıklandı.
Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, sanık Mehmet Altun'un belli bir plan dahilinde hareket ederek tasarladığı eylemini, yanına aldığı tabanca ve çok miktardaki mermiyle maktullerin evine giderek gerçekleştirdiği belirtildi.
Kendisini belediye çalışanı olarak tanıttı
Kararda, kendisini belediye çalışanı olarak tanıtan Altun'un, maktulleri bir araya toplayarak ve yakın mesafeden kafa bölgelerini hedef alarak ateş etme şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin, "tasarlayarak kasten öldürme" suçunu oluşturduğu belirtildi.
Yaşanan olayda özel saik ile işlenebilen suçların varlığından söz edilemeyeceği vurgulanan kararda, şunlar kaydedildi:
“Olayın milli, etnik, dini bir boyutu bulunmuyor”
"Sanık Mehmet Altun'un ilk aşamadan itibaren alınmış savunmalarında, kovuşturma aşamasındaki mahkememizce alınan savunmalarında ve diğer sanıkların tüm aşamalardaki savunmalarında, etnik veya milli bir gruba dahil oldukları için maktullerin öldürüldüklerine dair hiçbir beyan, emarede bulunmadıkları, aksine yukarıda gerekçesi değişik yerlerde açıklandığı gibi sanık Mehmet Altun'un eylemini 2 aile arasındaki kısa bir süre önce meydana gelen kavga olayı sebebiyle gerçekleştirdiği, olayın milli, etnik, dini bir boyutunun bulunmadığı, katılan ve katılan vekillerinin olayın böyle bir boyutu olduğuna dair beyanlarının hukuki hiçbir delil ile desteklenmediği kanaatine varılmıştır."
"Soykırım veya insanlığa karşı işlenen suç" olarak kabul edilmedi
Kararın devamında ise şunlar kaydedildi:
"Birden fazla kişinin öldürüldüğü olaylarda da bunun tek başına soykırım veya insanlığa karşı işlenen suç olarak kabul edilemeyeceği, 20 yılı aşkın bir süredir bir arada yaşayan 2 aile arasındaki 10-12 yıl önce başlayan bazı anlaşmazlıkların olay tarihine kadar küçük sürtüşmeler şeklinde devam edip, 12 Mayıs 2021'de karşılıklı yaralama şeklinde bir kavga olayına dönüşüp, sonrasında da dosyamıza konu olayın meydana gelmesi şeklinde son bulan süreçte sanık Mehmet Altun'un 'tasarlayarak kasten öldürme suçunu' işlediğinin hukuken, kanunen ve vicdanen sabit olduğu, bunun dışındaki değerlendirmelerin niyet okuma ve varsayımdan öteye geçmediği, kaldı ki düzenlenen iddianamede bu suçlar yönünden bir anlatım ve açılmış bir dava da bulunmadığı kanaatine varılmıştır."
Takdiri indirim uygulanmadı
Sanık Mehmet Altun hakkında mahkemece takdiri indirim uygulanmamasına ilişkin değerlendirmede ise "Meydana gelen olayın vahameti, maktul sayısı, sanığın olay sonrasında kaçması, eylemi gerçekleştirme şekli, olayın toplumda yarattığı infial, savunmalarda pişmanlığını açıkça belirtmemiş olması ve pişmanlığının mahkememizce de gözlemlenmemesi, ceza adaleti ve caydırıcı olma özellikleri dikkate alınarak, sanık hakkında mahkememizce takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması kanaatine varılmıştır." ifadesine yer verildi.
Kararda, sanığın tasarlayarak kasten öldürme suçuyla beraber işlediği "nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal", "nitelikli mala zarar verme" ve "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarının cezasının sonuç olayın vahameti, suçun işlenmesindeki özellikler, sanığın kastının yoğunluğu, suçta kullanılan araçlar dikkate alınarak, cezanın alt sınırdan ayrılarak teşdidi belirlenmesinin usul ve kanuna uygun olacağı kanaatine varıldığı belirtildi.
Haksız tahrik konusuyla ilgili ise Mehmet Altun'un kız kardeşi sanık Ayşe Keleş'in ve ailesinin karıştığı kavga olayının sanık Mehmet Altun lehine haksız tahrik olarak kabul edilemeyeceği, bunun ancak kendi içerisinde kavga olayına karışan kişiler için söz konusu olabileceği, sanık Altun'un maktullerin evine giderek kendisini belediye görevlisi olarak tanıtarak yanında hazırladığı tabanca ile maktulleri vurması öncesinde üzerine yürünmüş olmasının sanık lehine bir durum ortaya çıkarmayacağı, hiç kimsenin kendi haksız hareketinden kaynaklanan bir sonuç sebebiyle lehine bir indirimden faydalanamayacağı tespitine yer verildi.
Sanık Mehmet Altun dışındaki diğer tüm sanıklar hakkında yapılan değerlendirmede, beraat kararı verilen sanıklarla ilgili, "Sanık Mehmet Altun dışındaki diğer sanıkların mahkumiyetleri için her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil elde edilemediği, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği ceza hukukunda kesin ve net delillere ulaşılamadan mahkumiyet kararı verilemeyeceği, kaldı ki bu sanıklar yönünden şüphe uyandıracak deliller de bulunamadığı, anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.
Ne olmuştu?
30 Temmuz’da merkez Meram ilçesinde Yaşar Dedeoğulları'nın evini basan Mehmet Altun, aile üyelerine tabancayla ateş etmişti.
Saldırıda Yaşar Dedeoğulları, eşi İpek Dedeoğulları, çocukları Serap Dedeoğulları, Serpil Dedeoğulları, Sibel Dedeoğulları, Metin Dedeoğulları ve Barış Dedeoğulları yaşamını yitirmişti.
Evdeki güvenlik kamerası görüntülerinde Mehmet Altun'un yerde yatan yaralılara tekrar ateş açtığı ve saldırının ardından evi ateşe verdiği görülmüştü.
Daha önce de saldırıya uğramıştı
30 yıl önce Kars’tan Konya’ya göç eden Dedeoğulları ailesi, 12 Mayıs günü de çoğu komşuları tarafından toplanan 60 kişilik bir grubun saldırısına uğramış, saldırıda tüm aile fertleri ağır yaralanmıştı.
Saldırıdan sonra başlatılan soruşturmada olaya karışanları altısı tutuklanmış, aile hakkında koruma kararı alınmıştı. Ancak saldırganlar daha sonra tahliye edilmişlerdi.
Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan 11 sanık hakkında, 17 Kasım'da görülen duruşmada karar verilmişti.
Mahkeme heyeti karar duruşmasında, sanık Mehmet Altun'a 7 kişiye yönelik "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.
Altun'a ayrıca "Yakarak mala zarar verme" suçundan 4 yıl, "Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan 4 yıl, "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçundan 2 yıl hapis cezası verilmiş, diğer 10 sanığın beraatine hükmetmişti.
Bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen sanıklar; Altun'un eniştesi Lütfi Keleş ile ablası Ayşe Keleş, yeğeni Ali Keleş, Yahya Çalık, İbrahim Keleş, Ramazan Çalık, Ali Çalık, Veli Keleş, oğlu Ali Keleş ve akrabaları Ali Keleş hakkında ise beraat kararı verildi.