Haber Merkezi - CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Bir yıllık cari açık 58 milyar doları buldu. Bu son 11 yılın en yüksek cari açığı. Dört aylık cari açık ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artarak 30 milyar dolara ulaştı” dedi.
Faik Öztrak bugün toplanan MYK toplantısı devam ederken CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. Hükümete özellikle ekonomi alanında sert eleştiriler yönelten Faik Öztrak, şunları söyledi:
“Bugün Ödemeler Dengesi verileri de açıklandı. Bir yıllık cari açık 58 milyar doları buldu. Bu son 11 yılın en yüksek cari açığı. Dört aylık cari açık ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artarak 30 milyar dolara ulaştı. Bu açığın 22 milyar 445 milyon doları döviz rezervleri satılarak kapatıldı. Sarayın sözde Türkiye Modelinin ‘Cari fazla vererek enflasyonu düşürme’ politikası bir kere daha iflas etti.
Saray bugüne kadar işler çığırından çıktığını gördükçe, bir yandan, ihracatçıların dövizlerini zorla ellerinden aldı. Merkez Bankası’nın rezervlerini bankanın arka kapısından sattı. Diğer yandan, ‘Liralaşma’ diyerek hem döviz rezervlerini kuruttu hem de ekonomiyi dolara endeksledi. Ekonomide sahte bir istikrar algısı yarattı. Ülkeyi döviz krizinin eşiğine getirdi.
“Müslüman mahallesinde salyangoz sattı”
Ama Erdoğan, oyun içinde kural değiştirerek, saydamlıktan kaçarak, hesap vermeyerek, ülkeyi öyle bir döviz sıkıntısına soktu ki, şimdi yeni atadığı Hazine ve Maliye Bakanı, sarayın kaçırdığı yatırımcılar ülkeye dönsün diye, Türkçe yerine, İngilizce sosyal medya mesajlarıyla garanti vermek zorunda kaldı. Müslüman mahallesinde salyangoz sattı. Piyasalar önce, ‘Erdoğan politikalarından vazgeçiliyor’ diye düşündü. Seçimin birinci turundan sonra 700 puanı geçen, Kredi Temerrüt Risk primi bir miktar düştü. Merkez Bankası’nın rezervleri eksideyken, hala döviz sattığı, seçimden önce Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığını, Erdoğan’ın vesayetine teslim eden, Merkez Bankası Başkanı’nın yeni ekonomi yönetiminde de BDDK Başkanı olarak yer aldığı görülünce, Türkiye’nin risk primleri yeniden yükselerek 500 baz puanın üzerine çıktı. Döviz piyasalarında mayıstan bu yana süren, hararet düşmedi, daha da arttı.
“Denetimden kaçırılan paraların, nasıl kullanıldığının anlatılması gerekiyor”
Hazine ve Maliye Bakanı sosyal medyadan, şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik sözleri veriyor. Ama bu sözlerinin inandırıcı olması için önce Merkez Bankası’nın arka kapısından 2018 Seçimlerinde, 128 milyar doların, ardından bu seçimlere kadar da bir o kadarının daha, kuralsız, denetimsiz kimlere satıldığının, ortaya konması gerekiyor. Sır gibi saklanan ‘Kur Korumalı Mevduat’ uygulaması kapsamında, Merkez Bankası’nın ne kadar paraya döviz garantisi verdiğinin, bu uygulamanın bankaya ne kadara mal olduğunun, açıklanması gerekiyor. ‘Hesap verebilirlik’ deniyorsa, bankanın zarardaki bilançosunun, muhasebe kuralları değiştirilerek, bir gecede nasıl kâr eder hale getirildiğinin, uluslararası kabul görmüş muhasebe standartlarına, uygun olup olmadığının, bu kârların, Hazine yerine AFAD’a aktarılarak denetimden kaçırılan paraların, nasıl kullanıldığının anlatılması gerekiyor.
“Merkez Bankası’nın başına ithal başkan getiriyor”
Şu an saray yönetimindeki görüntü tam bir didişme, tam bir yönetim zafiyeti… Bakan güven sağlamak için yurt dışından, Merkez Bankası’nın başına ithal başkan getiriyor. Saray da yeni Bakan’a direksiyonun kimde olduğunu hatırlatmak için sözünden çıkmayan eski Merkez Bankası Başkan’ını, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun başına getiriyor. Erdoğan, bu atamayla Bakan’ına ve Merkez Bankası Başkan’ına, ‘Arkadaşlar siz rasyonel politikalarınızı, ancak ve ancak benim izin verdiğim sınırlar içinde uygulayabilirsiniz’ diyor. ‘Bağımsızlık dediysek, o kadar da bağımsız değilsiniz ha’ mesajı veriyor.
Zam yağmuru hızlanıyor
Türk lirasının dolar karşısındaki değeri eridi. 1 dolar 23,5 liranın üzerine çıktı. Oysa 14 Mayıs’tan önce 1 dolar, 19 lira 58 kuruştu. Seçimden bu yana geçen bir ayda, bir dolar almak için 4 lira 7 kuruş fazla ödemek zorundayız. Döviz bitti. TL pul oldu, olmaya da devam ediyor. Zam yağmuru hızlanıyor. 1 kiloluk Tiryaki çayının fiyatı seçimden önce 96 liraydı, şimdi 138 liraya çıktı. Benzinin litresine 2,70 TL, mazotun litresine 1,40 TL LPG’ye 68 kuruş zam geldi. Sigaraya zam, alkollü içeceklere zam ithal ürünlerin tamamına zam… Şimdi ekmeğin fiyatının fırınlara un desteğinin bitmesiyle 6 liradan 10 liraya çıkması konuşuluyor. Makarnadan her türlü unlu mamule ciddi fiyat artışlarının kapıda olduğu haberleri geliyor. Asgari ücret, 10 bin 362 liraya ulaşan açlık sınırının bin 856 lira altında. Önceki dönemin Çalışma Bakanı, mayıs ayı başında, ‘500 dolar bazında asgari ücret’ sözü vermişti. Bu bile asgari ücreti açlık sınırının üstüne zar zor çıkarıyor.
“Ülkenin en köklü partisine hala ayar vermeye kalkmaya cüret ediyor”
Ülkede her iki seçmenden birinin kendisine karşı olduğunu da anlamıyor. Genel Başkanımız, bir, iki ve üç sandıklı yerlerdeki seçim sonuçlarını açıkladı. Bunu yaparken de vatandaşı değil, kendimizi eleştirdi. Ama gösterdiği tepkiye bakılırsa, saray bundan çok rahatsız olmuşa benziyor. İşini yapacağına, seçimde attığı iftiralardan, yaptırdığı sahte videolardan, milletin vergileriyle çalışanlarına maaş ödeyen TRT’yi saray borazanı gibi kullanmaktan hiç utanmadığı görülüyor. Hala on parmağındaki on karayı partimize sürmeye, bu ülkenin en köklü partisine hala ayar vermeye kalkmaya cüret ediyor.
“Hedefimiz, bu seçimlerde hükümeti tarihi bir yenilgiye uğratmaktır”
Biz ülkemizin içinde olduğu sıkıntıların farkındayız. Tüm bu şartlar altında, her iki vatandaşımızdan birinin, Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği oyu dağıtmadan, örgütümüzü, rekabetçi bir ortamda yenilemeyi, değişen, tazelenen kadrolarımızla mahalli idareler seçimini, açık ara kazanmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede, Genel Başkanımız ilk olarak MYK’sını yeniledi. MYK’mız da ilk iş olarak, Kongreler takvimini başlattı. Mümkün olan en kısa sürede, kongreler süreci, Parti Meclisimizin uygun gördüğü bir tarihte, kurultayımızla taçlanacaktır. Bu süreç devam ederken, önümüzdeki yerel seçimleri kazanmak için, parti üyesinden Genel Başkanımıza kadar, partimizin her bir ferdi, var gücüyle çalışacaktır. Hedefimiz, bu seçimlerde hükümeti tarihi bir yenilgiye uğratmaktır.”
“Bundan sonraki süreci üyeler, ilçe, il ve kurultay delegeleri belirleyecektir”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, şunları söyledi:
“CHP’de değişimin nasıl gerçekleşeceği bellidir. Bu partinin 100 yıllık geçmişine, güçlü kurumsal yapısına ve mevzuata göre bu süreç gerçekleşir. Genel Başkanımız kendi iradesi dahilinde gerçekleştireceği değişimi yapmış MYK’sını değiştirmiştir. Yeni MYK da ilk toplantısında kongre takvimini başlatarak, örgütlerde değişimin önünü açmıştır. Bundan sonraki süreci üyeler, ilçe, il ve kurultay delegeleri belirleyecektir. Kurultay iradesinin en sağlıklı biçimde oluşması için de herkes elinden geleni yapmalıdır, yapacaktır.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın