sosyolog-yazar İsmail Beşikçi (solda) ve İBV Başkanı İbrahim Gürbüz (sağda)/Foto: Necmi Orta/Rûdaw
İstanbul (Rûdaw) –İstanbul'da İsmail Beşikci Vakfı'nın 13'üncü kuruluş yıldönümü için etkinlik düzenlendi. 86'ncı yaşına basan Beşikçi'nin doğum gününün de kutlandığı etkinlikte, ünlü sosyoloğun hayatını anlatan "Bizim İsmail" adlı filmin gösterimi yapıldı.
Kürtlerin "Sarı Hoca" olarak tanıdığı ünlü sosyolog-yazar İsmail Beşikçi adına kurulan İsmail Beşikci Vakfı'nın (İBV) 13'üncü kuruluş yıldönümü vesilesiyle İstanbul'daki vakıf merkezinde bir kutlama etkinliği düzenlendi.
Programa İsmail Beşikçi'nin yanı sıra vakıf yönetim kurulu başkanı İbrahim Gürbüz, vakıf üyeleri, aydınlar ve dostları da katıldı.
İBV Başkanı İbrahim Gürbüz, vakfın kuruluş manifestosunda, İsmail Beşikçi'nin ismini, eserlerini ve düşüncelerini geliştirmek, yaygınlaştırmak ve Kürdoloji çalışmalarına katkıda bulunmanın temel hedefler olarak belirlendiğini söyledi.
7 Ocak 2012 tarihinde kurulan vakfın aynı yıl Türkiye'nin en zengin muhalif kütüphanesi olan İsmail Beşikçi Araştırma Kütüphanesi'ni açtığını aktaran Gürbüz, özellikle Kürtlerle ilgili projeler açısından eşsiz bir kaynak olan bu kütüphanenin yüzlerce akademisyenin çalışmalarına ışık tuttuğunu kaydetti.
Vakfın çalışmaları hakkında bilgi veren Gürbüz, “2016 yılında başlatılan sertifika programları, seçkin yazarlar ve akademisyenler tarafından verilen derslerle lisansüstü ve doktora düzeyindeki öğrencilere eğitim imkânı sunmuştur. 2019 yılından itibaren ise bu programlar, Bahar ve Güz Akademileri adı altında şekillenmiş ve bugüne kadar yüzlerce öğrenci bu programlardan faydalanmıştır. Akademilerin 2024 yılı güz dönemi hâlen devam etmekte olup iki hafta sonra tamamlanacaktır” dedi.
“Vakfımız Kürdoloji alanında birçok önemli çalışmaya imza atmıştır”
“Vakfımız, Kürt kültürü, tarihi ve Kürdoloji alanında daha birçok önemli çalışmaya imza atmıştır ve atmaya devam etmektedir” diyen Gürbüz, 2017 yılından beri Kürt Tarihi Dergisi’ni yayınladıklarını ve derginin Kürt tarihi ve tarih bilinci açısından son derece değerli bir kaynak olduğunu vurguladı.
Uluslararası alanda da ses getiren etkinliklere imza atan vakfın Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Alvaro de Soto’nun katılımıyla “Çatışmadan Çözüme: Kürt Meselesi” konulu konferans düzenlediğini hatırlatan Gürbüz, ayrıca, Kürt tarihine ışık tutan “Kürt Tarihinin Ana Kaynakları” projesi kapsamında dört ciltlik bir eser yayımladıklarını anlattı.
Vakfın kuruluşundan bu yana geçen 13 yıl içerisinde, yüzlerce panel, konferans, sempozyum, tanıtım toplantısı, kültürel etkinlik, dil atölyesi ve belgesel-film gösterimi gerçekleştirdiğini belirten İbrahim Gürbüz, Diyarbakır, Van, Mardin ve Malatya gibi birçok şehrinde, ayrıca Avrupa , Avustralya ve Amerika gibi çeşitli ülkelerde etkinlikler düzenlediklerini söyledi.
Son üç yıl içinde, Kürt çalışmalarıyla ilgili olarak birçok kitap yayımlandığını dile getiren Gürbüz, vakfın Kürdistan Bölgesi’nde de önemli çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
“Beşikci fikriyatı Güney Kürdistan’da etkisini arttırıyor”
Gürbüz, ayrıca şu bilgileri paylaştı:
“Bu kapsamında, Duhok Üniversitesi bünyesinde Beşikçi Center (Beşikçi Merkezi) kurulmuştur. Bu merkez, (İnsanlık Araştırmaları Merkezi) olarak İsmail Beşikçi’nin 8 kitabını Arapçaya ve 8 kitabını da Kurmanci’ye çevirmiştir. 2016 yılında İsmail Beşikci adına Weqfa İsmail Beşikci kurumu kurulmuştur. Buradaki vakıf çeşitli zamanlarda konferanslar düzenlemektedir. Ayrıca, Duhok Üniversitesi kampüsünde İsmail Beşikçi’nin bir büstü yapılmış, ardından Soran Üniversitesi’nde de bir büst yapılmıştır. Bunu yanı sıra Selahattin, Duhok ve Soran Üniversiteleri tarafından İsmail Beşikçi’ye fahri doktora verilmiştir. Beşikçi’nin ismi, Güney Kürdistan’da caddelere, konferans salonlarına ve okullara verilmiş olması İsmail Beşikci fikriyatının Güney Kürdistan’da etkisinin arttırdığının göstergesidir.
Özellikle Rûdaw tarafından desteklenen bir projeyle, Beşikçi’nin 15 kitabının çeviri süreci tamamlanmaktadır. Kürdistan'ın en ücra köşelerine ulaşabilmesi için eserlerin Kurmanci ve Sorani lehçelerine çevrilmesine yönelik çabalarımız meyvelerini vermeye başlamıştır. İki yıl önce, Beşikçi’nin fikirlerinin Güney Kürdistan’da eğitim müfredatına alınması yönündeki önerimiz kısmi olarak kabul edilmiştir. Bugün, Güney Kürdistan’da lise düzeyinde 11’inci sınıf ders kitaplarında Beşikçi’nin çalışmaları yer almakta; ancak bu girişimin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Beşikçi’nin sosyoloji ve tarih dersleri aracılığıyla üniversitelerde de ele alınması gerektiğine inanıyor ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Son bir yıl içerisinde Güney Kürdistan’da hayata geçirdiğimiz en önemli projelerden biri, İsmail Beşikçi Kürdoloji Enstitüsü ya da bir diğer deyişle İsmail Beşikçi Akademisi olmuştur. Bu proje, Güney Kürdistan hükümeti tarafından kabul edilmiş ve bağımsız bir kurum olarak kuruluşu planlanmaktadır. Bu çalışmayı bir yıldır Kürdistan cronical direktörü Botan Tahsin’le birlikte yürütüyoruz. Akademi, Kürdoloji alanında bilimsel çalışmaları teşvik etmek ve Beşikçi’nin fikirlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla ilk adımını atmıştır.”
“Vakfımız Kürtlerle ve Kürdistan’la ilgili önemli çalışmalarını sürdürecektir”
Gürbüz’ün ardından söz alan İsmail Beşikci de, bilimsel çalışmanın ve düşünce özgürlüğünün önemini anlatan kısa bir konuşma yaptı.
Özgür düşüncenin üniversitelerde ve bağımsız vakıflarda geliştiğine vurgu yapan Beçikci, “Vakfımız Kürtlerle ve Kürdistan’la ilgili önemli çalışmaları yaptı ve bu çalışmalarını sürdürecektir” dedi.
Ardından İsmail Beşikci adına Fatin Kanat ve Önder İnce’nin yönetmenliğini yaptığı “Bizim İsmail” adlı filmin gösterimi yapıldı.
Son olarak 7 Ocak 1939’da doğan İsmail Beşikci’nin doğum günü için de pasta kesildi.
İsmail Beşikçi kimdir?
7 Ocak 1939'da Çorum'un İskilip ilçesinde doğan Beşikçi, İskilip'te ilkokulu okuduktan sonra Çorum Lisesi'ni bitirdi.
1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu.
1965-1971 yılları arasında Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi'nde asistanlık yaptı.
Aynı bölümde sosyoloji doçenti olan Orhan Türkdoğan tarafından, Marksist propaganda ve bölgecilik yaptığı gerekçesiyle ihbar edildi.
Bu nedenle 12 Mart 1971 döneminde sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı ve üniversite ile ilişiği kesildi.
1974 affıyla cezaevinden çıktı, daha sonra Kürt sorununu işleyen düşüncelerinden ötürü defalarca yargılandı.
Kürt sorunu üzerine araştırmaları ve yazılarıyla tanındı. 8 kez cezaevine girip çıktı ve yaşamının 17 yılı hapiste geçti.
12 Eylül askeri darbesinden önce 1979'da cezaevine girdi, 1987'de serbest bırakıldı ancak davalar bir türlü peşini bırakmadı.
Bu davalardan giydiği hükümlerle 1999'a kadar tutuklu kaldı.
1999 yılında yapılan sınırlı yasal düzenleme sonucu tahliye olduğunda hakkında toplam 100 yıl hapis ve 10 milyar lira para cezası verildi.
Beşikçi'nin yayımladığı birçok kitap yasaklandı.
"Sarı Hoca" olarak tanınan İsmail Beşikçi'ye Boğaziçi Üniversitesi tarafından 2013 yılında fahri doktora verildi.
Beşikci’nin kitapları Kürtçe başta olmak üzere değişik dillere çevrildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın